Demokratikleşme Paketi değerlendirmemiz-1
Önce paketteki konuları hatırlayalım, sonra değerlendirmemizi yapalım.
1) Seçim sistemi… 2) Partilere destek… 3) Eş genel başkanlık… 4) Farklı dilde seçim propagandası… 5) Nefret suçuna ağır ceza… 6) Eşitlik Kurulu… 7) Yaşama tarzına saygı (ceza)… 8) Yazı serbestliği… 9) Gösteri yürüyüşü… 10) Okullarda serbest dil… 11) Köy isimlerinin değiştirilmesi… 12) İsim değiştirme… 13) Yardım toplama… 14) Başörtüsü… 15) And… 16) Manastır iadesi… 17) Romen vatandaşlar…
***
Demokratikleşme Paketi’nde toplam olarak 17 madde vardır.
Bunlardan üçü toplulukların özel olarak düzenlenmesi ile ilgilidir.
Bu ayrımcılıktır, anayasadaki eşitlik ilkesine aykırıdır.
12) Nevşehir Üniversitesi’ne Hacı Bektaş-ı Veli Üniversitesi adının verilmesi, Alevilere imtiyazdır.
Siyasi partiler oylarına göre Türk büyüklerini tesbit etmelidirler. Bunların sayısı zamanla çoğaltılabilir. Bunlar adına akademiler kurulur. Buraya yüksek tahsil yapmış kimseler alınır, bunlar akademik çalışmalar yapar, onun kişiliğini bugüne getirirler.
16) Manastırı iade de özel düzenlemedir. Bunlar için bir kanun çıkarılmalıdır. Kanunda hangi malların kimlere iade edilmesi gerektiği belirtilmeli, yargı kararları ile bunlar kedilerine verilmelidir.
Manastırları veriyorsunuz da vakıfları neden tarikatlara iade etmiyorsunuz?
Mevlana Vakfı’nın malları Mevlevilere, Nakşîler Vakfı’nın malları Nakşîlere, mescitler mescit derneklerine tapulanmalıdır, önceden alınanlar iade edilmelidir.
17) Romen vatandaşların kültürünü koruyorsunuz da, Laz vatandaşlarının ve diğerlerinin kültürünü niye korumuyorsunuz?
Yerinden yönetim sistemi kabul edilmelidir.
Ocak, bucak ve il sistemi içinde isteyenlerin kendi kültürleri korunmalıdır.
Demek ki bu maddeler anayasaya aykırıdır. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilir. Danıştay tarafından iptal edilir.
***
İkinci grup ise ceza kanunları ile sorunları çözme ile ilgilidir.
Haramlar var, yasaklar vardır. Haramların cezası olmaz. Yasakların cezası olur. Bir de kısas hükümleri vardır. Mağdur olanlar yargıya gider ve haklarını alırlar. Herkese yaptığı aynen yapılır. Bunun dışında ceza kanunları ile yapılan düzenlemeler sadece huzursuzluğu ve zulmü getirir. İslâmiyet’te yalnız dört fiilin cezası vardır; zina, iftira, hırsızlık ve soygunculuk.
5) Nefret suçu kişilere karşı işlenmiş suçtur. Cezası davacılara tazminat ödemedir. Bu zaten sistemde mevcuttur. Hapis cezası ile bu suçu önleyemezsiniz. Ancak hakemlik sistemi ile takdir edilecek tazminatla ödenir.
6) Eşitlik Kurulu. Yasalara, aykırın hareket edenler adil yargı ile cezalandırılır. Yasalara göre cezalandırılır. Bunun için ayrı kurul kurmak demek, yargıda birliği parçalamak demektir. Hukukta çokluk vardır ama yargıda çokluk devleti parçalar. Böyle bir kurul ancak anayasaya dayanabilir.
7) Dini inançları güven altına alma da genel hukuk kurallarına aykırıdır. Bir şeyi dini olduğu için suç saymak veya dini olduğu için serbest bırakmak hukuk düzenine aykırıdır. Her ne suretle olursa olsun, bir kimsenin okuma özgürlüğünü birisi elinden alırsa, özgürlüğü elinden alınan adil yargıya gider ve müessir fiil işlemişse kısasa tâbi tutulur, özgürlüğünden alıkoymuşsa tazminat öder. Dini olması veya olmaması farklı cezayı gerektirmez.
Görülüyor ki bu konulara da katılmıyoruz.
Bunlar ülkeyi daha çok suçlular dünyasına sokmadır.
9) Toplantı ve gösteri yürüyüşü kanun önerisi uygundur.
(Değerlendirmelerimizin devamı var…)