Başlık bir zincirin bitişik halkaları gibi görünüyor; öyle değil! Risk, güvenliği sürdürmek ya da güvenliği artırmak için güvenliğin önünde aşılması gereken etaptır.

-“İnsanı bu etaba soyunduran sebep nedir?” sorusu kaçınılmazdır. Cevabı ise risk ve güvenlik halkalarının oluşturduğu insanın konfor ve haz tutkusudur.
İnceleyelim:
Söz konusu tutku, benliğin elde edip beslendiği yaşam konfordur. Bu tutkunun etkisi, medeniyetlerin oluşturduğu tüm kurumları özünü işgal ediyor. Konfor her şeyin var oluş sebebini, toplumsal ve bireysel umudu, vizyon ve hedefleri belirliyor. Çok mu kişisel oldu; hayır, dahası var. Konfor, bütün tutsaklık ve gösteriş zincirlerinin bağını da oluşturuyor. Gelişmişlik, medeniyet konfor düzeyi ile ölçülüyor.
Hani pek meşhur bir deyiş var: “kimler, kimlerle beraber oluyor!?! ” Güvenlik ve risk gibi gelişmiş devletlerin en büyük harcama kalemini oluşturan kritik etmenlerin kaynağı konfor olması, güvenlik, risk faktörüyle ayrılmazlık taşıması ve devam etmesi için toplumların ürettiği tüm değerlerin feda edilmesi,.. sizce akıl alır bir şey mi?! Hiç mantıklı görülmüyor; fakat insanlık bu tercihinden kurtulamıyor.
Benliğin inşası programı Bütünselliğin karşıtı olduğundan, yabancılaşma medeni insanın “kaderi” oldu. Yabancılaşma, dini ifade ile insanın ürettiği değerlere , insanı üreten nimetlere nankörlüğüdür. Bağlamı güçlendirirsek, evrensel tanımlama gündemini meşgul eden Spinoza düşüncesini yeni fizik bakışıyla güncelleyen “bağlantısallık” görüşü; güven, risk, güvenlik, konfor kompartımanlarının neden aynı hatta dizildiğini açıklayacaktır. (1)
Kısaca her şeyin, her şeyle atom altı düzeyden kararlı biçimlere erişmiş şuurlu varlık olan insana kadar bağlantılı olduğu; bu bağın, sürekli kesiksiz iletişimde olduğu; birimsel(tekil) varlıkların görece bağımsız eylem ve etkisinin Bütünselliğin içinde entropi ile tolere edildiği teoriye değinmeliyim. Bu hususta önemli bir nakli de ekliyorum:
Claude Shannon; Boole cebiri çalışmış Amerikalı bilim insanı. 1938, ABD ,IMT verdiği “Bilgi Kuramı” isimli master tezinde yaptığı belirleme, hala bilim dünyasında “en çok atıf yapılan master tezi unvanını” koruyor. Belirlemesinin özü şu cümle: “Eğer, her şey tahmin edilebilirse, hiç bilgi yoktur. Eğer, işin içinde raslantısallık varsa, o zaman her şey hakkında bilgiye ihtiyacımız var.” (2)
İlginç değil mi; her önüne gelen, bilinen kulvarda yaptığı tekrarlara “bilimsel” etiketi yapıştırıyor. Her önüne gelen akademisyen, öğrendiği bilinenleri koruyarak, bilginin artacağını savunuyor. Oysa, “tahmin edilemeyen bilgi ve bilimin alanıdır”, diyor Shannon. Bu yüzden yönetici ve sermaye sahiplerinin konfor tutkusu, güvenliği ve riski tüm verilere rağmen belirsizleştiriyor. Sözünü ettiğim “hata payı” sanılmasın. Ölçümle, hata payı öngörülebilir. Öngörülmeyenden, değişimin karakterinden söz ediyorum. Olgular ve deneyler bağlamında kurulan bütün teorilerin, kurma, işletme, kullanma evresinin birkaç adım sonrasında boşa çıkmasından bahsediyorum.
Kısaca C. Shannon “bağlantısallığın” özü olan iletişimi açıklamak için entropiyi kullanmış. (3) Demek ki Bütünsel sistem içinde, birimsel iradelerin görece “bağımsız” karar verme eğilimleri; yani entropi oluşturacak yönelişler, diğer birimlerin karşıt rekabetiyle Bütünsel entropiyi dengeliyor. Başka şekilde anlatımla , tıbta kanser hücrelerinin kontrol edilemeyen istilası entropi; onu durduracak bağışıklık ise beden bütünselliğinin zinde ve kesiksiz iletişimidir. Hiyerarşik olmayan iletişim, bütünselliğin anahtarıdır.
Bu değini ile konuya dönelim. Bireysel çıkarcı konfor tutkusu, tüm medeniyetlerin birikimini güvenlik ve risk sarmalında heder eder. Bu değerleri harcayıp tüketmek hiçbir şeyi halletmez. Çünkü dengesizlik, sömürü, zulüm, yalanla istismar,…entropiyi kurulu “güvenli, riski hesaplanmış” düzen üstünde Demokles’in kılıcı gibi sallanır.
Su uyur, zulümler için entropi uyumaz. Haksızlık-hak, zulüm –vebal karşıtlığı, entropinin doğuracağı kaos ile sistem yenilenir, dengeyi bulur. Buna yıkımlar ve hesaplaşmalar tarihi de diyebiliriz. (4)
Açıklamalar:
(1)Prof.Dr. Türker Kılıç; “Yeni Bilim: Bağlantısallık-Yeni Kültür:Yaşamdaşlık” Ayrıntı Yayınları.
(2)Claude Elwood Shannon; (30 Nisan 1916-24 Şubat 2001)Amerikalı matematikçi, elektrik mühendisi, kriptograf. Bilgi Kuramı’nın babası olarak ta biliniyor. Çalıştığı Boole cebiri, değişkenlerin değerinin doğru ve yanlış olabildiği cebir altkoludur.
(3) Entropi: Termo dinamik terim.Fizikte sistemin mekanik işe çevrilemeyecek termal enerjisini temsil eder.Çoğunlukla sistemde rastgelelik ve düzensizliği(kaos) tanımlar.
(4)Vebal: Arapça Wbl kökünden gelen,wabal, “ağır yük, bela, sorumluluk” sözcüğünden alıntıdır. Arapça wabala “yük yüklendi” fiilinin çekim ekindendir. Ayrıca bu fiil Akadça wabalu “ getirme, taşıma” sözcüğü ile eş kökenlidir.(S.Nişanyan).
Her eylemin eylemi işleyene dönüşü olacaktır; ‘vebal’ sözcüğü bu dönüşün, risk taşıdığını belirtir. Bu yüzden “güven” yalnız evrenlerin sahibine olmalı; O’nun güvenliğinde kalmalıdır: “ Fe in tevellev fe kul hasbiyallah, la ilahe illa hu, aleyhi tevekkeltu ve hüve Rabbul arşil azim./ Eğer yüz çevirirlerse, söyle söyle: ‘ ben Allah’a güvendim/O, bana yeter; evrensel düzenin, yüce iradenin sahibidir.(Tevbe suresi /9:129)