Yeni düzen ve “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”
İnsanlık elli bin yıl göçebe hayatı yaşadı... On bin senedir yerleşik düzene geçti... Yazıyı buldu... Kişi yönetiminin yerine kural yönetimine geçti... Hukuk düzenini tarım dönemi içinde oluşturdu ve bu yönetim sayesinde uygarlaştı, bugünkü sanayi dönemi oluştu... Soy yönetimi yerine seçimli yönetimi benimsedi...
Çağımızda yeni bir gelişme oldu, yazı kadar önemli olan bilgisayarı keşfetti...
On bin senelik “tarım dönemi hukuku” bugünkü gelişmiş “sanayi döneminin düzenlenmesine” yetmemektedir. Bunu herkes bilmektedir. Solun devrimcilik ülküleri buradan gelmektedir. Yeniliğin yapılması gerektiğini hemen hemen bütün insanlık artık kabul etmekte, ne var ki gelmesi gereken “yeni düzen”in ne olduğu konusunda en küçük bir anlaşma yoktur. Yapılan denemeler de başarısız olmaktadır.
“ADİL DÜZEN” işte bu “yeni düzen”in ne olduğunu söylemektedir, nasıl bulunacağını söylemektedir; sonuçlarda değil, sonuçlara giden yol üzerinde iddialı bulunmaktadır. Getirdiği öneriler sadece örnektir. Her zaman daha iyisi bulunabilir.
1- Her şeyden önce, yeni uygarlığı önyargısız ilmî araştırma metotları içinde öğrenmemiz gerekir. Bu uygarlık geçmiş uygarlıkların devamıdır. Bugünkü uygarlığımız da bu uygarlığa dayanmaktadır. Bu uygarlık kötü değil yaşlıdır, ömrünü doldurmuştur. Biz bu uygarlığa vâris olacağız. O halde yapılanları iyi öğrenmemiz, neleri değiştireceğimizi iyi belirlememiz gerekir. Bunun için de matematik bilgisine sahip olmalıyız. Matematiksiz ilim olmaz ve matematiksiz bir şey öğrenilmez. Bugünkü Batı uygarlığı Mısır, Yunan, Roma uygarlıkları tipindedir. Sanayii uygarlığıdır, teknoloji uygarlığıdır, kuvvet uygarlığıdır.
2- Sonra, bu Batı uygarlıklarını doğuran Doğu medeniyetlerini öğrenmemiz gerekir. Bunlar Mezopotamya, İbrani, Hıristiyanlık ve İslâm medeniyetleridir. Bu medeniyetlerin sonuncusu olan İslâm medeniyeti bizim medeniyetimizdir, hukuk medeniyetidir. İnsanlık bugün yeni hukuk medeniyetini oluşturmak zorundadır. Bunun için Kur’an dilini öğrenmek gerekmektedir. “Kur’an Arapçasını” bilmeden peygamberlerin getirdiği hukuk uygarlıklarını bilmek mümkün değildir. Bunu yalnız Müslümanlar değil tüm insanlık öğrenmek zorundadır. Bugün yaşayan büyük dinler İbrahimî dindir. Bu dinler üzerinde birlikte çalışılmalıdır.
3- Gerek matematiğe dayalı sanayii uygarlıklarını, gerekse Kur’an Arapçasına dayanan hukuk uygarlıklarını öğrendikten sonra yeni uygarlığın sorunlarını çözmeye başlamalıyız. Bunun için tüm insanlar bu çalışmalara katılabilmelidir. Ama çalışmaya başlamak için biz kimseyi beklememeliyiz. Yeni uygarlık yeni projelerle oluşacaktır. Değişik konularda değişik projeler hazırlanacak, bu projeler ortak bilgiye dayanacak ama projeler farklı olacaktır. İşletmeler yüz hanelik semtler şeklinde hazırlanacak, ekonominin hücreleri olacaktır. Yönetimler ise bin hanelik bucaklarda düşünülmelidir. Bucak siyasi hücre olacaktır.
4- Projeler yapıldıktan sonra, bu projeleri kimse uygulamaz. Pilot denemeler yapılmalı ve bu pilot denemelerde başarılı olanlar devreye girmelidir. Gerek semtler gerekse bucaklar, merkezden dayatarak değil, kendi istekleri ile ve özgürlükleri içinde kurulmalıdır. Kuracağımız kooperatifler bunları desteklemelidir.
Uygulamalar yapıldıkça karşılaştığımız sorunlar yeniden çözülecek, böylece başarılı uygulamaya varıncaya kadar çalışmalara devam edilecek...
Başarılı olanlar da daha başarılı olma çabası içinde devam edecek...
Bir adamın kafasından çıkan hayali projeler başarıya ulaşamaz. Sömürü sermayesi kapitalizm ve sosyalizmi böyle hayaller üzerine kurmuş, çözümde rol almamıştır. Sancılı geçişler olmuştur. I. ve II. Cihan Savaşları tarihte en fazla kanın aktığı savaşlardandır.
Adil Düzen Çalışanları, İzmir’deki “Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi”ni kurarak bu çalışmalara 1967’de başlamışlardır... Bu çalışmaların bereketiyle iki büyük hareket çok önemli adımlar atmış, hamleler yapmış ama kesin sonuca ulaşamamıştır…“Akevler İstanbul Kooperatifleri” ile bu çalışmalar sürdürülmektedir… Çalışmalar sabır ve sebatla sürdükçe, hedefe yani “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”e biraz daha yaklaşılmaktadır...