Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-43
Ocak-Şubat 2025 aylarındaki yazılarımızla ‘Erbakan Hocamızı anmaya’ devam…
Necmettin Erbakan Hocayı 14 yıldır yazılarımla anıyor ve anlatıyorum ama;
O’nu videolarla da anıp anlatmalıyız ki daha iyi anlaşılsın ve gereği yapılsın…
8 Şubat 2025 tarihli olup on binlerce izlenen bir video çalışması bunu yapmış...
Videonun başlığı ve sonraki açıklama şöyle: “ERBAKAN HOCA KİMDİR?”
“O’nu Anlayabilecek Kadar Zeki Miyiz? İstenmeyen Adamın Sonsuz Haklılığı...”
Devamında iki cümleden oluşan açıklama var;
“O’nu anlamak…” ve “O’nun haklılığı…”
***
ERBAKAN HOCA KİMDİR?-6 (Videoda O’nun haklılığını anlamaya devam…)
TRT'ye taraflı davrandığı için ağzına geleni söyleyen, cezaevine girmeyi göze alabilen bir inanç simgesiydi: “Bak ey TRT! Bunu bu akşam millete duyuracaksın CHP ve AP’nin iflasından sonra bu cümleyi bir türlü bu TRT'ye söylettiremiyoruz…”
‘Üretim, sanayi, yerli malı’ diye haykıran, ‘Ancak biz üretirsek büyük Türkiye olabiliriz’ diyen, ruhunu bu inanca adamış bir antikapitalistti… “Bu nasıl devlet idaresi? Terleyecek arkadaş terleyecek. Trafik memurluğu ile olmaz bu, otomat düğmesine basmakla olmaz. Sen de bir şey üreteceksin sen de… Üretimdir asıl ülkenin zenginliği... Bu hususlarda hiçbir dönemle mukayese edilmeyecek başarılı hizmetler yapılmıştır…”
Davasını halkın gönlünü kazanmak için yapan, ülkeye yeni bir siyasi düşünce getirmek için uğraşan bir dahi Necmettin Erbakan… “Çünkü ben Vatanımı seviyorum çünkü haksızlıkların karşısındayım bana oy versinler diye yapmıyorum ben bunu, Allah rızası için yapıyorum Allah rızası için Allah rızası için…”
Darbelerin hedefinde her zaman o vardı ve sadece o karşı durabildi zorbalıklara karşı. Dik duruşunu asla bozmadı. Sadece bir siyasi lider değildi elbet; olağanüstü bir mühendis ve inanılmaz bir zekâ. Anadolu sermayesini tüm diktalara rağmen savunup Amerika'yı elinin tersiyle itti… “İşte Birleşmiş Milletler şunu dedi de bunu dedi de onu dedi de… Vay canına ya! Biri hipnotize mi ediyor sizi Allah aşkına ya? Bırakın şunu! ‘Efendim, Amerika'nın hoşuna gitmez’ bana ne Amerika'dan, bana ne Amerika'dan…”
Millî Görüş’ün en büyük lideriydi ama daha da önemlisi Mücahit Erbakan'dı o. (‘Mücahit Erbakan’ haykırışları) Türkiye'nin son çeyrek asrına damgasını vurmuş, düşüncelerini tüm zorluklara rağmen siyasete taşımayı becerebilmiş, siyaseti inancın ışığında yapıp hak hukuk ve Adil Düzen’e her zaman önem vermiş, tek amacı İslam ışığında siyaset yapabilmek olan bir beyindi o. “Türkiye'yi dış güçlere teslim etme parselleme peşkeş çekme anlaşmasıdır 24 Ocak (24 Ocak 1980 kararları).” (Devamı var)
***
‘İlim/iyilik’ olarak ‘Faizsiz Adil Ekonomik Düzen’ akademik çalışmasına devam…
Ana Akım İktisat Sistemi ve İslam İktisat Sistemi Arasındaki Temel Farklılıkların Karşılaştırılması-5
“Batı modelinde istihdam yalnızca bireysel gelir odaklı ve kişisel düzeyde ele alınmıştır. Çalışabilecek durumda olup iş arayanlar işgücü olarak değerlendirilirken, çalışma isteği veya gücü olmayanlar işgücünden sayılmamaktadır.
İslam iktisadında ise iş piyasası, işgücü, istihdam ve işsizlik kavramları, Batı modelinden farklı bir anlam taşır. Çalışmak, İslam’da ibadet olarak kabul edilir ve rüşd çağına gelmiş her birey işgücü kapsamında görülür. İslam iktisadının nihai hedefi, yalnızca bireyin çıkarlarını değil, toplumun genel faydasını da en üst düzeye çıkarmaktır.
Sonuç olarak, ana akım iktisat bireyin maddi menfaatlerini öncelerken… İslam iktisadının önceliği ise hem bireyin hem de toplumun maddi ve manevi huzurunu temin etmektir. İslam iktisadı, ilahi bir düzen önerir ve ekonomik faaliyetler ahlaki ilkelere göre düzenler. Bireysel kazanç ile toplumsal menfaati dengelemeyi hedefler.” (Devamı var)