15 Temmuz: FETÖ ve ROBOT MÜFTÜLER!!!

Askerler… Polisler… Bürokratlar… İşadamları… Esnaflar… Abiler… Ablalar… Akrabalar… Öğrenciler… Çocuklar… Kolejler… Dershaneler… Evler…

Beni Balkanlı yani Kosovalı ve Bosnalı olarak biliyorsunuz; doğru…

Ama aynı zamanda İzmirliyim, muhaceret sonrasında bu şehirde büyüdüm…

İzmirli olarak Cemaat’in ilk oluşmaya başladığı süreci ve sonrasını iyi biliyorum…

Önceki yazımın başında ifade edildiği üzere… Cemaat, “CEMAAT” olmanın şükrünü eda edeceğine, nankörlük etti, küfran-ı nimet etti, FETÖ’ye dönüşerek dünyadaki itibarını sıfırladı ve bu sıfırlamanın da ötesinde, son yaptıkları ile ahiretini de berbat eyledi…

Risaleler… Cemaat… Eğitim… Din… vs diye başlamışken; SONUÇ ne oldu?!.

Boyunuzdan büyük veya üzerinize vazife olmayan işlere bulaşırsanız; olacağı budur.

Hele Necmettin Erbakan’ın yani Millî Görüş ve Adil Düzen’in önünü kesmek…

Bir de halkın İmam-Hatip Okulları “himmetini” kesip “kolejlere” kaydırmak!!!

Bu ikisinde “özel emekleri” olan biri olarak, şahsen affetmeyeceklerimdir…

Bu yazı, önceki bütün yazıların ve özellikle de “FETÖ fitnesinin sonuç ve sebepleri” başlıklı son yazımın devamı mahiyetindedir... Dün, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in görüşünü aktarmıştım, bugün Diyanet’in bir raporunu aktarayım:

‘FETÖ üyeliği nedeniyle “GÖREVDEN ALINAN MÜFTÜLERİN” kendi içlerinde mesleki dayanışma içinde oldukları, kendilerinden olmayan meslektaşlarına karşı oldukça resmi tavır takındıkları öğrenildi. / Öğrencilik boyunca gizlilik formatı içinde yetiştirilen FETÖ mensuplarının kendileri dışındaki herkesi düşman olarak algılama halinin bu duruma yol açtığı düşünülüyor. / Başkalarına karşı şüpheci yaklaşım dışında FETÖ üyelerinin tıpkı terör örgütü PKK kamplarında yetişen militanlar gibi kendilerini devamlı bir savaşın içinde gördükleri gözlendi. / Bu nedenle sahip oldukları eş, çocuk, ev ve araba gibi nimetlerden zevk almadıkları, gezmedikleri, tatile çıkamadıkları, yapacakları en ufak seyahatte bile çocuğun annesine danışması gibi bir üst abi ve ablaya danıştıkları biliniyor. / Üst abi ve ablaya danışma hallerinin öğrenci evlerinde uygulanan sıkı örgütsel beyin yıkama faaliyetinin sonucu olarak şehir hayatı yaşarken dağdaki bir terörist gibi davranmanın edimsel koşullanma ile yapıldığı tahmin ediliyor. / Lidere bağlılık, gizlenme ve istihbarat edinme unsurları üzerinde şekillenen örgüt mensuplarının kişilik haline getirdikleri bu özellikler nedeniyledir ki örgüte veya lider Fetullah Gülen’e karşı yapılacak en ufak eleştiriyi kendilerine yapılmış gibi algılıyor ve o şahsa karşı amansızca bir mücadele içine giriveriyorlar. / Şahsiliğin ortadan kaldırılıp örgüt düşüncesine ait yeni bir ben (örgütsel düşünce) oluşumu içindeki örgüt üyelerinin tüm genişliğine rağmen bir organizma gibi hareket ederek belirledikleri hedefe doğru tıpkı yetiştirildikleri sinsilik ve gizlilik içerisinde hızla ilerledikleri anlaşıldı. / Kendi içlerinde bu durum tutarlı bir davranış ise de devlet erki içinde bu tutum kurumsal sorunları beraberinde getiriyor. FETÖ bulunduğu kurumlarda kendisi dışındaki iş arkadaşlarıyla iş yapma ve kurumu ilerletme yeti ve yeteneğinden mahrum olduğundan karşıyı yok etme ve kurumu çökertme anlayışı nedeniyledir ki bulundukları her yerde sistemi tıkadıkları ama buna yol açtıklarının belki de çoğunlukla farkında olmadıkları anlaşıldı. / Dışarıdan bakıldığında kibirlilik gibi algılanan bu davranışın aslında BEYİN YIKAMA sonucunda İNSANİ ÖZELLİKLERİN YOK EDİLMESİNE BAĞLI ROBOTLAŞAN ÜYENİN dışarıdan algılanma şekli olduğu görüldü. ROBOTLAŞTIRILMIŞ ÖRGÜT MENSUPLARININ UĞRADIĞI FITRAT EROZYONU sonunda KARDEŞLİK, MİLLİYET, DOST VE DÜŞMAN ALGISI, BİRLİKTE İŞ YAPMA gibi pek çok İNSANİ YETENEĞİN YOK EDİLMESİNE bağlı olarak bir an önce işten atılması devlet ve millet menfaatinedir.’

İnsani (ve İslami) özellikleri/yetenekleri yok edilen ROBOT MÜFTÜLER!!!

Demek ki Cemaat evrilip FETÖ’ye dönüşünce varılan SON/SONUÇ buymuş.