‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 3
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
En önemli konu olarak kamu hizmetleri ve görevleri bakımından zekât bahsini ele almıştık. Onun içerisinde de sınai mallar ve benzeri hususların %20 olduğunu zirai mallarda %10, ticari mallarda ise % iki buçuk olduğunu söylemiştik. Bugün iktisadi girdi bakımından da toprak demiş emek demiş sermaye demiş bir de hizmetler demiştik. İktisadi girdileri doğru düzgün yaparak ele almazsanız reel ekonomiye geçemezsiniz.
Faizin haram olmasından sonra İslam hukukçuları veya fıkıhçılar şirket sistemini öne çıkartmışlardır. Şirket sisteminde de faizden arındırmak için geliştirdikleri husus bahsetmiş olduğumuz şirket çeşitleridir; şirket-i mülk, şirket-i ebdan, şirket-i emval ve şirketi dıman veya kefalet. Bunlar ne demektir? Toprak veya tesis olduğu zaman kira elde eder. Kiranın alınması amortisman olduğundan dolayı caizdir ve helaldir kabul etmişlerdir. Emek ise bugünkü gibi ücret almaz, emek pay alır. Pay sistemi ortaklık sistemidir, emek sermaye ortaklığı. Emek dediğimiz işte bugünkü çalışan insanlardır, sermaye dediğimizde birikmiş emektir. Neticede sermaye dediğiniz şey de insanların biriktirmiş olduğu emekten ibarettir, o da payın alır. Sermaye elde edilen ürünün pazarlaması sonucunda kâr veya zarar eder. Zarar etme ihtimali olduğundan dolayı ona kâr tanınmıştır ve bu faiz değildir. Nihayet devlet payını alır. Pay dediğimiz zaman üretimden pay şeklindedir. Petrolü düşünün veya madenleri düşünün. Aslında kamuya aittir onlar ve çıkarıldıkça tükeniyorlar. Yine özel sektör üretir ama %20'si kamuya aittir. Petrolü düşünün, %20'sinin kamuya ait olduğunu, diğerlerini orada çalışanlar ve işletenler alırlar. Her sene yenilenebilir olanlar petrolden veya madenlerden farklıdır. Her sene yenilendiği için onda vergi oranı %10'a düşer. Ticarette herkese açık piyasaya giriyorsun, bir de kendi sermayenle giriyorsun, iki defa daha düşüyor ve o da %2,5'a geliyor.
Bir tasnif yapıyoruz. Yapmış olduğumuz bu tasnifte kamu kendini buna göre ayarlayacak. Bunun üstüne gelir vergisi veya başka bir şeyler koyabilir mi? Bugün koyuyorlar! Dolaylı vergisinden tut dolaysıza kadar! Vergiden dolayı nefes alacak halin yok!
Merhum Necmettin Erbakan hocayla o zaman hesabını yapmıştık, bir ekmeğin içerisinde %33 vergi %33 faiz var, %34 de kendi maliyeti var; faiz ve vergi bindiğinde dolayı netice itibariyle fiyat bu şekilde artıyor. Faiz ve adaletsiz vergi buna sebep oluyor.
Faiz sorunu bahsettiğimiz şirket sistemi içinde çözüme kavuşturulur. Dikkat edecek olursanız bölüşüm esasına dayandığı için sorun ortadan kalkar. Ortaklık ekonomisi içerisinde veya şirketler içerisinde herkes payını aldığı, o payları da değerlendirdiği zaman, piyasa içinde serbest değerlendirdiği için herkes payından sorumludur ve o pay dengeli olduğu için sözleşmelerle belirlendiği için gelir dağılımındaki denge veya vatandaşlar arasındaki uçurum meydana gelmez. Zekât ve Adil Ekonomik Düzen’in en önemli fonksiyonu budur.
İkinci bir konu var, faizin haram kabul edilmesi konusu. O ayeti biliyorsunuz, son gelen ayetlerden biridir; faizin haram olması ayeti. Bu ayet geldikten sonra Hazreti Peygamber Veda Haccında faiz ayaklarımın altındadır diyerek ifade etmiştir. Onun arkasından hemen bir ayet daha geliyor, o da tedayün ayetidir, Bakara Suresi 282’inci ayettir.
Bu ayet üzerinde biz çok çalıştık çok kafa yorduk. Faiz haram olduktan sonra gelen ayet budur. Faize karşı geldiği de İbn Abbas'ın rivayetlerinde vardır.
Dikkat edecek olursanız bu “selem” dediğimiz akdi ifade eder. Selem dediğimiz akit sistemi para peşin mal vadeli sistemidir. Halbuki bugünkü faizli sistemde malı önce alıyorsunuz, vadeli ödemeler yapıyorsunuz. Selam sistemi ise bunun tersidir yani sipariş verirsiniz ve sözleşmeye göre birkaç ay sonra, bir sene sonra, alışına göre ne olur fiyatı öne çekersiniz, yani indirim yaparsınız. Bu indirim icma ile sabittir ve helaldir. Bu sistem selem ayetine dayanır. Halbuki vade ve vade farkı ile artışlar ise faizdir ve haramdır.
Demek ki faize karşı gelen bu ayet bunu yapmıştır.
Selem sistemi ile faiz sorununu çözüme kavuşturmuştur.
(Devamı var)