KUR’AN VE İLİM 771. hafta seminer notlarından-2
KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızın 771. hafta, Tevbe Sûresi 49. hafta, 117. âyet tefsiri bölümünden, ilgi alanımıza girmesi gereken bölümleri aktarıyorum…
‘… Birden faizi yasaklayamazsınız. Önce faizsiz kredileşme müesseseleri kurarsınız. İşletmelere enflasyona sebep olmayan faizsiz kredileri verirsiniz. Ondan sonra faizli krediler kendiliğinden ortadan kalkar.
Önce hakemlik müessesini kurarsınız, böylece hâkimliğe gerek kalmaz.
Kooperatifleri kurar ve mevzuat içinde yerinden yönetimi gerçekleştirirsiniz, böylece merkezi yönetim kendiliğinden kalkar.
Basın kooperatifleri kurar ve millî medya ile ortaklarınıza doğru bilgi verirsiniz, halk ondan sonra millî olmayan medyayı sadece eğlence olsun diye okur ve izler...’ (s.12)
‘… Tarihteki İslâm devletleri özel hukukta ve ceza hukukunda Kur’an ve Sünnet hükümlerini uygulamaya çalışmışlar ama yönetimde ise saltanat hükümleri devam etmiştir. O kadar ki, fıkıhçılar fıkıh hükümlerini siyasetin dışına çıkarmış, siyasete ait hükümlerde fıkhı devre dışı etmiş, o hususta içtihat bile yapmamışlardır…’ (s.13)
‘… Anneler çocuk doğurmakta, emzirmekte ve onu büyütmektedir. Babalar çocuk doğuramadıkları gibi onlara süt de verememektedirler, yapıları da çocuk bakımına elverişli değildir. Ailede işbölümü yapılmıştır. Ana çocuk doğurmaktadır. Ona karşılık baba da savaşmaktadır. Çocuk doğurma da savaş kadar zor ve tehlikelidir. Bu sebepledir ki Hazreti Peygamber doğumda ölen anne şehittir diyor. Sonra, ev işleri de para kazanmaktan daha şereflidir. Biri eşya üretiyor, diğeri ise insan üretiyor. Bu sebepledir ki Hazreti Peygamber cennet annelerin ayakları altındadır demiş, babalardan bahsetmemiştir.
Anneler annelik görevlerini aşiret/ocak içinde başarmaktadırlar, daha büyük topluluk oluşturmalarına ihtiyaçları yoktur. Babalar ise savaşı kazanmak için büyük topluluk oluşturmak durumundadırlar. Ayrıca üretim ortaklıkça yapıldığı için ekonomi bakımından da büyük topluluk oluştururlar. Bu sebepledir ki devleti kadınlar değil erkekler kurarlar, elde ettiklerini kadınlara götürüp teslim ederler. Erkekler kadınların birer kayyumu, kâhyasıdırlar.
Kadınlar erkeklerin işlerini yapmakla yükümlü değildirler ama erkekler onlar için çalıştıkları için onları gözetleme hakları vardır. Kadınlar erkeklerin yaptığı işleri yapmak zorunda değildirler ama onların yapmak istedikleri işleri de yapabilirler.
Uygarlık iki şey üzerinde oturmuştur. Biri savaş, diğeri ise erkeklerin kadınlara duyduğu sevgi ve aşk. Tarihte bütün faaliyetler bu iki eksen etrafında dönmüştür; sevgi ve korku. Bu âyette bunun ikisine işaret etmektedir. Çağımızın sorunları da bunlardan ibarettir.
Zina haram kılınmıştır. Böylece insanlar evlenmeye zorlanmıştır. Ne var ki hiçbir kadını kocasız bırakmamak için çok evlilik müessesesi getirilmiş, böylece bazı erkeklerin evlenmemesi sonucu ortaya çıkmıştır, bu da erkeklerin devamlı yarış içinde olması sonucunu getirmiştir. Bugün zina serbestliği getirilmiş ve evlilik dışı ilişkiler ortaya çıkmıştır, bu durum kadını ezmiştir. İşte, Allah bize vaat ediyor. Tevbe edeceğiz, tevbemizi kabul edecek ve tekrar zinasız çok evlilikli bir aile hayatına döneceğiz. Birinci önemli husus budur.
İkinci önemli husus şudur. İnsanlıkta savaş müessesesi konmuştur. Ne var ki bu savaş bâtıl ile hak arasında savaş olacaktır, mikroplar ile hayat hücreleri arasında savaş olacaktır.
Eğer savaş hayat hücreleri arasında oluyorsa bu kanser demektir, en tehlikeli hastalıktır. Toplulukta da topluluğun bir organı olan, dokusu olan ırklar ve dinler arası savaş başlarsa, bu kanser hastalığı demektir. Bugünkü dünyanın durumu budur.
Çağımızdaki dünya ve insanlık, fuhuş kadar terör belası ile de boğuşmaktadır.
Allah bu âyette “Sümme Tâbe” derken, bize, bu âfetten de kurtulacağımızı, insanlığın İslâm düzenine yani barış düzenine geleceğini bildirmekte ve müjdelemektedir.’ (s.14)
Evet… “KUR’AN VE İLİM” 771. hafta tefsir (Tevbe Sûresi, 49. hafta) seminerimizden aktarı-YORUM… Ve İLMÎ-AHLÂKÎ-İKTİSADÎ-SİYASÎ-SOSYAL olarak çağımızdaki hayatın her alanında var olan “SOSYAL TUFAN”a karşı gereğini yapmaya yani “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN GEMİSİNİ” inşa etmeye davet ediyorum…