14- Ve Allah dedi: Gündüzü geceden ayırmak için gök kubbesinde ışıklar olsun; ve alametler için, ve vakitler ve günler ve seneler için olsunlar; 15- ve yer üzerine ışık verme için gök kubbesinde ışıklar olarak bulunsunlar;ve böyle oldu. 16- Ve Allah, daha büyük olan ışık gündüze hükmetmek için, ve küçüğünü geceye hükmetmek için, iki büyük ışık yaptı; yıldızları da yaptı. 17- Ve yer üzerin ışık verme, ve gündüze ve geceye hükmetmek, ve ışığı karanlıktan ayırma için, 18- Allah onları göklerin kubbesine koydu; ve Allah iyi olduğunu gördü. 19- Ve akşam oldu ve sabah oldu, dördüncü gün.
Bugün kullandığımız zaman dilimlerinin o günden başladığı anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği gibi başlangıçta ay dünyaya daha yakın olduğu ve yakınlıktan dolayı büyük olan kütle çekim kuvvetini yenmek için de daha hızlı döndüğü kabul edilmektedir. Bu yakınlık korkunç boyutlara varan dev gel-git (med-cezir) olayları meydana getiriyordu. Canlılığın başlangıcı ile ilgili olarak, bu sık sık olan ıslanma ve kuruma olayı üzerine bazı varsayımlar da üretilmiştir.
Yıl, ay, hafta, gün gibi zaman dilimleri canlıların (en azından makro canlıların) oluşmaya başladığı zamandan beri aynı kalmıştır. Geçmiş canlılar da dahil bütün canlılar 24 saatlik zaman dilimine uyarlanmışlarıdır. Bundan uzun ve bundan kısa periyotlara hiçbir canlı uyum gösterememektedir. “yer üzerine ışık vermek için”, Yeryüzündeki canlıların tüm enerjisini güneşten aldığını biliyoruz. Işık vermekten maksat sadece aydınlatmak değil, enerji de vermektir. Böylece ibare “yer üzerine enerji vermek için” şeklinde anlaşılır. Yeryüzünde bugün kullandığımız tüm enerji çeşitlerinin kaynağı, fosil yakıtlar da dahil olmak üzere, güneştir. Organik yakıtların hepsi, canlıların kullandığı enerji, rüzgar ve dalga enerjileri, atmosfer olaylarını meydana getiren enerji, hepsi ama hepsinin kaynağı güneştir. Bu husus burada teyit edilmektedir. Üçüncü günde anlatılan çok hücreli sebze ve meyve ağaçlarının bu günde (devrede) olmasıdır. Ya da günleri (devirleri) başka kriterlere göre tasnif etmek gerekir. Dördüncü günde (devrede) canlılıkla ilgili yeni bir oluşum anlatılmamakta sadece zaman periyotlarının sabitlendiği vurgulanmaktadır. Bunun delaletiyle makro canlıların bu devirde ortaya çıkmaya başladığını kabul edilebiliriz.