15 Temmuz, FETÖ, Kıbrıs, Kudüs ve Erbakan
15 Temmuz vesilesiyle, yazılması gereken bazı yazıları ihmal ettim ya da ilanlar sebebiyle sayfalar müsait olamayınca ihmal etmek zorunda kaldım… 15 Temmuz (1974) deyince; “Kıbrıs ve Erbakan” yazısı yazılmalıydı… “Kıbrıs” denince… 70’li yıllar bitmeden… 1978-79 yıllarda, “Kıbrıs Barış Harekâtı” taptazeyken… Yedek subay olarak 28. Tümen’de görevlerde bulundum, özel bilgiler edinme fırsatım oldu… Tümen komutanımız olan Muhittin Fisunoğlu ile her gün görüşmemi gerektiren görevler yaptım… Her hafta gelen askeri uçağı karşılama ve pilotlara refakat etme görevimden dolayı, harekâta katılan pilotlarımızdan, burada yazamayacağım çok özel hatıralar dinledim… Kıbrıs’la ilgili askerlik faslı bu kadar!
Şeyh Nazım Kıbrısi ve çok yakın müritleri ile hafta sonu buluşmalarımızı ve yaşadıklarımızı yazmaya başlamasam daha iyi; çünkü başlasam, birkaç yazı olmalı… Kıbrıs’ı masa başında bir kere daha kaybetme süreci yaşadık ama siyasiler ve siviller bir kere daha başarılı olamadılar; elhamdülillah… Kıbrıs konusunda bugünlük hatırlatacaklarım bu kadar!
“Kudüs ve Erbakan”, son Mescid-i Aksa Cuma olayları sebebiyle yazılmalıydı… Ama “SP Büyük Kudüs Mitingi” vesilesiyle yazılacak, inşallah… Bugünlük şu kadarını yazayım: S. Arabistan başkenti Riyad’da yaşadığım 80’li yıllarda Filistin Büyükelçisi ile samimi olmuştum… Kendisi, “Sultan Ellezî Fekade Arşahu Min Ecli Filistîn” isimli kitabında, Sultan Abdülhamit ve Erbakan’ın, Kudüs ve Filistin sebebiyle, makamlarını kaybedişlerini yazmıştı… Bu konuda belki bazı detaylar yazarım ama bugünlük bu kadar!
15 Temmuz yazılarımı, başlığından (Son ‘Darbe/ler tekerrür etmesin diye’ yazısı) da anlaşılacağı üzere, önceki yazıyla sonlandırmıştım… Bugün mailime gelen uzun bir yazı, bugünkü yazıma ve bir kere daha ‘15 Temmuz’ dememe vesile oldu… Yazının başlığı şöyle:
“ERBAKAN, İSRAİL VE FETÖ 15 TEMMUZ DARBESİ”
Yazının en başından bir bölüm şöyle: “Türk siyasi tarihinde İsrail ve ABD maşası FETÖ ihanet şebekesiyle en ufak bir yardımlaşma, dayanışma, irtibat, alışveriş ve diyalog içerisinde olmayan tek lider Erbakan’dı. / Erbakan haricinde 50 yıldır ülke siyasi tarihine damga vurmuş tüm siyasi liderler ile FETÖ ve lideri Gülen’in yolu bir yerlerde mutlaka kesişti. / FETÖ’nün düzenlediği bir kısım etkinliklerde, davetlerde, salon programlarında, açılışlarda, stadyumlarda ya da özel görüşmelerde siyasi figürler ile Gülen yan yana gelip sırt sırta vererek ülke yönetiminde birlikte hareket ettiler. / Farklı ideolojileri, paradigmaları temsil eden siyasi parti liderlerinin FETÖ lideri Gülen ile değişik platformlarda çekilmiş fotoğrafları, resimleri, görüntüleri internet ortamında yayınlanıyor. / İlla bir kişi hariç! / Erbakan. / Neden? / Çünkü Erbakan haricindeki tüm politik liderler, FETÖ’nün arkasındaki küresel güçle işbirliği yaptılar. / Emir alınan karargâh, komuta merkezi aynı olunca politik fenomenler ile FETÖ arasında niçin bir birliktelik ve müttefiklik olmasın ki? / FETÖ ve paydaşı olan siyasi önderler ile partilerin en belirgin ortak düşmanları yine Erbakan’dı!”
Kısaca aktaracağım 3 kısım da şöyle: 1. “(…) Tüm ülke milliyetçisiyle, muhafazakârıyla, liberaliyle, solcusuyla, sosyalistiyle, sağcısıyla, Kemalist’iyle, Atatürkçüsüyle yarım asırdır FETÖ örgütü ve liderine övgüler, methiyeler düzmek için adeta yarış halindeyken tek bir siyasi lider ortaya çıkıp, “Çocuklarınızı FETÖ’nün okullarına göndermeyin. Zira o okullardan ancak CIA ajanı çıkar” diyordu. / Bu lider Erbakan’dı...” 2. “(…) 15 Temmuz darbe girişimi şu çıplak ve somut gerçeğin bir güneş gibi ortaya çıkmasını sağladı. / “Türkiye’de basiret sahibi tek bir siyasi lider vardı; Erbakan!” / Çünkü FETÖ ve arkasındaki küresel güç tarafından koca ülkede Erbakan’dan başka aldatılmayan, kandırılmayan, yanıltılmayan tek bir Allah’ın kulu bile olmadı. / Erbakan hiçbir zaman ne aldatılabildi ne de aldattı!” 3. “(…) FETÖ’nün darbe girişimi 15 Temmuz’un 1. yıldönümünde bu ülkede Erbakan konuşulmalıydı; ama konuşulmuyor. Çünkü İsrail ve küresel hinterlandı buna engel oluyor...”
“15 Temmuz, FETÖ, Kıbrıs, Kudüs ve Erbakan” yazısı bundan dolayı yazıldı.