“SOSYAL TUFAN” var olmaya devam ediyor…
“ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” için cihad etmeliyiz” başlıklı yazı ile başladık…
“Cennet karşılığı mal ve can ile cihad etmek” ve
“İman, hicret, cihat ve yapılması gerekenler” başlıklı yazılarla devam ettik…
O yazıda, ‘Evet, yüz lojmanlı işyeri apartmanlarını yapanlarla apartman içinde yerleşmiş olanlar birbirlerinin evliyasıdır, dayanışma ortağıdırlar.’ dedik…
Böyle demişken;
“DAYANIŞMA ORTAKLIĞI nedir?”
başlıklı yazımızla bu sorunun cevabını verdik…
Ve en sonunda yani bir önceki yazımızda dedik ki;
“Kur’an’ın uygulanabilmesi için…”
Evet…
Hep hatırlattığımız…
Hayatımızın her alanında yani İLMÎ, İKTİSADÎ, AHLÂKÎ VE SİYASÎ olmak üzere hem de her alanında var olan “SOSYAL TUFAN” var ya…
İşte o “SOSYAL TUFAN”ı sona erdirmek üzere…
KUR’AN’IN UYGULANABİLMESİ İÇİN…
Ne/ler yapmalıyız?..
***
Hazret İbrahim zamanında insanlar çobanlık yaparak göçebe hayatı yaşıyorlardı. Siteler Fırat ile Dicle kıyılarında ve Nil vadisinde oluşmuştu. Milattan Önce (MÖ) 2000 yıllarında yeryüzünde bu iki yerden başka kentleşme yoktu.
Hazreti İbrahim dünyanın en kuytu yerine gitti ve bir mabet (KÂBE) yerleştirdi. Gayrimezru bu yerde bugün de sadece “ZEMZEM” dediğimiz su vardır. Bu su dahi o zamanki Araplar tarafından bilinmemekteydi ama Allah Hazreti İbrahim’e bildirmişti. Hazreti İbrahim, Hanımı Hacer ile oğlu İsmail’i, işte o suyun ve mabedin yanında, kendilerinin geçinmelerini sağlayacak develeri ile -elbette Allah’ın emriyle- baş başa bıraktı.
Hazreti Muhammed Medine’ye varır varmaz ilk defa Kuba Mescidi’ni inşa ettirdi, sonra Medine’de mabet (Mescid-i Nebevi) yaptı.
İşte, iki ana uygarlık da inşaatla başlamıştır, çünkü insanlar inşaatla bir araya gelirler.
***
BUGÜN İNSANLARIN İKİ BÜYÜK SORUNU VARDIR...
BİRİ “İŞSİZLİK”...
DİĞERİ DE “EVSİZLİK”...
İnsanlar;
- Ev bulsalar bile, ona yakın iş bulamamakta...
- İş bulsalar bile, ona yakın ev bulamamakta...
Bir de Hazreti Nuh Nebi zamanında kurulan “tarım döneminden kalma kiralama sistemi” bugün problem olmakta, ekonomideki “arz ve talep kanunları” çalışmamakta...
- Ev sahibi ile kiracı arasında sürekli çekişmeler yaşanmakta...
- İşyerinde kiracı esnaf ile dükkân sahibi arasında fahiş bir sömürü sürmekte...
Özellikle büyük şehirlerde bir dükkân bir adamdan çok daha kıymetli olabilmekte...
Bir tarlaya işgal sebebiyle sahip olan kimsenin çevresinde evler yapılmaya başlayınca arsanın değeri artmaya başlar. Sermaye onu alır ve bekletir. Sonra rüşvet vererek imarını alıp arsa kıralı kesilir! Sonra o para ile hayırsız mirasyediler insanları sömürmeye devam eder...
İşte… III. Binyıl, III. Milenyum yani çağımızda yaşayan insan/insanlık…
Bu şekilde çözülmemiş problemlerle, sorunlarla, krizlerle, tufanlarla karşı karşıyadır.
Biz ne yapıyoruz? Biz çağımızın “SOSYAL TUFAN” seviyesindeki baş belası mesabesindeki “İŞSİZLİK SORUNU” ve “KİRACILIK SORUNU”nu nasıl çözüyoruz?..
Bu sorunun cevabı gelecek yazıda…