Ortalık IŞİD IŞİD aydınlanırken ne olacak!?.-2
Mahir Kaynak “Provokasyon dönemi” başlıklı yazısının (14.06.2014) ilgili bölümünde diyor ki: “Bölgemizdeki son dönem için tahminim şöyleydi: Büyük mücadelenin meydan savaşının yerinin ülkemiz olması muhtemeldir. Bölgemizde göründüğü kadarı ile yeni çatışma mezhep üzerine inşa edilmek istenmektedir ve tarafları Sünni ve Şii olarak ayrıştırmak eğilimi sezilmektedir. Muhtemel plana göre Türkiye Sünni tarafa alınacak ve buna Kürt çatışması eklenecektir. IŞİD’in ise bu çatışmanın aracı olarak kullanıldığını düşünüyorum. IŞİD’in temelinin El-Kaide olduğu söyleniyor ama bu örgütü kimin kullandığı bilinmiyor. Bana göre El-Kaide asıl büyük ilk eylemini 11 Eylül’de yapmıştır ama ben bunun bir terör eylemi olmadığını ve küresel sermaye ile ulus devletlerin çatışmasını gerçekleştirmek için yapılmış bir eylem olduğunu birçok kereler televizyon programlarında ve röportajlarda ifade etmiştim...” Yazı şu cümleyle bitiyor: “Olayların ya da provokasyonların medya tarafından bir felaket gibi aktarılması da yapılmak istenen tahrike artırıcı etki yapar.”
Mahir Kaynak’a göre ABD ile Rusya bir blok, Çin ve AB bir bloktur.
Bize göre ise “sömürü sermayesi” ile “ulusal devletler” arasında çatışma vardır.
IŞİD adı altında cereyan eden olayları işte bu bakış açısı ve bu ışık altında tahlil etmemiz gerekmektedir. Bu olay, bu oyun da neyin nesidir? İşte bunu tahlil etmeliyiz...
“El-Kaide” sömürü sermayesinin oluşturduğu güya İslâmcı bir kuruluştur; sermaye böylece ve bu sayede İslâmiyet’i terörizmin kaynağı ve merkezi olarak göstermek istemiştir. Bu vesileyle hatırlatalım; Afganistan’ın Taliban’ı, Somali’nin Şebab’ı, Nijerya’nın Boko Haram’ı ile karakteristik benzerliklere sahiptir. Ama ABD Başkanı Obama bu El-Kaide merkezli siyasetten vazgeçti, Usame b. Ladin’i ‘öldürdüm’ deyip bu siyaseti sona erdirdi. Böylece El-Kaide’nin cansuyu kesildi ama El-Kaide örgütünün o güne kadar birikmiş kendi sermayesi vardır veya kendisini kullanan başka kaynaklarca desteklenmektedir. Henüz tam tasfiye edilmediler. Sermaye bunları toparlayıp ulusal devletlere karşı kullan/dır/mak istiyor...
Türkiye’nin yanı başındaki Musul işgal edildi ve Musul işgal edilirken, Musul’u korumakla görevli Irak askerleri tek kurşun bile sıkmadan çekildi!..
Bir beklenti ve bir komplo teorisine göre Kürtler ve Türkler müdahale edecek...
Ortadoğu’da eşi görülmemiş çatışmalar ve derin bir kaos başlayacak...
Sonrasını senaryoları yapan sömürü sermayesi de bilmiyor...
Ama bize göre senaryo yapanların en hayırlısı Allah’tır.
Bizim şimdilik bu konudaki yorumumuz böyledir.
Şöyle de denebilir: Sömürü sermayesi “bir operasyon” yapmak istiyor, belki de şimdi IŞİD aracılığıyla “bu operasyonu” yapmaktadır... Dikkatimizi dağıtıp aklımızı ve şuurumuzu o olayın dışında tutup da rahatlıkla yapabilmesi için bu operasyonu yapmaktadır...
Bizim bu konudaki diğer bir varsayımımız da böyledir.
Mahir Kaynak’ın varsayımına göre bunu ABD-Rusya bloğu yapmaktadır ya da Çin-AB bu işi ve bu operasyonu yapıyor; şimdilik ilk değerlendirmeler böyle…
SONUÇ olarak ortalık IŞİD IŞİD aydınlanırken ne olacak diye sorulursa, cevabımız şöyledir: Ulusal devletler er ya da geç sömürü sermayesine galip gelecektir... Mahir Kaynak da genel bakış açısıyla bizimle aynı görüştedir... Bu takdirde de El-Kaide ve benzerleri tasfiye edilecektir... Bunun nasıl olacağını aslında bundan önceki yazımızın başından itibaren ve elbette bundan önceki konu ile doğrudan veya dolaylı olarak ilgili olan yüzlerce yazı ve kitaplarda apaçık yazdık ama Merhum Erbakan’ı kırk sene dinlemeyenler veya dinleyip de anlamayanlar ya da anlayıp da gereğini yapmayanlar, bizi ne kadar dinleyip anlar ve gereğini yapar ki?!. Çok önemli bir hatırlatma ile bitirelim: Bu anlattıklarımızın başarılabilmesi için ulusal devletlerin, sömürü sermayesinin yegâne gücü olan “karşılıksız faizli parası” karşısına, “karşılıklı (karşılığı olan) parayı” çıkarmaları gerekir. Bunu yapmak ve başarmak için de “Adil Düzen”in, “Adil Ekonomik Düzen”in “para teorisini” öğrenmeli ve uygulamalılar...
Ve’s-SELÂM mea’d-dua, dua, DUA…