Muğla Üniversitesi Rektörü Ethem Ruhi Fığlalı üniversitenin açılış konuşmasında Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer’in karşısında gerçekten kendi deyimiyle utanç verici bir konuşma yapmıştır. Ruhi Fığlalı İslâmiyet’teki Bölücü Tarikat ve Mezhepler Tarihi profesörüdür. Ne tefsir ne de fıkıh ilminden yeterli sahip değildir. Söylediği sözlerin ihtisası sebebiyle siyasi olması normaldir.
İDDİALARI:
1- Başörtüsü siyasi mesaj vermektedir. Dış merkezlerce hazırlanmış bölücülük aracıdır.
Sayın Fığlalı, siyaset bölücülük müdür? Siyasi partiler bölücü müdür? Öğrencilerin siyaset yapması yasak mıdır? Demek ki siz ileride siyasi partileri yasaklayacak ve tek parti dönemine geçecek bir özlem içinde faşizme hizmet ediyorsunuz. Evet, Türkiye’de hâlâ tek parti özleminde olan Halk Partili kalmamıştır; ama tek parti özleminde olan Erbakan gibi siyasiler ile Fığlalı gibi faşist profesörler vardır. Milleti tek tür kıyafetle donandırıp kışla hayatını yaşatmayı isteyen eskimiş kafalar şimdi Türkiye’de “Makbul Rektörler” oluyor.
2- Bir metre bez parçası ile sizleri bölüyorlar.
Bayrak da 1 metrelik bez parçasıdır. Ama Kıbrıs’ta o bir parça bez için bir Rum direkte kurşunladı. Bir metre bez parçası Türk Milletinin siyasi sembolü değil namus sembolüdür. İffet sembolüdür. Siz farkında değilsiniz! Bir metre bez parçasına saldırarak Türkün namus anlayışına saldırıyorsunuz. Bunun anlamı; size göre veya başkalarına göre öyle olmayabilir. Ama Türk halkı böyle biliyor. Bu anlayış hatalı olabilir. Ama halk öyle biliyor. Başını örten kız, “ben bakireyim” diyor. “Benimle bu şartlarla evlenebilirsiniz” diyor. Türkiye’de zorla baş açtırıldığı için baş açanların da kahir ekseriyeti bakiredir. Ama onlar bu bakireliğini bildirecek mesajdan mahrumdurlar. Madem ki baş örtüsü bir bez parçasından ibarettir; Be Akıllı Rektör! Sen o sözü bunda ısrar eden gerçekten dışarıdan tezgahlanmış başörtüsü yasağını koyanlara söylesene. Önemsiz yasak olmaz, serbest olur. Sayın Fığlalı! Bu kadar da hukuk bilmiyorsunuz! Ama hukuk dersini veriyorsunuz!..
3- Türkiye Cumhuriyeti mevzuatında başörtüsü yasaktır.
Sayın Fığlalı! Siz hukuku bilmiyorsunuz ama biraz dikkat etseniz hemen öğrenebilirsiniz. Önce bir yasak ancak kamuya zarar veren konularda konabilir. Kanun çıksa bile anayasaya aykırı olacağı için iptal edilir. Yasak kanunla çıkarılır. Oysa kadınların başörtüsünü yasaklayan bir kanun yoktur. Tam aksine “devlet görevlilerinin kıyafeti halkın kıyafetidir” demek suretiyle kıyafet serbestliğini getirmiştir.
Başörtüsünü yasaklayan Bakanlar Kurulu Kararları bile yoktur. Sadece Bülent Ulusu’nun genelgesi vardır. Oysa Başbakanın böyle bir genelge yayınlama yetkisi yoktur.
Anayasa Mahkemesi’nin bununla ilgili bir kararı yoktur. Olsa bile Anayasa Mahkemesi Kararları sadece kanunu iptal edebilir. Kanun kayamaz. Ceza maddesini hiç koyamaz.
4- Başörtüsü yasağı şeriata da uygundur.
İslâmiyet’te resmi okullar yoktur. Serbest medreseler vardır. Herkese açık olan medreselerde ne okunacağı ve ne giyileceği hususu tamamae hocalara bırakılmıştır. İslâmiyet’te başı açmak haramdır ama yasak değildir. İster örter sevap işler, ister açar -cezasını insanlar değil- Allah isterse verir. İslâm devletinde devletin kişilerin baş örtülerine müdahale etme hakkı yoktur. Devlet dış güvenliği sağlar. İç güvenliği iller sağlar. Hukuk düzenini bucaklar kurar, yasakları onlar kendilerine koyar. Merkezin yerel yönetimlerin iç işlerine müdahale yetkisi yoktur. Dini bakımdan ise herkes kendi içtihadına göre hareket eder. Bir başkası başkasına herhangi bir baskı yapamaz. Şeriat faşizm yönetimi değildir.
5- Sayın Fığlalı’ya göre baş örtüsü siyasi istismar aracıdır.
Bir siyasi parti kendine göre haksızlığa uğrayan kimseleri savunur. Bunu rey almak için de yapmış olabilir. Bu savunulan kişilerin haklarını iptal etmez. Siyasi partiler bunu yapmakla görevlerini yapmış olurlar. Yapmıyor, suç işliyorlarsa onlar cezalandırılır; bakire kızlar değil.
6- Sayın Fığlalı başörtenlerin ülkeyi bölenlere âlet olduklarını söylüyor.
Ülke farklı kıyafetlerle bölünmez. Ülke farklı düşüncelerin baskıya alınmasıyla bölünür. Hiçbir baskı rejimi ülkesini bölünmekten koruyamamıştır. Hiç sebep yokken başörtüsü sorununu sürdürmek kelimenin tam anlamıyla bölücülerin âleti olmak demektir. Türk Milleti Müslümandır, Müslüman kalacaktır ve dinin kendisine emrettiği iffet belgesini er geç başına serbestçe geçirecektir. Korkarım ki siz Türkiye’yi bu gidişle İran’ın şeriata aykırı baskıcı rejimine götüreceksiniz. Afganistan’daki Talibanlar sayenizde Türkiye’de at oynatmağa başlayabilirler. Bunu da yine Batı finanse eder. Şimdi siz onların gelmesi için faaliyettesiniz. Ama milletim bilinçlidir. Heyecanlanmadan sabırla yoluna devam ediyor. Seslere kulak vermeden yürüyor ve yürüyecek. Bölücüleri ve baskıcıları er veya geç ülke içinde fitne çıkarmadan bertaraf edecektir.
Ben bu tavsiye ve görüşlerimi benim tanıdığım kıymetli profesör Ethem Ruhi Fığlalı’ya vermiyorum. Rektör olma hevesiyle değişen ve orada kalabilmek için takiyye yapan Ethrm Ruhi Fığlalı görüntüsüne veriyorum.