ADEM OĞULLARI ve YAŞ DÖNÜMLERİ
Her şeyin bir başlangıcı olduğu gibi (Allah hariç), bugünkü insanların da bir başlangıcı vardır. İlmi veriler bize bunun yaklaşık 16.000, 17.000 yıl önce olduğunu söylüyor. Acaba nakli veriler yani ilahi kitaplar, tarih kitapları, hatta destan ve masallar bu ilmi verilerle çakışıyor mu? Taş devri, maden devri, ateşin bulunması, paranın kullanılması ve bunun gibi pek çok konu acaba nakillerde nasıldır? Bizim varsayımımızla bunların izahı biraz kolaylaşabilir mi? Şimdi 2 no’lu varsayımımızı Ademoğullarına uygulayalım:
İnsanlığın* (ADEMOĞULLARININ) Yaşı:
* Zaman, zaman metin içinde insanlık ve Adem oğulları tabirini, birbirinin yerine kullanmaktayız. İnsanlıktan kastımız, bizim dünyamızdaki insanlık, yani ademoğullarıdır. Dünyanın dışında da başka insanlar olabilir, olmalıdır veya en azından bizim neslimizin dağılması ile olacaktır. Yoksa benzetmekte hata olmazsa, evrenin içinde devede kulak bile sayılmayacak bir yer için, bu kadar hazırlık (şimdiki bilgimizle) biraz manasız sayılmaz mı...?
0 YIL (MÖ-14500)
(Homo Sapiens İnsan)
YONTMA TAŞ (PREPALEOTİK-ÜST PALEOLİTİK) DEVRİ
Hz. ADEM(***)
İnsanlığın Bebekliğinin başladığı söylenebilir. Bu devreyi, insanın bebekliğinin evreleri ile kıyaslamak lazımdır. Mesela bebek nominal olarak 1 yaşında yürümeye başlar. Kıyasen insanlığında bir yaşında (yani 1000 yılda) yürümeye başladığını, bu bir yaş içinde meyvecilikle geçindiğini ve bundan sonra meyvecilikten avcılığa (yürümeye, yani uzaklaşmanın gerektiği eylemlere) geçtiğini söyleyebiliriz. Doğal olarak hayvanlardan korunmak için taş atmayı, kabuklu meyveleri kırabilmek için de taşı çekiç gibi kullanmayı öğrenmiş olmalıdır. Henüz ateş yoktur. Hayvan öldürse bile eti çiğ olarak yemesi gerekir. Ayrıca henüz hayvan soymaya ve parçalamaya yarayan aletler üretmekten de uzaktır. Bunun için iklimi çok az değişen, yaz ve kış meyve bulabileceği bir iklim kuşağında yaratılmış (yaşamış) olmalıdır.
1000 YIL (MÖ –13500) (Ademin ölümü)
İnsanlığın Küçüklüğü (Bu bölümleri de küçüklük ve çocukluğun evreleri ile kıyaslamak lazım)
2000 YIL (MÖ –12500)
Ateş ne zaman...?
3000 YIL (MÖ –11500) (MEGALİTİK DÖNEM???-11.000 İLE -1000)
İnsanlığın Çocukluğu (mimari var, heykel var, çakmak taşından oraklar var, çanak-çömlek yok, ......
(İlmi, iktisadi, dini ve siyasi aşamalar bu kronolojiye oturtulmalı.)
(Göbekli tepedeki 11000 yıl önceki mabet veya yönetim binası ve 9500 yıl önce aniden kaybolan ve 900 yıl sonra 8600 kültürel birikimin yorumu: Nuh’un çağrısına kulak vermeyen ve kendilerine tanrılar yontan insanlar yok olmuş ve en azından yaklaşık 1000 yıl Nuh’un oğulları ve torunları sade bir hayat sürmüşlerdir........ .............. ........ ........... ........... .........
4000 YIL (MÖ –10500)
Hayvanların evcilleştirilmeğe başlaması (eşek, katır, güvercin, havuz balığı –eskiçağ; koyun –8500, keçi –8000, köpek –7000, arı –6500, öküz –6500, at –4000, iki hörgüçlü deve –3000, horoz –2500, ...)
5000 YIL (MÖ –9500)
Hz. İDRİS
Hz. İdris’e pek çok sanat atfedilmektedir. Demek ki Hz. İdris insanların alet yapabildikleri, başka bir benzetmeyle oynayacağı oyuncağı yapabilme çağı gelmiş olan çocuğun yaş dönümüne tekabül eden bir çağda gelmiş olmalıdır. Bu yaş özellikle 3’ten de başlatılabilir ama burada 5 ile 7 yaş arası da olabilir.(?) Bazı yerlerde Hz. Adem’e de çeşitli sanatlar atfedilmekte, onun hem okuyabildiği, hem yazabildiği, ve benzeri pek çok kazanımın hemen elde edildiği belirtilmektedir. Adem’in konuşabildiği, esmayı öğrendiği ve söylediği doğrudur ama yazı yazabildiğine dair bir bilgi yoktur.(?) Cennetten çıkarken yapraklarla örtündüklerine göre giyilebilecek hazır bir malzeme yoktu. İnsanlar peygamberlerine acziyeti yakıştıramadıkları için sürekli onları mükemmel olarak tasvir etmekte, hatta mantıki çelişkilere bile dikkat etmemektedirler. Ateşin bulunması, tekerleğin icadı, madenlerin eritilmesi, dokunmuş malzemeler daha sonra olmalıdır. Fosil kalıntıları bunları bize tedrici bir görecelikle tarihleştirmektedir.
Tekerlek burada olabilir mi?
6000 YIL (MÖ –8500) ORTA TAŞ (MEZOLİTİK) DEVRİ
Hz. NUH***
7000 YIL (MÖ –7500) (Nuh’un ölümü)
Gelişmenin olabilmesi için, üretilen ve elde edilen her türlü bilgi ve tecrübenin saklanması ve yeni kuşaklara aktarılması zorunludur. Başlangıçta henüz alfabeli yazının bulunmamış olması, bulunduktan sonra da yazı yazılabilecek malzemelerin olmaması -bana göre- hem bu bilgileri hafızalarında (mevcut tek saklama aracı) saklamaları, hem de tecrübeyi aynı insanda (sınama-yanılma yöntemiyle) yoğunlaştırmaları için insanların uzun yaşamaları zorunlu idi. İnsanlığın yedi yaşına kadarki (7000 yıllık) sürede, nominal olarak 1000 yıl yaşanılarak, bu bilgi saklama işi temin edilmiştir. Tufandan sonra kademeli olarak bu yaş bugünkü nominal yaş olan 100’e inmiştir. Görülüyor ki, burada da rasgele ara sayılardan biri değil, yine 10’nun katı olan 1.000 sayısı seçilmiştir. Bu ise, önceden genetik şifreye konan bir programla son derece kolay ve normal olarak temin edilebilir. Genetik şifre ile ilgili varsayımlarımızı (tahminleri) ileride vereceğiz.
Hz. Nuh’tan sonra insanlığın yetişkinliğe geçişi, gütme yönteminin sona ermesi. Tufanın nedeni. Tufandan sonra GÜTME sona ermiş ve NEZARET başlamış olmalıdır.
Yazının başlangıcı 7.000 yıllarda olmalıdır. Nasıl ki bugün bütün dünyada çocuklar 7 yaşında okuma yazmaya başlarlarsa, homo sapiens sapiens de 7.000’inci yaşında yazmaya ve okumaya başlamış olmalıdır. Bundan önceki yazmalar resim karakterli olmalı. Nasıl çocuklarımıza önce basit çizimler öğretiyorsak, insanlıkta önce resimle başlamıştı. Elimize ulaşan en eski yazı Sümerlerin çivi yazısıdır. Bu yazının bize ulaşmasını sağlayan yazıldıktan sonra pişirilen kil tabletlerdir. Bu tabletler zamanın yıpratıcı etkisine dayanabilmiş ve bu yazı bize kadar ulaşmıştır. Halbuki bu yazı gelişmiş bir yazıdır. Öyleyse bunun bir başlangıcı ve uzun bir gelişme devresi olmalıdır. Sümer çivi yazısından 10.000 yıl önce benzer bir çizgi yazı türünün ilk arkaik formları bulunmuştur.** Bu yazının M.Ö. 11.000 de aniden yok olması şaşırtıcı görünmektedir. Bana göre bu tarih insanlığın 7 yaşlarına tekabül ediyor ve evlerde büyüklerin verdiği eğitim bitmiş, topluluğun ortak bir öğretmen tarafından eğitildiği ilk okullar başlamıştır. Bununla birlikte yeni kalem ve defter teknolojisi geliştirilmiştir. Muhtemelen kullanımı ve taşıması kolay olan deri ve yaprak gibi malzemeler üzerine yazı yazılmaya başlanmış, zamanla pişmemiş toprak üzerine de yazılmış olabilir. Ne yazık ki bu tip malzemeler günümüze ulaşamayacak kadar dayanıksız malzemelerdir.
8000 YIL (MÖ –6500) CİLALI TAŞ (NEOLİTİK) DEVRİ
9000 YIL (MÖ –5500)
10000 YIL (MÖ –4500) BAKIR DEVRİ
Hz. İBRAHİM*** (İlmin erginliği) İlk yerleşme, NEZARET Devrinin başlaması(?)
12500 YIL (MÖ –2000) TUNÇ DEVRİ
Hz. MUSA*** (Hukukun erginliği)
13000 YIL (MÖ –1500) DEMİR DEVRİ
13500 YIL (MÖ –1000)
Hz. DAVUT-SÜLEYMAN (İktisadın erginliği)
14500 YIL (MİLAT-kutlu doğum)
Hz. İSA*** (Dinin erginliği)
15000 YIL
Hz. MUHAMMED*** İNSANLIĞIN ERGİNLİĞİ
***: Bunlar “ULÜL AZİM” Peygamberler olup, bunların yaşadığı dönemler insanlığın yaş dönümlerine tekabül edebilir. Başka “Ulül Azim” peygamber var mıdır, varsa bunların yaşadıkları tarihler takribi olarak tespit edilmelidir. Peygamberler arasında “Ulül Azim” diye farklı peygamberlerin olması; bu insanların, adeta çocuğun büyümesi esnasında, nasıl belirli yaşlarda farklı uygulamalar olmaktaysa, insanlığın büyümesi esnasında da buna benzer uygulamanın zorunlu olmasından kaynaklanan farklı metodlar getirmelerindendir. Yoksa hepsi Allah’ın peygamberidirler.