Adil Ekonomik Düzen’de enflasyona çözüm… - 2
Ne diyorduk?
“Kur’an Ayı Ramazan’a bu sene de ulaştık elhamdülillah…” dedik.
“Kur’an Ayı Ramazan boyunca Kur’an Mucizeleri merkezli yazılar yazacağız…
Kur’an kıyamete kadar bütün beşeriyetin her sıkıntılı döneminde kurtarıcı olmaya devam edecek, Kur’an’ı nizam yani sistem olarak benimseyenler kurtuluşa erecek…” dedik.
“Kur’an Nizamı yani genel olarak Adil Düzen ya da özel olarak Adil Ekonomik Düzen, günümüzdeki her türlü sorunları çözüme kavuşturmaya muktedirdir…” dedik.
Nitekim…
İrfan Ersin, Millî Gazete için Erbakan Hoca’nın dile getirdiği “Adil Ekonomik Düzen’de enflasyon nasıl çözümleniyor?” sorusunu cevaplandırdı...
İlgililerin ilgilenmesi dileklerimizle, “Adil Ekonomik Düzen’de enflasyon nasıl çözümleniyor?” sorusunun cevabını içeren çalışmayı okumaya kaldığımız yerden devam…
ADİL EKONOMİK DÜZEN (AED)
Türkiye 1970’li yıllardan 2000’li yılların başına kadar yüksek enflasyon sorunu ile mücadele etmiş, 2003-2018 yılları arasında tek haneli ve düşük çift haneli enflasyon rakamları söz konusu olmuştur. Ancak 2018 yılında fiyatlar genel düzeyi tekrar artış trendine girmiş ve Ocak 2022 yılında son 21 yılın en yüksek enflasyon oranı ile karşı karşıya kalınmıştır.
1980’li yıllarda da rahmetli Turgut Özal’ın politikaları sonucu yüksek faiz-düşük kur meydana gelerek yüksek enflasyon oranlarının oluşması, bütçe açıklarının 80 sonrası dönemde yüksek düzeylerde seyretmesi ve borçların artış göstermesi ekonomiyi krizlere sürüklemiş ve bu sorunlar dönemin siyasetçisi Erbakan Hoca’yı “Adİl Düzen” söylemine itmiştir. Refah Partisi’nde parti programı olarak ifade edilen Adil Ekonomik Düzen (AED), faiz-borç-tüketim ilişkisi içerisinde yönetilen ekonomi yerine faizsiz bir yapı içinde üretimle, devlet-millet iş birliğinde yürütülen bir ekonomik sistem olarak tanımlanmıştır. Erbakan Hoca, RP, FP ve SP dönemlerinde Adİl Düzen söylemine çokça yer vermiş ve bu söylem içinde faizsiz ekonomi vurgusu yapmıştır. Adİl Ekonomik Düzen; devlete biçilen rol, para, vergilendirme sistemi, kredi esasları ve sosyal güvenlik gibi konular üzerinde durmaktadır.
Bu esaslar Adil Ekonomik Düzen’in genel hatlarını oluşturur. Erbakan Hoca’ya göre, bir ekonomik düzenin adil olması 31 temel esas üzerine oturmasıyla mümkündür. Bu 31 temel esasın 3 tanesi genel esaslar olmak üzere, 7 tanesi parayla, 7 tanesi krediyle, 7 tanesi vergiyle, 7 tanesi de sosyal güvenlikle ilgili esaslardır. Söz konusu bu esaslar çerçevesinde ekonomik düzen oluşumu gerçekleşmektedir (Erbakan, 2010).
ÇÖZÜME YÖNELİK POLİTİKALAR
1980-2000 dönemi içinde Türkiye’de enflasyonun yüksek oluşunda yüksek faiz hadleri, bilinçsiz yapılan devalüasyon, zarar eden kamu kurumları, tasarrufların yatırımlardan az olması, dolaşımdaki para miktarının artırılması, iç ve dış borçların artışı, toplam talebin toplam arzdan yüksek oluşu, cari açığın ve bütçe açığının yüksek oluşu etkili olmuştur. Yani bu dönemlerde maliyet ve talep enflasyonu birlikte görülmüştür (Aydoğan, 2004).
Erbakan Hoca, Adil Ekonomik Düzen’i muhtelif yerlerde anlatırken mevcut sistem eleştirisini yapar ve sonra çözüme yönelik politikalardan bahsederdi. Mevcut sistem eleştirisinde de Türkiye’de enflasyonun oluşumunda yüksek faizin etkisinin olduğundan bahsederdi. Yüksek faizin maliyetlere yansıdığını ve yüksek maliyetlerin de yüksek fiyatlara neden olduğunu ifade ederdi. Bu noktada Erbakan Hoca, maliyetlerin düşürülmesinde faizsiz kredileşmesinin önemli olduğu ve AED sisteminde üretime yönelik faizsiz kredi seçeneklerinin enflasyon oluşturmayacağını öne sürmüştür. Bunun dışında Erbakan Hoca, Türkiye’de enflasyonun oluşumunda mal ve hizmet karşılığı olmadan karşılıksız para basımının (para arzı) da önemli derecede etkili olduğunu vurgulamıştır. AED sisteminde bu durumun önlenmesi için para basımının sadece mal ve hizmet karşılığı gerçekleşebileceği ve karşılıksız para basımının olmayacağı ifade edilmiştir (Erbakan, 2010). (DEVAMI VAR)