Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025
98 Okunma, 0 Yorum

M E S İ H

 

Tarihte HzAdem’den HzMuhammed’e kadar pek çok peygamberler gelmiştir. Peygamberler geçmiş peygamberleri hikâye etmiş ve tasdik etmiş, gelecek peygamberleri de müjdelemişlerdir. İnsanlar bir sıkıntıya girdiklerinde peygamberlerin haber verdikleri gelecek resulleri zikreder ve dilden dile onu beklemeye başlarlardı. Hemen her toplum sıkıştıkça daima gelecek bir kurtarıcıyı beklemiştir. Hazreti İsa da gelecek peygamberden çok açık bir şekilde haber vermiştir:

“Fakat şimdi ben, beni gönderene gidiyorum. Sizden hiçbiri bana nereye gidiyorsun diye sormuyor. Bunları size söylüyorum. İçiniz üzüntülerle dolmuştur. Ben size gerçeği söylüyorum. Benim gitmem sizin iyiliğinizedir. Ben gitmezsem size gönülleri ümitle dolduracak kişi gelmez. Ben gider gitmez onu size göndereceğim.

Yeryüzünü kötülük, iyilik ve yönetme bakımından yükümlü kılacaktır. Kötülük bakımından onları suçlayacaktır. Zira bana inanmayacaklar. İyilik bakımından onlara yol gösterecek. Ben Rabbime gidiyorum. Ve beni göremeyeceksiniz. Yönetme bakımından düzen getirecektir. Zira artık yeryüzünün merkezine hükmedilecektir.

Size söylenecek daha pek çok şey vardır. Ancak şimdi o sözleri kaldıramazsınız. O gerçeğin ruhu geldiğinde size bütün gerçekleri bir bir anlatacaktır. O kendiliğinden konuşmayacak, işittiklerini size iletecek, ileride olacakları bildirecektir. O beni onaylayacak ve o benim aldığım yerden alıp size getirecektir.” (Yuhanna İncili, 16 Bap, 5 ile 15 arası)

Hazreti İsa’nın haber verdiği kişi 600’üncü yıllarda Mekke’de ortaya çıktı ve tamamen O’nun söyledikleri gerçekleşti. Ne var ki, diğer peygamberlerden farklı olarak Hazreti Muhammed artık yeni peygamberin gelmeyeceğini ve Kur’an’ın da son kitap olduğunu bildirdi. Bundan sonra ne olacaktır? Bundan sonra insanlara doğru yolu “peygamber” değil “ilim” gösterecektir. İçtihat ve icmalar ile sorunlar çözülecektir.

İşte bu gerçek karşısında Yahudiler Hazreti İsa’ya ve Hazreti Muhammed’e inanmadılar; onlar da gelecek bir kurtarıcı bekliyorlar. Hıristiyanlar da Hazreti Muhammed’e inanmadılar; bizzat Hzİsa’nın tekrar yeniden geleceğini ümit edip bekliyorlar.

Hazreti İsa İslâmiyet’i tebliğ etmiş ve kendisinin de bir insan olduğunu, sadece “resul” olduğunu bildirmiştir. Oysa ondan sonra gelen Pavlus Hıristiyanlığı tahrip ederek devletin emrinde bir din hâline sokmuştur. İbadetleri kaldırmış, dini sadece peygamberi sevmek, hatta ona tapmak şekline dönüştürmüştür. Daha ileri giderek Hazreti İsa’nın Allah’ın oğlu olduğunu iddia etmiştir. Bugün iki milyar insan onun günahını çekmektedir. İşte burada bir çelişki ortaya çıkıyordu. Hazreti İsa Allah’ın oğlu olunca onun gidip de yerine başkasının gelmesinin ne mânâsı olabilirdi? Bu çelişkiyi gidermek için “gelecek olan yine kendisidir” demiş, böylece Hazreti Muhammed’in yerine halkı Hazreti İsa’yı beklemeğe bırakmıştır.

Hazreti Muhammed’in gelmesi ile Hazreti İsa’nın haber verdiği kimse gelmiş ve Müslümanlar buna inanmışlardır. Ancak sıkışınca, sorunları çözmeyince, Mehdileri beklemeye başlamışlar, Hazreti İsa’nın geleceğine dair inancı da buna eklemişlerdir. Kur’an kesin bir dille Hazret Peygamber’den sonra peygamber gelmeyeceğini bildirmiştir. Hazreti İsa geldiğinde peygamber olacaksa, bu Kur’an’ın haberine aykırıdır. Peygamber olmayacaksa, bir kimsenin peygamberlikten azli sözkonusu olur ki, bu hem Kur’an’a aykırıdır hem de mânâsızdır. Çünkü peygamberlik yapmayacaksa niye gelsin?

Kur’an’da HzPeygamber’in “müjdeleyici ve uyarıcı” olduğunu bildirmiş, ondan sonra da “her kavmin bir hâdisi (yol göstereni) vardır” denmiştir. Hazreti Peygamber’den sonra her kavme her asırda “hâdiler” geleceği haber verilmiştir. Bunlar ne “nebi”dir, ne de “resul”dür. Bunlar resulün halifesi olarak görev yapacak olan “yönetici başkan”lardır, nebilerin halifesi olarak görev yapacak olan “yasama hizmetini veren âlimler”dir. Bunları Allah vahiy ile atamaz, seleflerin ataması ile de gelmezler. Halk, kendi imamlarını (başkanlarını) ve müçtehitlerini kendileri seçerler.

Millî Nizam, Millî Selâmet ve Refah Partileri“ilimle siyaset yapıp” insanlığı hidâyete götürme yolunu aramak üzere kurulmuş partilerdir. Ne var ki, düşmanları olan gizli ajanlar bu partileri etkisiz hâle getirip câri düzende zulümlerini sürdürmek için her türlü saldırıları yapmışlardır. Bunların başında Hasan Mezarcı gibi kişileri ajan olarak partiye sokmuşlar, İslâmiyet ile ilgisi olmayan beyanlar verdirmişlerdir. Böylece, bir taraftan partiye suç işletmiş ve ileride kapatabilmek için hazırlık yapmışlar, diğer taraftan İslâmiyet’in ne kadar kötü bir şey olduğunu telkin etmişlerdir. Böylece bir taşla iki kuş vurmuşlardır. O günlerde Sayın Necmettin Erbakan “Adil Düzen Ekibi”ni bırakmış ve bu provokatör ajanlarla iş birliği yapmıştır. İşte bugün onun cezasını çekmektedir...

Şer odaklarının oyunları bitmemiştir. Türkiye’de provokatör olarak kullandıkları bu kişileri önce Türkiye’den kaçırmışlardır... Onları korumuşlardır... Dışarıda da aynı oyunlarına devam imkanını sağlamışlardır... Şimdi “mesih” iddiaları ile özel kıyafetle Almanya’da dolaştırarak “Adil Düzen”i iddia eden kimselerin böyle akıl hastaları olduklarını insanlığa telkin etmektedirler.

Hizbullah Oyunu” da buna benzer oyundur.

Bu oyunun Yahudi ajanları tarafından oynanmış olması çok muhtemeldir.  Böylece bir taraftan İslâmi inanışları ve Türkiye’deki Adil Düzen gelişmelerini gülünç hâle getirmekte, diğer taraftan Hıristiyanların inanışları ile de dalga geçmekte ve bir taşla iki kuş vurma peşindedirler. Oysa bu durum Hıristiyan alimlerini inanışlarını yeniden gözden geçirmelerine sebep olacak ve yeni “Kur’an Medeniyeti”nin kuruluşunda Hıristiyanların büyük katkıları olacaktır.

Bu olup bitenlerin İslâmiyet ile bir ilişkisinin olmadığını bilerek Allah yolunda çalışmaya devam etmeliyiz. Bunların yaptıklarını Allah kendi başlarına döndürecektir ve onları “sosyal tufan” içinde boğacaktır. Bizim işimiz tufan oluşturmak değildir. İşimiz, oluşacak tufandan korunmaktır. Bu yaptıkları üzerinde durmak, bunlara ayrı ayrı çareler aramak yanlıştır. Frengili bir hastanın yaracıklarını tedavi etmekle frengili kurtulmaz. Frengilinin kurtarılması için temelden tedavi gerekir. Siyasi basiretleri kapanmış partililerin Hasan Mezarcılar gibi provokatör ajanların peşine gitmeleri, onların da sosyal tufan içinde boğulmalarına sebep olacaktır.

 

 






Son Eklenen Makaleler
Yasin Kılar (Karar Danışmanı - Mentor)
YAPAY ZEKÂYI EĞİTMEK - TRAINING ARTIFICIAL INTELLIGENCE
23.02.2025 28 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-46
23.02.2025 296 Okunma
1 Yorum 23.02.2025 10:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-45
22.02.2025 404 Okunma
1 Yorum 22.02.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-44
21.02.2025 459 Okunma
1 Yorum 21.02.2025 11:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-43
19.02.2025 486 Okunma
1 Yorum 19.02.2025 08:34
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-42
18.02.2025 527 Okunma
1 Yorum 18.02.2025 08:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-41
17.02.2025 565 Okunma
1 Yorum 17.02.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-40
16.02.2025 623 Okunma
1 Yorum 16.02.2025 17:52
Özer Ataç
Sahtelik 4
15.02.2025 656 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-39
15.02.2025 830 Okunma
1 Yorum 15.02.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-38
14.02.2025 605 Okunma
1 Yorum 14.02.2025 08:58
Süleyman Karagülle
SEÇKİN SAYILAR VE 19 MUCİZESİ 05.01.2001
12.02.2025 123 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLARIN TASFİYESİ KANUNU 22.12.2000
12.02.2025 75 Okunma
Süleyman Karagülle
BORÇLAR 22.12.2000
12.02.2025 77 Okunma
Süleyman Karagülle
DIŞ BORÇ(BAKARA278-279) 22.12.2000
12.02.2025 98 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP ARALIK ÇALIŞMALARI 15.12.2000
12.02.2025 155 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL ÇALIŞMA KURALLARI: 15.12.2000
12.02.2025 78 Okunma
Süleyman Karagülle
MUKASSİMÂT(zariyat4.ayet) 15.12.2000
12.02.2025 104 Okunma
Süleyman Karagülle
GENEL DURUM VE ÇÖZÜM 08.12.2000
12.02.2025 90 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLER DENGE KULÜBÜ SÖZLEŞMESİ 08.12.2000
12.02.2025 71 Okunma
Süleyman Karagülle
C Â R İ Y Â T (ZARİYAT3.AYET) 08.12.2000
12.02.2025 67 Okunma
Süleyman Karagülle
K Ü R T Ç E 01.12.2000
12.02.2025 86 Okunma
Süleyman Karagülle
ORUÇ BABA 01.12.2000
12.02.2025 99 Okunma
Süleyman Karagülle
M E S İ H 01.12.2000
12.02.2025 98 Okunma
Süleyman Karagülle
HÂMİLÂT (YÜKLER) 01.12.2000
12.02.2025 81 Okunma
Süleyman Karagülle
“ZÂRİYÂT-1- ÂYETİ”Nİ AÇIKLAYALIM: 24.11.2000
12.02.2025 62 Okunma
Süleyman Karagülle
TESİR ÇİFTİ 24.11.2000
12.02.2025 83 Okunma
Süleyman Karagülle
AHŞAP EVE GETİRİLEN YENİLİKLER 18.11.2000
12.02.2025 91 Okunma
Süleyman Karagülle
DEVLETİN AF YETKİSİ VAR MIDIR? 18.11.2000
12.02.2025 89 Okunma
Süleyman Karagülle
İFRAT VE TEFRİT(KEHF28) 18.11.2000
12.02.2025 108 Okunma
Süleyman Karagülle
MATEMATİK İLE İfrat ve tefrit nedir? 11.11.2000
12.02.2025 109 Okunma
Süleyman Karagülle
KUR’AN MATEMATİĞİ TARİKATI 11.112000
12.02.2025 120 Okunma
Süleyman Karagülle
NEFİSTE SABIR(kehf28) 11.11.2000
12.02.2025 96 Okunma
Süleyman Karagülle
OKUMA/ TİLÂVET EMRİ 04.11.2000
12.02.2025 118 Okunma
Süleyman Karagülle
SÖMÜRÜ VE ÇARE 04.11.2000
12.02.2025 78 Okunma
Süleyman Karagülle
AKEVLERDEN HABERLER 28.10.2000
12.02.2025 70 Okunma
Süleyman Karagülle
MESKENLER VE İŞYERLERİ AYETİ 28.10.2000
12.02.2025 79 Okunma
Süleyman Karagülle
BOZULMA (ENTROPİ) 28.10.2000
12.02.2025 77 Okunma
Süleyman Karagülle
ERMENİ KATLİAMI 14.10.2000
12.02.2025 73 Okunma
Süleyman Karagülle
MARKETTE SELEM UYGULAMASI 14.10.2000
12.02.2025 66 Okunma
Süleyman Karagülle
FAİZSİZ İŞLETME 14.10.2000
12.02.2025 54 Okunma
Süleyman Karagülle
BELGRAD OLAYI 07.10.2000
12.02.2025 84 Okunma
Süleyman Karagülle
MÜTEŞÂBİH ÂYETLER 07.10.2000
12.02.2025 147 Okunma
Süleyman Karagülle
MEDENİYETLERİN ÖMRÜ 30.09.200
12.02.2025 99 Okunma
Süleyman Karagülle
AHMET BÜLBÜL’ÜN ÖLÜMÜ VESİLESİYLE; 30.09.2000
12.02.2025 89 Okunma
Süleyman Karagülle
Rektör Ethem Ruhi Fığlalıya cevap 23.09.2000
12.02.2025 111 Okunma
Süleyman Karagülle
KURANDA MUCİZE-1 23.09.2000
12.02.2025 112 Okunma
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-37
11.02.2025 565 Okunma
1 Yorum 11.02.2025 11:49
Bahaeddin Sağlam
Safsata ve Hakikat Kelimelerinin Etimolojisi
9.02.2025 73 Okunma
Bahaeddin Sağlam
Bahane Kelimesinin Etimolojisi
9.02.2025 93 Okunma


© 2025 - Akevler