Gerçek demokrasi paketini bekliyoruz…
AK Parti’nin 2003 yılında yapmaya başlaması gerekenleri 2013 yılında yani on yıl sonra yapmaya başlamış olması ibret vericidir. Anayasa çoğunluğu sağlanmasına rağmen “yeni anayasa” yapmak bir yana, en basit reformlar ve demokratik hakların verilmesi bile gerçekleştirilmemiş, geçen on yıl heba edilmiştir. Demokratikleşme adına ele alınan konuları ve ele alınış biçimlerini eksik bulsak da, bunlar üzerinde tartışma açılmıştır, bu da hiç yoktan iyi bir şeydir. Kabul görür ve ilgilenilirse, bu çalışmalara katılmak ve katkıda bulunmak durumundayız. Bu çabaları tasvip ediyoruz; bu vesileyle eksik bulduğumuz hususları bir kere daha ele alıp hatırlatmış olacağız. Türkiye’nin acilen ele alması gereken sorunları vardır.
1- Köylerimiz boşalmıştır, hâlen de boşalmaya devam etmektedir... Tarım ve hayvancılığımız giderek daha da çökmektedir... Kendi kendine yeten ülke ne hâle geldi, ne hâle getirildi... Çok değil, yakın gelecekte aç kalma tehlikesi ile karşı karşıyayız...
2- Adalet mekanizmamız çökmüş bulunmakta... Büyük büyük “adalet sarayları” inşa ediyoruz ama “mülkün/yönetimin temeli adaleti” sağlayamıyoruz... Mahkemelerimiz 30-40 yıl sürmekte... Yargı etkinliğini ve saygınlığını tamamen yitirmiş durumda...
3- Bürokratik engeller ve zalimce uygulamalar yüzünden ülkemizde yaşamak ve iş yapmak o kadar bıktırıcı hâle gelmiştir ki, gariban halkımız hapishaneye gidip hazırdan yemeyi ve içmeyi özler duruma geliyor; hattâ kış aylarında bunu özellikle yapan insanlarımız var!..
4- Basının yani millî olmayan dışa bağımlı medyanın Türkiye’de yaptığı tahribatı -samimiyetle ve inanarak söylüyoruz- PKK’lılar yapmamakta... Genelkurmay Başkanı bile medyanın şerrinden nasıl korunacağını hesaplamak durumunda... Vatanı korumakla görevli biri basının şerrinden korktuğu için kendisi ile çatışan PKK’lıyı öldürememekte... Dışa bağımlı basın dışardan aldığı talimatla silahlı gücümüzü felç etmiş durumda...
5- Geçen gün çalışma mekânımıza 10 yaşlarında bir öğrenci geldi, dördüncü sınıfa geçmiş ama kendi adını yazamıyor!.. Tanıdığımız bir başka gencimiz var, geniş felsefi seviyeye sahip ama toplama çıkarma bilmiyor!.. Okullarımız sadece öğretmenlerin maaş almasına, öğrencilerin de haylazlaşmasına yaramakta, okullarımızdaki ve aynı zamanda üniversitelerimizdeki eğitim seviyesi maalesef gün geçtikçe daha da düşmekte, cahiller yetiştirmekte...
6- Ülkemizde milyonların üstünde kaçak işçi va... Devlet göz yumuyor ama onlar sefalet içinde tüm insan haklarından mahrum bulunuyor; onları çalıştıranlar da son derece tedirgin... Bu engellemelere ne gerek var; herkes gelsin, çalışsın, üretim yapsın, ülke kalkınsın...
7- Türkiye’de tarikatlar yasaktır ama Osmanlı döneminden daha çok tarikatçılık yayılmış... Tarikatlar derhal serbest bırakılmalı ve devlet bunlara partiler gibi yardımlarda bulunmalı... Tarikatlar halkımızın dinî ve sosyal pek çok ihtiyacını karşılama durumundadır...
8- Burası orman, burası sit alanı, burası tarihi alan, burası koruma yerleridir denerek doğa imkânlarından yararlanamayan halkımız, karınlarını doyurmak için yaşadığı yerlerin dışına taşınmakta... İşletmeler ülke dışında kuruluyor... Doğayı tahrip etmek elbette kötüdür ama doğayı tahrip etmeyeceğiz diye doğadan yararlanmamak cinayettir... Kullanmadığımız doğa ne işe yarayacak... Allah doğayı bizim için yarattı, bizi doğa için yaratmadı...
9- Ordumuz perişan edilmiş, asker olmak suçmuş gibi hapishaneler onlarla doldurulmuş... PKK’lılar bile azat edilirken, generallerimiz tutuklu!.. Her gece acaba bir savcı tutuklama için bir tezkere yazacak mı diye bekleyen bir kuvvet komutanı, nasıl olacak da askerine ölme emrini verecek, ona kim itaat edecek?..
10- İnsanlığı bugünkü uygarlığa götüren medreseler kapanmış, okullara zorunlu yabancı diller konmuş, halkımızın eğitim seviyesi cahiliye dönemine dönüştürülmüş... Ne zaman okullarınız gerçek ilim merkezleri hâline gelecek, ne zaman mescitlerimiz medrese olacak diye halkımız ve bütün insanlık beklemekte...
Demokratikleşme Paketi’ne ‘evet’ ama; işte bunlar ve benzeri daha nice sorunlar var. Halkımız mağdur durumdadır ve bu mağduriyet devletimizi yıkıma, halkımızı ölüme doğru götürmekte... “Zalim düzen” var ki bu paketlerden söz ediliyor ve “zalim düzen”in biricik çaresi “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN”dir. Acilen gerçek demokrasi paketini bekliyoruz…