http://www.milligazete.com.tr/koseyazisi/Vatani_borc_faiz_enflasyon_kotu_yonetimle_satmak-2/23835
Vatanı borç, faiz, enflasyon, kötü yönetimle satmak-2
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur” dedi ya…
“Türkiye Cumhuriyeti Sayın Cumhurbaşkanı” Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye Cumhuriyet[i] Merkez Bankası”ndan “faizleri düşürmesini” istemekte... Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la birlikte Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı “faizleri indir(e)meyiz” diye direnmekte!.. Tırnak içinde yazdığım “isim ve ünvanlar” ile “parantez” içinde yazdığım “İKİ HARF” aslında her şeyi ifade ediyor; ANLAYANA!..
‘ANLAYANA!’ diyorum ve anlaması gerekip de anlamamazlıktan gelen yani üç maymunları oynayanlara mesajımı vermiş oluyorum; onlar çok iyi anladılar!..
PARA POLİTİKALARINA, FAİZ POLİTİKALARINA HÜKMEDEMEYEN BİR DEVLET, BİR HÜKÜMET ne kadar muktedirdir; takdir herkes ama herkesin ve her kesimin!
Bu kadarcık girizgâh şimdilik yeterlidir, biz asıl meseleye yoğunlaşıp odaklanalım.
Hatırlayalım… Geçen yıl DÖVİZLER yükselmeye başladığı zaman çare(!) olarak FAİZLER % 5.5 KADAR YÜKSELTİLDİ... Halk parayı TL hesabına yatırdı... Dolar sattı, parayı çekti... Piyasaya dolar girdi... Doların değeri düştü... Bir sene geçince halk yatırdığı doları faizle çekti... Banka bu doları verebilmek için doları piyasadan alır; FAİZİ ile beraber alır... Geçen seneden fazla doları çekmiş olur... DOLARIN DEĞERİ BİRDEN YÜKSELİR...
Geçen sene dolar yükselince FAİZİ YÜKSELTMEKLE denge oluşturuldu!.. Bu sene dolar yükseldikçe yükseliyor ama ne hikmetse bir türlü çözüm üretilemiyor…Geçen sene faizin sebebiyet verdiği baş ağrısına aspirin “ilaç” gibiydi!.. Ama hastalık iyice müzminleşince, geçen seneki ilaç bu sene “zehir” oldu... Herkesin bilgisine: “ADİL EKONOMİK DÜZEN” gelinceye kadar yani “HAK gelip BÂTIL gidinceye” kadar, bu faizci zalim sömürü düzeninde sömürülmeye devam edeceğiz…
Bu yazıları kaleme aldığım zaman zarfında bazı gelişmeler oldu… Millî Gazete bu gelişmeleri birinci sayfadan ve “EKONOMİ MASADA” manşetiyle duyurdu, köşe yazımın (09.03.2015) yanında haber yayımlandı… Haberin bazı detayları şöyle: Ekonomik kriz ve siyasi gerilimin kartopu gibi büyümesi üzerine önceki gece ABD’den dönen Başbakan Davutoğlu, ayağının tozuyla Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Vahdettin Ertaş ve Hazine Müsteşar Vekili Cavit Dağtaş’tan ayrı ayrı brifingi aldı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın da katıldığı brifinglerde, ekonomi ile ilgili kurumların önümüzdeki dönemlerde atabilecekleri mevcut adımların değerlendirildiği kaydedildi... Haberde asıl acı olan detay şuydu: Merkez Bankası Başkanı Başçı’nın söz konusu kabulde, Pazartesi günü İsviçre’nin Basel şehrinde yapılacak olan, önde gelen büyük ekonomilerin Merkez Bankası Başkanlarının katılacağı ve son gelişmelerin ele alınacağı Küresel Ekonomi Toplantısı (Global Economic Forum) hakkında da bilgi verdiği belirtildi!..
Ekonomik sorunlara çözüm üretmesi gerekenler ne yapıyor?
İsviçre’nin Basel kentine yani 1897 yılında “I. Yahudi Kongresi”nin yapıldığı şehirde, “küresel ve de tekel faizci sömürü sermayesi mensupları” ile “ekonomik forum” yapacaklar!..
Bu arada Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, çözüm üretmek yerine, klasik beyanatlarını vermeye devam ediyor: “Bana diyorlar ki Merkez Bankası’na çok vuruyorsun filan. Merkez Bankası çıksın çözsün bu sorunu. O çözecek, ben mi çözeceğim?..”
Ne dersiniz; SORUNU KİM ÇÖZECEK?!. (ÇÖZÜM yazısı ile devam edeceğim…)
Not: Yazıyı yazdığım sırada, Merkez Bankası’ndan yapılan yazılı açıklamada, "Küresel faiz oranlarındaki gelişmeler doğrultusunda bankaların Merkez Bankası'ndan alabilecekleri bir hafta vadeli döviz depolarının faiz oranları yarından itibaren dolar için yüzde 7.5'ten yüzde 4.5'e, euro için yüzde 6.5'ten yüzde 2.5'e indirilmesine karar verildi." denildi.