Sorumlulara Suriye soruları ve inzar

Geçen hafta Balkanlar’daki ülkelerde, bu ülkelerdeki memleketlerdeydim... Hafta başından beri izlenimlerimi yazıyorum… Malum olduğu üzere, yeryüzüne hâkim olan “zalim düzen” son çeyrek asırdaki zulümlerine Balkanlar’daki memleketlerim Bosna ve Kosova’dan başladı… Sonra Ortadoğu’ya geçti; önce Afganistan’a ve Irak’a, daha sonra Suriye, Mısır ve diğerlerine… Bu zalim dünya düzeninde, Türkiye başta olmak üzere, bütün dünya ülkeleri tam bir çıkmazda… Türkiye ve dünya ülkelerinin “yanlış” yaptıklarını yazıyor, yapılması gereken “doğruları” hatırlatıyoruz... Bu doğruları dinler veya dinlemezler, duyar veya duymazlar, bizi ilgilendirmez; biz doğruları yazıp görevimizi yapıyor, inzar ediyoruz...

Evet, acaba Türkiye ve dünya gerçekten ne olduğu ve ne yaptığının farkında mıdır? Daha doğrusu, Suriye başta olmak üzere, bölge ülkelerinde olanlar kimin senaryosudur?

Meselenin daha iyi anlaşılması için Suriye üzerinden Sayın Başbakan ve diğer iktidar partili yöneticilere birkaç soru soralım:

1- Suriye’deki ayaklanma nasıl başladı, kim başlattı? Suriye’de olanlarda sömürü sermayesi ve İsrail’in çıkarları var mıdır? Bunları tesbit ettiniz mi?

2- Suriye’de olanlar dıştan gelen kışkırtmalar ile oluyorsa, bu kışkırtanlar kimlerdir, emelleri nelerdir, Esed’i gönderdikten sonra ne yapmak istiyorlar? Bunları araştırdınız mı? Mahir Kaynak ve biz bu hususta sürekli olarak yazılar yazıyoruz. Bu iddialarımızı değerlendirdiniz mi; değerlendirmedinizse, bundan sonra değerlendirmeyi düşünüyor musunuz?

3- Suriye’de kanın durmasından bahsediliyor. Peki, Afganistan’da kan durdu mu? Irak’ta kan durdu mu? Mısır’da kan durdu mu? Suriye’de Esed’in gitmesi ile kan duracak mıdır? Bu hususta emin misiniz?

4- Esed’in iktidardan gitmesi ile oluşacak yeni iktidara İsrail saldırırsa siz ne yapacaksınız? Planınız nedir? İsrail ile bir olup Suriye’yi paylaşacak mısınız, yoksa Suriye’yi korumak için İsrail’le savaşacak mısınız? O zaman akacak kanlara ne diyeceksiniz?

5- Suriye’de Sünniler ile Şiiler arasında kavga çıksa ve İran Şiilere yardım etse, siz ne yapacaksınız? Sünnilerin yanında olmayacak mısınız? Bunun sonucunda Şii-Sünni savaşı başlamayacak mı? Bu durumlarda ne yapacaksınız? Aldığınız tedbir var mı?

6- Suriye’de başlayan ve İsrail’in de katıldığı bir savaş yapılır da Doğu-Batı savaşı olarak III. dünya savaşı çıkarsa, siz ne tarafta olmayı düşünüyorsunuz? Size göre İran, Çin ve Rusya bloğu mu galip gelir, yoksa AB, ABD ve Arap bloğu mu?

7- İki blok savaştığında galip gelecek olan blok tekel sömürü sermayesinin taraf tuttuğu blok olacaktır. Bu galibiyeti sağlamak için Türkiye’nin tarafsız olması yeterlidir. Sonra bizim durumumuz ne olacaktır, bunu hesapladınız mı?

8- Türkiye için üç durum vardır; Doğu bloğunda yahut Batı bloğunda olmak veya tarafsız kalmak. Siz sömürü sermayesinin yanında yer alırsanız etkiniz sıfırdır. Çünkü sermayenin size ihtiyacı yoktur. Sermayenin karşısında yer alırsanız savaş yeniden dengelenir. Sonunda taraf olduğunuz blok galip gelebilir. Böyle bir şey yapmayı düşünüyor musunuz? Bunları değerlendirdiniz mi? Bu meseleleri bilenlerle müzakere ettiniz mi?

Eğer bunları düşünmüş ve değerlendirmiş iseniz, biz yanılmışız demektir; başarı sizin, yanılgı bizim. Ama bunları düşünüp değerlendirmeden hareket ediyorsanız, karanlıklarda uçuruma doğru gidiyorsunuz demektir, ne zaman neye çarpacağınız belli değildir.

Evet, tekel sömürü sermayesi “siyasi gücünü” kaybetti ama karşılıksız dolar sayesinde “mâli gücünü” korumaktadır. Şimdi de III. cihan savaşını çıkarıp siyasi gücünü yeniden elde etmek istiyor.  Sorun Türkiye’dir. Türkiye hangi bloğa katılırsa o blok galip gelir. Sermaye istediğini yapamaz. Onun için sermaye önce İran’la Türkiye’yi savaştırmak istiyor. Bunları birbirine kırdırdıktan sonra iki blok arasındaki savaşta da onları kırdırıp sonunda mağlup olanı galip getirmek istiyor. En sonunda yeni dünya haritasını kendisine göre çizmek istemektedir.

Evet, istenen Türkiye ile İran arasında savaştır; istenen Suriye’nim İsrail tarafından işgal edilmesidir; istenen III. dünya savaşının çıkarılmasıdır. Biz gerçekleri hatırlatıyoruz. Kulak vermezlerse, Allah onları o makamlardan indirir, yerlerine başkalarını getirir ve gelenler onlar gibi olmazlar. Bunu bizler söylemiyoruz; bunlar bizim Kur’an’dan anladıklarımızdır, önceki anlattıklarımızın tebliğidir. Suriye soruları ise inzardır. Ve’s-selâm.