I. EKONOMİK MEKAN
A. EKONOMİK FAALİYET:
a) Çalışıp Yaşama :
Ekonomi çalışıp yaşama düzenidir.
Çalışmanın bir kısmı çalışanın yaşaması, diğeri de bakmakla yükümlü olduğu kimselerin yaşaması için yapılır. Demek ki, yaşamanın iki bileşeni vardır: Biri bizzat çalışanın yaşaması, diğeri de geleceğin çalışanını meydana getirecek neslin üreyip çoğalmasıdır. Bu iki bileşen aynı güçle karşılanamadıklarına göre birbirine diktirler.
Bu riyazi olarak;
Yaşama=Beslenme + i Doyurma şeklinde ifade edebiliriz.
Çalışma insan enerjisi harcanarak yapılır. Elde edilen netice ise harcanan enerjiden daha fazladır. Bu çalışmanın verimli olmasından ileri gelmektedir. Bu verim de,
a) Çalışanın becerisi
b) Çalışma yöntemi
c) Çalışmanın birlikte yapılmasına
d) Çalışma araçları
e) Çalışma koşulları ve
f) Diğer bilmediğimiz faktörlere bağlıdır. Yani aynı enerji harcandığı halde elde edilen sonuçlar farklıdır. Buna çalışma verimi (rant) denmektedir ve bu değer de yorulmaya diktir.
Çalışma = Yorulma+ i Çalışma Verimi
Yaşama ile çalışma birbiri ile dengede olmalıdır. Beslenme yorulma ile, doyurma çalışma verimi ile dengelenmelidir.
Çalışma= -Yaşama
Yorulma= -Beslenme
Doyurma= -Çalışma Verimi
GÖRÜŞLER
LİBERALİST: Çalışan ve yaşayan aynı insandır. Çalışma ve yaşamanın birbirine dik vektörlerle (bileşenlere) ayrılması, ayrı ayrı hükümlere tabi tutulması yersizdir. Çalışma veriminin tamamı çalışana aittir, dilediği şekilde kullanabilir.
SOSYALİST: Çalışma verimi devletçe konacak kurallarla belirli yerlerde kullanılmalı, çalışan bu konuda serbest bırakılmamalıdır. Çalışma verimi devletindir.
KAPİTALİST: Çoğalma dondurulmalı ve çalışma veriminin büyük kısmı yeni iş sahalarına ayrılmalıdır. Çalışma verimi mülk sahibinindir.
KOMÜNİST: Çalışma verimi topluluğa aittir, onun emrine verilmeli ve bu topluca çoğalmaya harcanmalıdır. Çalışma verimi topluluğundur.
TEŞEBBÜSÇÜ: Çalışma verimi onu en iyi bir şekilde kim değerlendirirse, onun emrine verilmeli ve o çoğaltılmalıdır. Çalışma verimi müteşebbisindir.
DEVLETÇİ: Çalışma verimi hükümetlerin emrine verilmeli, onun yapacağı planla değerlendirilmelidir. Çalışma verimi hükümetlerin emrindedir.
Görülüyor ki; bütün görüşler, yorulmanın beslenme ile karşılanması gerektiği görüşündedirler. Görüşlerdeki ayrılık, çalışma veriminin nerede harcanması konusundadır. Görüşleri iki gurupta toplayabiliriz. Bir kısmı çalışma veriminin tamamını topluma bırakmakta, kullanma şeklinde farklı düşünmektedir. Diğeri ise çalışma verimini ve kullanımını bireye bırakmaktadır.
ADİL DÜZEN: Çalışma verimi bireyin çalışması ile elde edilmiştir. Bireye hak tanımazsak verimsiz işlerle uğraşmaya başlar.
Yine çalışma verimi topluluk sayesinde elde edilmiştir. Onu tamamen bireye verirsek topluluğa haksızlık yapmış ve toplu yaşamayı imkansız hale getirmiş oluruz. Çalışma veriminin bireyin ve topluluğun ortak çıkarına harcanması en adil yoldur. Bu da çalışma verimi ile bireyin ailesini beslemesi demektir. Böylece çalışma verimini bireyin emrine vermiş oluruz. Birey de topluma yeni nesil yetiştirerek hizmet etmiş olur. Bu çözüm tarzı biyolojik ve psikolojik kanunlara tamamen uygundur.
Bu gayeye ulaşmak için bazı önlemlerin alınması gerekmektedir. Evlilik dışı ilişkilerin yasaklanmalı ve bireyler evlenmeye psiko-biyolojik yollardan zorlanmalıdır. Meydana gelen aile kurumu bireyin bakmakla yükümlü olduğu bir çoğalma yuvası haline gelir. İnsanın israf ve levhiyatı önlenmelidir. Yani topluma ait malların israf edilmesinin önüne geçilmelidir.
Miras müessesesi çalışmalı, karı koca arasında mali bağlar kurulmalıdır. Ailedeki iş bölümü ile kadına ev işleri görevi verilmeli, erkek ise mali sorumluluk yüklenmelidir. Bu şekilde psiko-biyolojik özelliklere uygun adil işbölümü doğmuş olur.