EKONOMİ ve DOKTRİNLER
Süleyman Karagülle
704 Okunma
24.Ders SATIŞ FİYATI VE DENGE

24.Ders

 

 

               SATIŞ FİYATI VE DENGE

 

               Her firma, kendi işçilik ve malzeme edinme imkanlarına göre ayrı maliyet eğrisine sahiptir. Küçük firmalar az malı büyük firmalardan daha ucuza mal ederler. Büyük firmalar ise çok malı küçük firmalardan daha ucuza mal ederler.

               Toplam arz bütün firmaların ürettiği malların toplamıdır.

               Talep ise arzedilen malların miktarına göre azalmaktadır.

               Piyasada küçük ve büyük iki çeşit firmadan başka firmalar bulunmadığını düşünelim. Bu iki firma piyasaya aynı fiyatla mal sürer ve sürdükleri mal miktarı o fiyatta talebe eşit olursa dengeli çalışma gerçekleşir. Bu fiyatı büyük firma da bozamaz. Çünkü fiyatı, malı artırmadan düşürürse talep miktarı çoğaltılır ve küçük firma malını daha da kolay (yani pahalı) satabilir. Böylece büyük firma zarar ederken küçük firma kara devam eder.

               Fiyatı sabit tutar, ürettiği malı çoğaltırsa, satış fiyatı düşer, sonunda her iki firma zarar edebilir. Ancak küçük firma üretimini düşürerek maliyetini düşürür ve zarardan kurtulur. Büyük firma ise zarar etmeye devam eder. Çünkü o, o miktarda ve o fiyatta zarardaydı. Böylece küçük firma rahatlıkla büyük firmayı kontrol altına alabilir ve rekabete devam edebilir.

 

 

 

 

 

GÖRÜŞLER

 

               LİBERALİST: Küçük firma tutunabiliyorsa topluluk için iyidir; tutunamıyorsa zararlıdır. O halde müdahaleye gerek yok, herşey kendi oluşu içinde en iyi şekilde yürür.

               SOSYALİST: Satış fiyatları tespit edilmek şartıyle firmaların büyük veya küçük olmaları fark etmez. Çünkü topluluk için onu temin etmek fiyatı bozmaz.

               KAPİTALİST: Küçük firmalar malı pahalıya mal eder, bunun için ortadan kalkmalıdır.

               KOMÜNİST: Firmalar büyük olabilir; fakat, artık değerler topluluğun olmalıdır.

               TEŞEBBÜSÇÜ: Büyük firmalar tekel rejimi doğurabilir. Bu nedenle küçük firmalar da olmalıdır.

               DEVLETÇİ: Devlet işlere göre ve planlama ile firmaların büyüklüğünü tespit etmelidir.

               Doktrinler küçük veya büyük firmaların maliyet fiyatı üzerinde açık bir çözüm getiremiyorlar.

               ADİL DÜZEN: Küçük firmalar vergiden muaf tutulmalı ve sermaye yardımı yapılmalıdır. İşçilerden ve hizmetlilerden asla kazanç vergisi alınmamalıdır. Teşebbüs hizmetlerini devlet karşılıksız yapmalıdır. Böylece küçük teşebbüs korunur ve büyük müteşebbis de büyük faaliyetler üzerinde oynayamaz ve dolayısıyle tekel rejimi doğmaz.

               İşte sermaye vergisinde nisaptan daha küçük olan sermayelerden (sahibi zengin de olsa) vergi alınmamasının hikmeti budur.

               Görüşümüzü özetlersek;

               1) Kazanç vergisi yok, işçi ve hizmetlilerden vergi alınmıyor.

               2) Tesis vergisi yok, gayri menkullerden vergi alınmıyor.

               3) Nisabın altında olan sermayeden vergi alınmıyor.

               4) Devlet karşılık almadan kamu hizmetleri olarak:

                              a) Muhasebeyi tutuyor,

                              b) Muameleleri yapıyor,

                              c) Malları koruyor,

                              d) Hakları savunuyor,

                              e)Müteşebbisleri ve işçileri tanıştırıyor,

                              f) Malları tanıtıyor,

                              g) Borç ve alacaklara kefil olup kredi veriyor,

                              h) Standart ve laboratuvar esası ile malları kontrol edip etiketliyor.

                              ı) Her türlü nizaları en seri bir şekilde gideriyor

                              k) Yol, enerji ve su gibi kamu tesisleri ile yoksul ve fakirlere yardım kurumları yanında her türlü sosyal yardımlaşmayı gerçekleştiriyor. Böylece kararlı bir denge kuruyor.

 


 

 



© 2024 - Akevler