‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 2
Önceki yazıyla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Bu yazılarımızdan önce “Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri-3” dedik…
Şimdi de “'Faizli Sistem' Yerine 'Selem Sistemi' Önerisi” olacak diyoruz…
Ama bunların hepsinin gerekçelerinin de yazılıp anlatılması gerekiyor…
Bu gerekçeyi “Yoksulun adı yok” başlıklı bugünkü (12.03.2025) Mustafa Kutlu’nun yazısıyla yapalım ve en başta yazdıklarıyla başlayalım: “İnfak Allah’ın hoşnutluğunu kazanmak niyeti ile harcamada bulunmak; muhtaçlara, yoksullara vb. ayni veya nakdi yardımda bulunmak demektir. Bu bakımdan infak farz olan zekâtı ve gönüllü olarak yapılan her türlü hayrı ihtiva eder. Ramazan ayı iyilik, merhamet, hayra hizmet ve şefkat bakımından Müslümanları harekete geçiren bir aydır. Aşağıdaki yazı en başta Gazze’yi düşünen okurlar için bu yolda bir rehber olur umudu ile yayınlanıyor (Yazı “Rüzgârlı Pazar” adlı eserden alınmıştır).”
Yazıda yazılan bu hikâye bizim hikâyemiz yani yazar bizi yazıyor ve ben de bu ve benzer hikayeleri okumanızı tavsiye etmekle birlikte asıl en sonda yazılanları okuyalım…
“NOT: Ben böyle vakalar çok gördüm, bu yolda çok yazı yazdım. Bu da bir iştir, yani hikâye anlatmak. Ama asıl yapılacak şey şudur: Bizi bu yoksulluğa duçar eden kapitalizmin karşısında yeni bir sistem inşa etmek. Yeni bir ekonomi, yeni bir siyaset, yeni bir hukuktan oluşan, adına ‘Ahlâk Nizamı’ mı ‘adİl düzen’ mi diyeceğimiz yeni bir sistem. Bu fikriyatı kim yapacak? Ülkemin akademyası ile uleması. Kolay gelsin.”
Bugünkü girizgâhımız ve gerekçemiz bu olsun…
***
Önceki yazımda ifade ettiğim üzere, bu yazı dizimizde ana konumuz “'Faizli Sistem' Yerine 'Selem Sistemi' Önerisi” olacak. Bu konuda İslam Medeniyeti Vakfı’mızda Doç. Dr. Süleyman Akdemir ile yapmakta olduğumuz en son haftalık seminerlerimizden birinde bu isimle Vakıf yayın sitemizde yayımlanan videomuz var, videonun linkini de vermiştim…
Seminerimizin giriş bölümünde açılış olarak benim anlattıklarımla başlayalım…
76’ıncı ‘Adil Düzen’ seminerimizde veya bu dönemdeki 9’uncu ‘Yeni Anayasa Yeni Sistem Semineri’ çalışmasını anlatacak Süleyman Akdemir hocamız. Ama bugün gene geçen haftaki ‘faiz ve ekonomi’ konusunda ağırlıklı olarak durmaya devam edeceğiz. Süleyman Hoca ‘Faizin Alternatifi Selem Sistemi’ konusu üzerinde duracağız. Malum olduğu üzere bizim bu konudaki 50-60 yıllık ‘Adil Ekonomik Düzen’ çalışmalarımızda yetmişli yıllarda yazılan ‘İslam’da Denge / PARA / Altın ve Gümüş’ kitabımız, seksenli yıllarda yazılan ‘Faizsiz Yeni Bir Banka Modeli’ isimli kitabımız, doksanlı yıllarda yazılan ‘Alternatif Faizsiz Banka / Selem ve Kredileşme’ başlıklı bir kitabımız (ve diğerleri) var.
Bugünkü seminerimizde ana konumuz bu olacak ama tabii ki ‘Yeni Anayasa Yeni Sistem’ yani ‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ bütünlüğünden de kopmayacağız, hep onu ana merkezimiz ana konumuz olarak sürdüreceğiz…
***
Hukuk hocamız Doç. Dr. Süleyman Akdemir’in anlattıklarıyla devam ediyoruz…
Geçen hafta anayasal iktisat dedik yani ekonominin bir anayasa metni içerisinde nasıl anlaşılması gerektiği konusunda birtakım görüşlerimizi anlattık. Anayasal iktisatta neler yer alacak, bu kapsamda ‘bölüşüm’ dediğimiz yani ‘iktisadi bölüşüm’ dediğimiz konunun önemi üzerinde durduk. Faizin üzerinde durduk. Bu hafta ‘faizle ilgili olarak anayasa metninde faiz hükmü yer alır mı yer almaz mı’, yine ‘vergilerle ilgili olarak anayasada ne gibi hükümler yer alacak’, geçen hafta biraz bahsetmeye çalıştık. Dikkat edecek olursanız kullandığımız kelime şuydu, ‘vergi konusu anayasaldır’ dedik. Bu ne demektir? Yani sadece kanunlarla yapılmaması gerekir demektir, daha üst bir seviyede düzenlemeyi gerektirir dedik.
‘Hükümetler veya devlet gelişigüzel vergi koyamaz’ dedik. Bunu ‘zekât bahsi’ olarak görmüştük. Bizim ‘Peygamberler Sistemi’ veya ‘İnsanlık Anayasası doğal hukukuna göre düşünüyoruz’ demiştik... (Devamı var)