KUR’AN VE İLİM 716. Hafta Seminerinden…
“Akevler’i (1960’lı yıllarda İzmir’de) kurduğumuzda gayemiz sadece birkaç arkadaşla bir araya gelerek birlikte Kur’an okumak idi. Benim sonradan katıldığım bir cemaat İzmir’in Halil Rifat Paşa semtinde Hasan Basri Çantay’ın Kur’an tercümesini okuyorlardı. Mescidimiz kirada bir ev olmuştu. Akevler Kooperatifi bu amaçla kurulmuştur. İzmir’deki Akevler Sitesi bugün genişlemiş, büyümüş, çığırından çıkmış ve onu örnek alan TOKİ olmuştur!
İslâmiyet’i anlatmak için onlarca yıl öncesinde kitaplar yazıyordum. Bilgisayar yoktu, daktiloda yazıyordum. Bunları yaparken bu çalışmaların değerlendirileceğini düşünmüyor, belki kimse okumayacak ve değerlendirmeyecektir diye düşünüyordum. Zaman zaman, dönem dönem, benim haberim olmadan Reşat Nuri Erol bunlara sahip çıkmış ve bugün büyük bir “KÜLLİYAT” oluşmuştur. Ali Bülent Dilek kardeşimiz de kendi kendine bu külliyât üzerinde durulması işini/hizmetini yapmaktadır.
Şunu iyice bilmeliyiz ki biz bir şey yapmıyoruz. İlâhi takdir vardır. O takdirin içinde Allah bize görev vermiş ve o görev yerine getirilecektir. Biz görevimizi yapıp yapmamaktan sorumluyuz. Olacaklar ise bize ait değildir. Allah olacağını haber veriyorsa onun olacağına inanmalıyız ama ne zaman olacağı üzerinde durmamalıyız. Acele olsun diye istememeliyiz. Onun için çene yapmamalıyız. Bizim görevimiz bize emredileni yapmaktır.
Şu anda İstanbul Yenibosna’da ne yapıyoruz? Allah bize ne gibi bir görev vermiştir? Biz bunların hiçbirisini kendiliğinden yapmış değiliz. Allah istemiştir ve O yaptırmıştır. Eğer katkımız olmuşsa yaptıklarımıza hamd etmeliyiz.
Dünyayı değiştirecek ve “III. Binyıl Uygarlığı”nı kuracak işler yapıyoruz. Hiçbirimiz bunları planlamadık. Olaylar kendiliğinden gelişmiş, Allah bize de orada görev vermiştir.
1- Bu seminer 716. seminerdir. Bu seminerlerin oluşması ve devamı tamamen Reşat Nuri Erol’un sabırlı çalışmaları ile olmuştur, hâlen sabır ve sebatla çalışmaya devam etmektedir. Bu seminerlerin özelliği özgür yorumdur. Diğer faaliyetlerimiz bu seminerlerin tebliği ile başlamış; ne benim ne de Reşat Nuri Erol’un aklından geçmemiş oluşlar olmuş, mesela “RUHU’L-KUR’AN PROJESİ” doğmuştur. Şimdi Akadca dili ile Kur’an Arapçası üzerinde Dr. Mete Firidin arkadaşımız durmaktadır. Onun hiçbir gayesi yoktu, bunu basit bir araştırma meselesi olarak yapmıştı ama bugünkü Kur’an Arapçasının çıkışını anlayabilmemiz için oralara kadar inmemiz gerekmektedir. Mesela, bu konu üzerinde çalışılmalıdır. Bu çalışma Kur’an’daki ‘seyredin, eski kavimlerin sonunu görün’ emrinin bir uygulamasıdır.
2- İkinci iş ise “RUHU’L-KUR’AN PROJESİ”dir. Allah Lütfi Hocaoğlu’nu, Tayibet Erzen’i, Leyla Koçyiğit’i ve Emine Hocaoğlu’nu görevlendirmiş ve yepyeni bir çalışma ortaya konmuştur. Proje Lütfi Hocaoğlu’ndan çıkmıştır ama hamiliğini bu üç hanım yapmıştır. O sayede biz şimdi size bu yorumları yapıyoruz. İstanbul Yenibosna’daki kooperatiflerimizin merkezinde yıllardan beri devam eden bu çalışma, “III. BİNYIL MEDENİYETİ”nin oluşmasında seminerlerden daha çok muharrik olacaktır.
3- İstanbul Yenibosna çalışmalarında üçüncü adım atılmaktadır, bu çalışmamız da “ORTAKLIK MUHASEBESİ”dir. Bugün ortaklık muhasebesi olmadığı için ortaklıklar kurulamamaktadır. Bu ihtiyacı Osman Aydın hissetmiş ve öğrenmek için İzmir’den İstanbul’a gelmiştir. Bu çalışma da dünyada yalnız İstanbul Yenibosna’da yapılmaktadır.
4- Şimdi de “MÜÇTEHİT YETİŞME VE ÇALIŞMA MERKEZİ” kurulmuştur. İki araştırmacı katılmıştır; Osman Aydın ve Zeki Altuboğa. Üçüncü ve dördüncü araştırmacı da katılmak üzeredir. Bu araştırma merkezimizin bu çalışması “III. BİNYIL UYGARLIĞI PROJESİ”dir. Iraklı muhacir ve ilim adamı Şamil Şahin özel olarak ilgilenmiştir. Usul-u Fıkıh âlimi ve Reşat Nuri Erol’un otuz yıllık çalışma arkadaşı olan üniversite öğretim görevlisi Şamil Şahin’in bizzat kendisi iki defa Yenibosna’ya gelmiş, projemiz hakkında bilgi almış, broşür hazırlanmış ve Arapça olarak yayımlanacaktır.
Bakınız, bunların hiçbirisi lisanımızın tahriki ile olmamıştır, takdir-i İlâhi ile olmuştur ve hâlen de olmaya devam etmektedir...” (s.3-4; devamı ve tamamı www.akevler.org sitemizde…)