Hak-kuvvet mücadelesi, Kur’an ve ilim, Sermaye
İnsanlık farklı bir merhalede. Bir tarafta bin yıllık HAK-KUVVET medeniyeti mücadelesi... Diğer tarafta beş bin yıllık TARIM döneminden SANAYİ dönemine geçiş mücadelesi... KUR’AN VE İLİM çalışmalarımıza istinaden bu mücadelenin nasıl sonuçlanacağını biz biliyoruz, ancak KUR’AN VE İLME inanmayanlara bunu anlatmak ne mümkün! Ama olsun. Sünnetullah böyle. Biz yine de anlatmaya devam edelim…
KUR’AN VE İLİM çalışmalarımızdan derlediğim yazıları sadece hafta sonları ve kimi zaman Pazar yazısı yani sakin bir günde derin değerlendirilmesi niyetiyle yazıyorum. 15 Temmuz ve önemli bir iki konu sebebiyle onu yapamadım ama zamanı gelince olacak…
Üstad, Adil Düzen Dergisi çalışmalarımız çerçevesinde her hafta birkaç önemli yorum ve değerlendirme yapıyor ve bazıları bencileyin o kadar önemli ki; ama maalesef siz değerli okuyucularımla paylaşamıyorum. Bugün bir kısmını kendimce düzenleyerek paylaşayım.
***
Ana konu yine HAK-KUVVET mücadelesi yani “VARLIK” meselesi...
Her hafta yazılarını toplu olarak değerlendirdiğimiz yazarın görüşü şöyle: 15 Temmuz dolar ve silah çatışmasıdır... Devletler varlık fonları kuruyorlar... Bu fonlara Londra (İngiltere) hâkimdir... Pentagon (ABD) İpekyolu’nda olduğu gibi burada da savaş veriyor…
Bizim görüşümüze göre her iki ülkeye, ABD ve İngiltere’ye SERMAYE hâkimdir.
- Sermaye önce dolarları Nevada’da topluyor...
- Devletlerin varlıklarını fonlarında topluyor...
- İpekyolu projesiyle ulaşımı eline alıyor...
- Pentagon bunlara karşı direniyor...
Varlık fonu şudur: Bir ülkede değişik kuruluşlar vardır. Yöneticilerin çoğu siyasilerin tanıdıklarıdır. Sermaye’nin istediğini görevlere atıyorlardı. Ancak son birkaç yıldır Sermaye istediklerini yönetime getiremiyor. Tüm devlet imkânlarını bir merkezde topluyor. Uluslararası bir şirkette topluyor...
İnsanlar yaşamları için yıllık üretim yapar ve bunu tüketirler. Bu arada artırdıkları emek olur. Bu artık emeklerin değerlendirilmesi için Sermaye devreye girer. Onunla yatırımlar yapar. Gün/Saati çoğaltır. Geleceğe yatırımlar yapan artan nüfusa yer hazırlar.
Kapitalizm sisteminde bu durum böyledir.
Sosyalizmde bunu “devlet” yapar.
Karmada ortaklaşa yaparlar.
İşte, varlık fonu yeryüzündeki artık emeği değerlendirmek için kuruluyor...
Adİl Düzen sisteminde ise “artık emek” makrodaki miktarlarla değil, mikrodaki tercihlerle tespit edilir. Herkese “çalışma kredisi” verilir. Bu krediyi halk yıllık harcamaları için kullanır. Artık olanı inşaatta harcar. Onunla yatırımlardan “hisse senedi” alır ve ek gelir temin eder. Varlık fonu yoktur. Sadece yatırım planlaması vardır. Ona da mekân içinde planların yapılma sırasına göre müteahhitlerle birlikte çalışanlar karar verirler.
***
SERMAYE konusuna açılık getirmemiz gerekiyor. Gerçek şudur. Dünyayı 500 yıldır Sermaye yönetiyor. İki aile, Rothschild ve Rockefeller aileleri, birbirleri ile çatışarak, kendilerince denge oluşturuyorlar. Rockefeller savaşlarla dünyanın dengesini bozmuştur. Rothschild ekonomi ile dengeyi kurmaya çalışıyor. Bu dengeyi devam ettirmek için dört silah kullanıyor. a) İpekyolu, b) Fonlar, c) Bankalar, d) İstanbul’u merkez yapma. Şimdilik dördünde de başarılı görünüyor. Bu gidiş Sermaye’nin siyaseti yeneceği şeklindedir...
Ancak bu durum bizim Kur’an ve İLİM çalışmalarımızda öğrendiklerimize aykırıdır. Mahir Kaynak da devletlerin galip geleceğini tahmin ediyordu. Biz ikisinin de mağlup olacaklarını, yeryüzünde artık bağımsız devletlerin oluşacağını ve İlahİ düzenİn HÂKİM olacağını söylüyoruz. Hakemlerin denetiminde “barış/silm düzeni” olacak ama hiçbir zaman yeryüzünde tekel ekonomi veya tekel siyaset hâkim olamayacaktır… (Devamı var)