Ön not: Bu makalede Altın Oran’ın kutsal olduğu inanışı ile değil onun matematiksel tanımı üzerinden Kuran’da nasıl bir mucize bulunduğu incelenecek.

Altın oran, antik çağlardan bu yana bilinen bir orandır. Yunan matematikçi Öklid, M.Ö. 300 civarında kaleme aldığı Elementler adlı eserinde bu orana yer vermiştir. Ancak o dönemde bu oran henüz isimlendirilmemişti. Buna rağmen, eski çağlardan beri simetri, oran ve güzellik kavramlarıyla ilişkilendirilmiş ve estetik değerlendirmenin temel unsurlarından biri olarak görülmüştür.

Rönesans döneminde Leonardo da Vinci, insan vücudunun oranlarında altın oranı kullandığı düşünülen Vitruvius Adamı çizimiyle bu konuyu popüler hale getirmiştir.

Leonardo da Vinci'nin 1490 civarında yaptığı ünlü Vitruvius Adamı çizimi. Altın Oran'a sahip çizim insan vücudunun orantılarını matematiksel olarak gösteriyor.

Aynı dönemde, matematikçi Luca Pacioli 1509 yılında yayımladığı Divina Proportione (İlahi Oran) adlı eserinde altın oranı "Tanrısal bir estetik ölçü" olarak tanımlamıştır.

Günümüzde altın oran; logo tasarımı, dekorasyon, web tasarımı, fotoğrafçılık gibi doğası gereği izleyicinin/müşterinin gözüne hoş gelen yerleşimi yakalamak durumunda olan hemen hemen tüm alanlarda kullanılmaktadır.

Tarih boyunca sanatta, mimaride ve doğada estetik ve denge ile ilişkilendirilen Altın Oran'ın; deniz kabukları, insan vücudu oranları, DNA sarmal yapısı gibi örneklerle doğada da yansımalarının bulunduğuna inanılmıştır. Ancak, doğadaki bazı canlı ve cansız varlıkların formları altın orana yakınlık gösterse de, bu durum evrensel veya zorunlu bir kural değildir.

Bununla beraber Altın Oran matematiksel olarak kesin biçimde tanımlanmış bir sayıdır.

Altın Oran’ı elde etmek için bir doğru parçası öyle bir noktadan iki parçaya ayrılır ki: Tüm uzunluğun büyük parçaya oranı, büyük parçanın küçük parçaya oranına eşit olur.

Formülü şu şekildedir:

Altın Oran tıpkı Pi sayısı gibi, sonsuz basamağa sahip irrasyonel bir sayıdır. En yakın 10 basamağı 1.6180339887 olarak ifade edilir ve sonsuza kadar uzanır.

Daha önce çeşitli vesilelerle Kur’an-ı Kerim’in 114 sure, 6236 ayet 77432 kelime 326159 harf (Bazı harf sayımlarında fark oluşsa da genel kabul bu) olduğunu belirtmiştik.

Altın Oran 1,618… olduğuna göre Kuran'da sure ve ayet numarası olarak bu oranı arayabileceğimiz tek nokta 16. surenin 18. ayetidir.

Zira Kuran’da 1. Sure 618. Ayet ya da 161. Sure 8. Ayet diye bir şey mümkün değildir.

İlkinin mümkün olmamasını sebebi 1. Surenin (Fatiha) 7 ayetten müteşekkil olması; ikincisinin mümkün olmamasının sebebi ise surelerin 114’te sona ermesidir.

1,618 ve 161,8 mümkün olmadığına göre geriye sadece 16,18 kalır.

O halde biz de 16/18’e yani Nahl suresinin 18. Ayetine bakıyoruz.

Ayet şöyle:

وَاِنْ تَعُدُّوا نِعْمَةَ اللّٰهِ لَا تُحْصُوهَاۜ اِنَّ اللّٰهَ لَغَفُورٌ رَح۪يمٌ

Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız hesaplayamazsınız. 16/18

İrrasyonel bir sayı olan, yani tam olarak kesirli bir ifade ile gösterilemeyen Altın Oran’a bu ayette işaret edildiğini düşünüyorum. Zira dediğim gibi sayı sonsuza kadar tekrar etmeden devam eder ve sayılamaz.

Ayetteki bir başka işaret de şudur:

Ayette toplam 10 kelime vardır.

“Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız, hesaplayamazsınız” bölümü 6 kelime…

“Şüphesiz Allah gafurdur, rahimdir” bölümü ise 4 kelimedir.

Ayetteki toplam kelime sayısını (10) 1,618'e böldüğümüzde 6,1 sayısını elde ediyoruz.

Kısacası sonuç bizi şuraya götürür: “Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız, hesaplayamazsınız” (6 kelime)

Ayette toplam 39 harf vardır.

“Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız, hesaplayamazsınız” bölümü 24 harftir.

“Şüphesiz Allah gafurdur, rahimdir” bölümü ise 15 harften oluşmaktadır.

39/1,618 = 24,1

Sonuç bizi aynı noktaya götürüyor: “Allah'ın nimetlerini saymaya kalksanız, hesaplayamazsınız” (24 harf)

Kuran’daki ayet sayısını (6236) Altın Oran’a (1,618) böldüğümüzde ise karşımıza şu sayı çıkıyor: 3854

Bu bizi zorunlu olarak 38. Sure 54. Ayete götürür. (Kuran’da 3/854 ve 385/4 olmadığı için)

38/54’te Allah şöyle buyurur:

اِنَّ هٰذَا لَرِزْقُنَا مَا لَهُ مِنْ نَفَادٍۚ

“Şüphe yok ki bizim rızkımızın bitip tükenmesi yoktur.” 38/54

Rabbimiz, ahiret yurdunda müminlere ikram edilen nimetlerin sonsuz olduğunu, kendini tekrar etmeden sonsuza dek süren sayı üzerinden müthiş bir işaretle sunuyor bizlere.

Bütün bunlar büyük işaretler olsa da makalede anlatmak istediğim mucize kısmı bu değil.

Belirttiğimiz gibi Kuran 77432 kelimeden oluşuyor. Altın Oran hesaplaması yapabilmek için bu sayıyı da 1.618'e bölüyoruz.

Ve karşımıza 47,856,61 gibi bir sayı çıkıyor.

Kuran’da bu sayıyı sure üzerinden ya da ayet üzerinden inceleyemeyiz. Zira 114 sure ve 6236 ayet bulunuyor. Geriye kelime ve harf üzerinden incelemek kalıyor.

Kuran'da bu sayıya en yakın olan kelimeye, yani Kuran’ın baştan 47.856 ve 47,857. kelimesini içeren ayete bakıyoruz. Bu da bizi 26. surenin 123. ayetine götürüyor.

26/123’ün Ebced değeri tam olarak 1618.

KUR’AN ORAN'IN “ALTIN” İLE İLİŞKİLENDİRİLECEĞİNİ NEREDEN BİLİYORDU?

Altın Oran’a ismini 19. Yüzyılda Alman matematikçi Martin Ohm vermiştir. 1835 yılında yayımladığı geometri kitabında (Die reine Elementar-Mathematik) bu oranı ilk kez "Goldener Schnitt" (Almanca Altın Oran) olarak adlandırmıştır.

Daha sonra bu oran matematikçiler arasında Aurea Proportio (Latince: Altın Oran) adıyla anıldı. İngilizcesi ise bildiğiniz gibi Golden Ratio (Altın Oran)

Oran, bu tanımlamalarda hepimizin bildiği değerli metal olan altınla ilişkilendirilmiştir. Yüce Kuran ise bir bütünün uzunluğunun büyük parçaya oranının, büyük parçanın küçük parçaya oranına eşit olmasını ifade eden ve 1,618 olarak başlayıp sonsuza uzanan bu orana insanların altın ilişkilendirmesi yapacağını bildiğini, yüzlerce yıl öncesinden bakalım bizlere nasıl kodlamış?

Arapça’da altın aslen Zeheb (ذهب) kelimesi ile ifade olunur.

Ancak altın ziynet, süs, mücevher anlamına gelen bir kelime daha vardır: Zuhruf (زخرف)

Ve bu isimle bir sure vardır ki altın oran bağlamında bakabileceğimiz ilgili tek sure budur.

Surede 830 kelime ve 3553 harf bulunuyor.

Yukarıda yaptığımız işlemin aynısını yeniden yapıyoruz ve bu kez harf sayısını 1,618'e bölüyoruz.

3553/1,618 = 2,195,9

Zuhruf suresinde 2,195 ve 2,196. harfin içinde bulunduğu kelime ise bakın ne:

Allah-u Teala yüzyıllar öncesinden oranın Altın kelimesi ile ilişkilendirileceğini bilerek 1,618 ile bölünerek elde edilen sayıyı yani Altın Oran’ı tam da altın kelimesinin denk geleceği yere yerleştirmiş durumda.

Surenin harf sayısını 1,618'e bölünmesiyle elde edilen sayının tam da altın kelimesine denk gelmesi tesadüf olamayacak kadar küçük bir ihtimale dayanıyor. Zira surede yalnızca iki kez altın kelimesi geçiyor. Üstelik önceki verilerle birlikte ele alındığında ihtimal, tesadüfle açıklanamayacak kadar azalıyor.

حَتّٰٓى اِذَا جَٓاؤُ۫ قَالَ اَكَذَّبْتُمْ بِاٰيَات۪ي وَلَمْ تُح۪يطُوا بِهَا عِلْمًا اَمَّاذَا كُنْتُمْ تَعْمَلُونَ

 “Ta ki (huzurumuza) gelirler. Onlara denir ki: ‘Ayetlerimi, ilmen kavrayamadığınız halde, yalanladınız mı? Değilse, yaptığınız neydi?" 27/84