24- Ve Allah dedi: Yer, cinslerine göre canlı mahlûkları, sığırları, ve sürünen şeyleri, ve cinslerine göre yerin hayvanlarını çıkarsın; ve böyle oldu. 25- Ve Allah yerin hayvanlarını cinslerine göre, ve sığırları cinslerine göre, ve toprakta sürünen her şeyi cinsine göre yaptı; ve Allah iyi olduğunu gördü. 26- Ve Allah dedi: Suretimizde, benzeyişimize göre insan yapalım; ve denizin balıklarına, ve göklerin kuşlarına, ve sığırlara, ve bütün yeryüzüne, ve yerde sürünen her şeye hakim olsun. 27- Ve Allah insanı kendi suretinde yarattı, onu Allahın suretinde yarattı; onları erkek ve dişi olarak yarattı. 28- Ve Allah onları mubarek kıldı; ve Allah onlara dedi: Semereli olun, ve çoğalın, ve yeryüzünü doldurun, ve onu tabi kılın; ve denizin balıklarına, ve göklerin kuşların, ve yer üzerinde hareket eden her canlı şeye hakim olun. 29- Ve Allah dedi: İşte, bütün yeryüzü üzerinde olup tohum veren her sebzeyi, ve kendisinde ağaç meyvası olup tohum veren her ağacı size verdim; size yiyecek olacaktır; 30- ve yerin her hayvanına, ve göklerin her kuşuna, ve kendisinde hayat nefesi olup yeryüzünde sürünen her şeye, bütün yeşil otu yiyecek olarak verdim; ve böyle oldu 31- Ve Allah yaptığı her şeyi gördü, ve işte, çok iyi idi. Ve akşam oldu ve sabah oldu, altıncı gün.
İnsan hariç mikro, makro, bitki veya hayvan her türlü canlı oluştu. Yeryüzünde yaşam döngüsü işlemeye devam ediyor ve canlıların en üstünü, evrimin en son meyvesi insan meydana geliyor. Bu devreyi nereden başlatmamız lazım gelir? Homolarla (insansılar), yani homohabilis veya homo erectus ile mi, yoksa modern insan dediğimiz homo sapiens sapiens ile mi? Elbette farklı başlangıçlar kabul edenler de vardır. Tevrat’ın buradaki anlatımından insansıların ortaya çıkmasıyla altıncı günün bittiği anlaşılıyor. Yeryüzünün oluşumuna kadar geçen süre iki günde (zamanda), yer yüzünün içindeki canlılığın oluşumu da dört günde (dört jeolojik zamanda) anlatılmaktadır. 3, 4 ve beşinci günler sanki farklı kriterlere göre tasnif edilmiş izlenimi vermektedir. Daha sonraki bölümlerde, en son ortaya çıkan bu insansının kendi içinde geçirdiği gelişmeler anlatılmaktadır. Besin zincirinin tamamlanması ve “Allah suretinde” en son türün de eklenmesiyle canlılar alemi tamamlanmış oldu. “Ve Allah insanı kendi suretinde yarattı, onu Allahın suretinde yarattı;” İnsandan başka hiçbir canlıda Allah’a atfettiğimiz özellikler yoktur. Kendi suretinden kasıt budur. Bu özelliklerin sadece insana mahsus olduğunda da bir şüphe bulunmamaktadır. “onları erkek ve dişi olarak yarattı” İnsanın eşeyli üremeyle çoğalan; eşeysiz veya çift eşeyli değil de tek eşeyli olan canlılar olduğu vurgulanıyor ve erkek ile dişinin farklı canlı olmadığı, aralarında hiçbir fark bulunmadığı anlatılıyor. Böylece bugünkü bilimin verileriyle açık olarak çelişen herhangi bir aykırı anlatım söz konusu olmaksızın, evrenin ve canlıların evrimi anlatılmış oluyor. Elbette “gün” kelimesini “günden maksat, 24 saatlik zaman dilimidir.” diye anlamazsak, ve yine Türkçe tercümesinde kullanılan kelimelerin asıl manalarından farklı olabileceğini bilerek…