Birinci hamleden ikinci hamleye “Adil Düzen”
Olanlar yani son kırk-elli yılda gerçekleşenler, gelecekte olacakların işareti ve habercisidir dedik, bir önceki yazımızda. Dünya düzeni değişecek, yeni bir dünya düzeni kurulacak, yeni dünya düzeninde yeryüzü devletleri “Adil (Ekonomik) Düzen” tarafından yönetilecektir. Etkin büyük güçler olmayacak, askeri güçler de yalnız ulusal ordularda olacak, bu güçler hakemlerden oluşan yargı tarafından alınan kararların bekçisi olacaktır. Savaşlar hakem karalarına uyanlarla uymayanlar arsında olacaktır. Bugünkü dünyayı sömürü sermayesi idare ediyor, geleceğin yeni dünya düzeninde ise ilim idare edecektir.
“Adil (Ekonomik) Düzen”in temelleri atılmış, Erbakan Hoca’nın ifade ettiği birinci hamle yapılmıştır. İkinci hamlenin hazırlıkları yapılmaktadır. Semt kooperatifleri ve yüz dairelik lojmanlı işyerleri kurulunca, ikinci hamlenin ilk adımları atılmış olacaktır.
Evet, dünya değişiyor, Türkiye değişiyor ve yeni bir dünya düzeni kuruluyor…
İnsanlık biner yıllık münavebeli çift uygarlıktan oluşan kaderini yaşıyor. Doğu’da hukuk ve yönetim, Batı’da sanayi ve teknolojiden oluşan uygarlıklar art arda geliyor. Doğu uygarlıkları miladi bin yılların başlarında doğar ve sonra yeni milenyum başında yeniden doğarlar. Batı uygarlıkları miladi beşyüzlü yıllarda doğar ve yeni milenyumların ortasında yeniden doğarlar. Şimdi Batı dünyasının sanayi uygarlığı zirvede, Doğu’nun hukuk uygarlığı dibe vurmuş durumda. Doğu’da yeni hukuk uygarlığı doğuyor, bu da “Adil Düzen”dir, “Adil Ekonomik Düzen”dir. Batı’nın sanayi uygarlığı ise duraklamaya girmiştir, bundan sonra çökme dönemini yaşayacaktır. Erbakan önderliğinde gerçekleşen CHP-MSP koalisyonu ile başlayan “Adil (Ekonomik) Düzen” arayışları ile bugünkü merhaleye gelinmiştir.
Bizim istidlâlimize göre 2023’de Türkiye’de “Adil (Ekonomik) Düzen” uygulamaları başlamış olacak, asrın sonunda insanlık “Adil (Ekonomik) Düzen”i benimseyecek, 2300’lerde zirveye ulaşacak ve 2700’e kadar zirvede olacaktır. Sonra yaşlanacak ve çökecek, onun ardından yeni “Adil (Ekonomik) Düzen” gelecektir.
Bugünkü Batı uygarlığı ise 2500’lerde tamamen çökmüş ve yeni uygarlığın çabaları içinde olacak, 1500’lerin Rönesans’ı 2500’lerde yine yaşanacaktır.
Kur’an’da ifade edilen insanlar arasındaki dönemlerin dönüşümü işte budur. Kuran’daki ifadesiyle “bunlar eyyamdır, nâs arasında tedavül ettiririz” denmektedir.
İnsanlık tarihi bu istidlallerimize ve bunlara istinaden anlattıklarımıza şahittir.
Gelecekte nelerin olacağını kestirebilmemiz için geçmişten geliş göz önüne alınır. Mevcut durumla karar vermek yanıltıcı olur. Sabahleyin güneşin yükselmesi onun hep yükseleceğine delalet etmez. Gecenin kararması gündüzün olmayacağı anlamına gelmez.
Tarihte ilk doğu uygarlığı Mezopotamya’da doğmuş, ondan beşyüz sene sonra Mısır’da batı uygarlığı doğmuş ve biner senelik ömürleri ile günümüze kadar gelinmiştir.
İnsanlık tarihinin bu akışını bilmeden gelecekte olacakları bilmemiz mümkün değildir.
Yakın geçmişte geleceğe giden akış ve tedavülde de Türkiye’deki “Adil (Ekonomik) Düzen” hazırlığı Tanzimat’la başlamış, Türkiye Doğu’yu bırakmadan Batı’yı öğrenme çabası içinde olmuş, iki uygarlığı sentez edecek hâle gelmiştir. İşte bu önemli gelişmeyi yakından takip etmeden Türkiye’nin ve dünyanın geleceğini bilmek mümkün değildir.
Cumhuriyet tarihi iyi takip edilirse, gelecekte Türkiye ve dünyada nelerin olacağı daha iyi tahmin edilebilir. Necmettin Erbakan’ın önderliğinde ve Millî Görüş Hareketi’nin öncülüğündeki “Adil (Ekonomik) Düzen” çıkışının Türkiye’de ve dünyada yaptığı etkiler ilmî bir şekilde değerlendirildiğinde, geleceğin dünyası daha iyi görülecektir.
Adil Düzen Çalışanları ikinci hamlenin gerçekleştirilebilmesi için “Adil (Ekonomik) Düzen”in ilmini yapmakla ve projesini oluşturmakla meşguldür. İkinci hamle sayesinde insanlık “Adil (Ekonomik) Düzen”in ne olduğunu görecek ve ona göre III. Doğu Uygarlığı dönemi başlayacaktır. Artık beş bin senelik “tarım dönemi hukuku” sona ermiş, “sanayi dönemi hukuku” gelmektedir. Batı dünyası hiçbir hukuk düzenini getirmemiştir. Roma hukuku da Tevrat yani doğu hukukudur. Şimdi çağımızın Kur’an hukuku gelecektir.