1. İlk iş olarak İstanbul’da uygulanan yap-işlet-devret cinayetine son vermelidir. Türkler İstiklal Savaşı’nı kazandıktan sonra yemediler içmediler, Türkiye’deki yabancı sermayeyi tasfiye ettiler, borçları bitirdiler. AK Parti yap-işlet-devret adı altında korkunç tehlikeli ihaleler yaptı. Şimdi var olan havalimanını kapatıyor, yabancılara İstanbul havalimanı kazandırmaya çalışıyor. Bu da yetmiyor. Etten tırnaktan artırdığımızla inşa ettiğimiz binaları yıktırıyor ki gelecekte de birilerine yeni kaynaklar oluşsun. Bu da başka bir cinayettir. İstanbul Belediye Başkanı İstanbul halkına ‘Ben bu uygulamayı durduracağım’ demeli ve durdurmalıdır.
2. İstanbul’da yap-işlet-devret ihaleleri yapılmamalı, mevcut olanlar da ortaklığa çevrilmelidir. Bizden arazi, sizden yapı. Gelir paylaşılsın. Zararı yok, bize az pay düşsün. Yeter ki halk huzura kavuşsun. Fiyatları sen koy. Ama benim işletmelerimle yarış. Bana iflas ettirme.
3. İstanbul’daki binaları yıkıp daha çok daire ile İstanbul’u çıkmaz hale getirme siyasetinden vazgeçilmelidir. İstanbul yüz lojmanlı apartmanlara parsellenmeli ve yüz lojmanlı apartmanları %40’la müteahhitler yapmalıdır. %60’ını müteahhitler satarak yenilerini yapmalıdırlar. %40’ı da en az katlı binalardan yıkıma başlanmalıdır. Onlara bu dairelerden verilmelidir.
4. Böylece bir sokağın değil İstanbul’un tamamı kısa sürede yenileşmelidir.
5. Bundan sonra İstanbul’da iş kuracaklar yeniden işletme ruhsatı almalıdır. İşyerlerine sahip olmak yetmemelidir. İşyerlerinde çalışacak işçilere de kalacakları lojmanlar temin edilmelidir. Çalışanlar orada kalmalılar, kiraları üretim paylarından veya yevmiyelerinden kesilmelidir. Böylece İstanbul trafiği rahatlayarak işlemeli, çalışan insanlar sabah akşam işlerine gitmek için İstanbul trafiğini meşgul etmemelidirler.
6. İstanbul’a lojmanlı iş bulanlar gelip yerleşmelidirler. Kiralık evlere gelme yasaklanmalı, misafirhaneler ise serbest olmalıdır.
7. İstanbul’un bütün sokaklarında 100 hanelik “Semt Kooperatifleri” kurulmalıdır. İşletmelerin ortak işlerini yani 25 Genel Hizmeti o kooperatifler görmelidir. Belediye de sokaklara hizmeti o kooperatifler ile götürmelidir. Belediye kooperatiflere ortak olmalı ve birçok hizmetleri kooperatiflere devredilmelidir. Sermaye’nin yüklendiği tüm belediye hizmet ortaklıkları tasfiye edilmelidir.
8. İstanbul’daki her “Semt Kooperatifi” Anadolu’daki bir bucağa kardeş yapılmalı ve Anadolu’nun her bucağına semt yük ve insan taşıma araçları konulmalıdır. İstanbul’daki “Sanayi Semtleri” ile taşradaki “Tarım Semtleri” kardeş yapılmalıdır. Böylece tabii afetlerde ve savaşlarda herkesin İstanbul’dan taşınma imkânı olmalı,  taşınmasa bile ihtiyaçlar kardeş kooperatiflerle giderilmeli, kardeş kooperatifler “Mala-Mal Marketleri” ile birbirleriyle alış-veriş yapmalıdırlar.
9. İstanbul’un bin yerinde “Mala-Mal Marketleri” kurulmalı; 20 bin kişi için bir Mala-Mal Marketi olmalıdır. Dünyanın bin bölgesine de Mala-Mal Marketleri kurularak Türkiye’de üretilen bütün mallar takas usulü ile dışarıya satılmalıdır. Dışarıda üretilen bütün mallar Türkiye’ye takas usulü ile değiştirilmelidir.
10. İstanbul’da “Bin Dil Üniversitesi” kurularak her dilden on öğrenci alınmalı ve yüz lojmanlı apartmanın bir katında o dildeki on öğrenci aile yerleştirilmelidir. Bunlar ülkelerinden getirdikleri ürünleri burada pazarlamalı, burada üretilenleri ülkelerine göndermelidirler. Böylece kazandıkları ile çalışarak okumalıdırlar.

Bu üniversiteler Türkçe tedrisat yapmalı, Latince ve Arapça yabancı dilleri olmalıdır. Kendi dillerinden bu dillere, bu dillerden kendi dillerine çevrilmelidir. Böylece tüm insanlığın ekonomik ve sosyal merkezi haline gelen İstanbul tarihte olduğu gibi üçüncü binyıl uygarlığının kurulma merkezi de olmalıdır.

Akevler’in bu hususta 50 yıllık tecrübesi vardır.

Numan Kurtulmuş Akevler’i yakından tanır, Recep Tayyip Erdoğan daha çok tanır.

Birlikte çalışalım ve İstanbul’u başka bir İstanbul yapalım.

İhaleler Türk firmalarına yapılmalıdır.

Öneri bizden, icabet sizden.