Kur’an ve ilim seminer notlarından…
“KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ” 705. haftalık çalışmamızdan aktarıyorum…
Kâinatın dört temel varsayımı vardır. a) Varlık varsayımı: Kâinat vardır, kâinatı var eden vardır. b) Çokluk varsayımı: Kâinat sonlu olmakla beraber çokludur ve bolluk vardır. c) Evrimleşme varsayımı: Kâinat ilkel olarak var edilmiştir, devamlı evrimleşmektedir. Ölüm yok olmak için değil daha iyisinin gelmesi için vardır. d) Dördüncü ilke iktisat ilkesidir: Bu da bir şey en az kaç tür eşya ile yapılabiliyorsa onunla yapılır. Fazlasını kullanmak israftır. Allah israfı sevmez. Sayı olarak da en azla ne yapılabiliyorsa o yapılır. Daha fazla sayı kullanılmaz. / İşte bu sonuncu ilkenin sonucu olarak kâinat onlu sayı sistemine dayandırılmıştır. / Biz de askeri birliğimizi onlu sayı sistemine dayandırırız. Er, manga, bölük, alay, tümen ve ordu ikmal birlikleridir. Tim, takım, tabur, tugay ve kolordu taktik birlikleridir. Böylece atlamalı bir sistem oluşturulmuştur. İkili sistem vardır. / Hukuk düzeninde kişi, ocak, bucak, il, ülke ve insanlık toplulukları vardır. Aile, semt, ilçe, bölge ve kıta ekonomik birliktir. Aynı ikili ve onlu sistem vardır. / Hukuk düzeninde aile sistemi esas alınır. / Askerlikte ise savaşan kişi esas alınır. (s.7)
Başkan topluluğu temsil eder. Başkanla yapılan anlaşmalar toplulukla yapılmış olur. Başkanın yönetiminde iş yapanlar topluluk adına yapmış olurlar. / Vücudumuz milyarlarca hücreden oluşmaktadır. Her hücre ayrı bir canlıdır. Her hücre canlılığın bütün faaliyetlerini göstermektedir. (Dr. Lütfi Hocaoğlu seminerin sonunda hücrenin faaliyetlerini internetten seyrettirebilir.) İnsan hücrelerden oluşmuştur ama insan bir tek varlıktır. İnsanın kolu gidebilir, ayağı gidebilir ama kişi o kişidir, hiçbir zaman eksik veya yarım olmaz. O ya vardır ya yoktur. Üçüncü şık yoktur. Topluluklar da böyledir. / Topluluk oluşturmanın beş şartı vardır. 1) Topluluğun bir sözleşmesi olacak. 2) Topluluğun bir merkezi olacak. Mescidi olacak. Beş vakit namaz kılınacak. Her dinde günlük ibadet vardır. Demek ki topluluk olmak için günlük ibadetleri olacak. 3) Topluluğun bir sözleşmesi olacak. Yazılı olmasa bile oluşmuş olan bir toplulukta herkesin uyduğu kuralları olacak. 4) Topluluğun bir bütçesi olacak. Nasıl insan yemeden içmeden yaşayamazsa, bütçesi olmayan topluluk da topluluk değildir. 5) Topluluğun bir başkanı olacaktır. Başkansız topluluk topluluk değil kalabalıktır. / İşte bu özellikleri taşıyan halk topluluk oluşturur. Başkanın başı aynı zamanda o topluluğun başıdır. Bu sebepledir ki çift başlı topluluklar olmaz. Başkanlık sistemi esastır. Devlet başkanı tüm topluluğun başıdır, merkez bucağının başıdır. (s.8)
Biz hep iddia ediyoruz. “Adil Düzen”e inanan on aile olalım, dünyayı biz idare etmeye başlarız. Bunu kendi aklımızla söylemiyoruz. On aile yirmi kişidir ve onlar arasında doğan birlik o kadar büyük başarılara götürür ki dünya onların emrine girer. (s.9)
Burada dikkat edilecek husus şudur. Bu savaş iman ile küfre karşı yapılan savaştır. Bu savaş nefsi müdafa savaşı değildir. Bu savaş çıkarları koruma savaşı da değildir, “ADİL DÜZEN” için yapılan cihattır. / Bir ilahiyat profesörü, bir tarikatın şeyhi diyor ki; siyaset cihat olmaz, savaş olursa cihat olur. Öyle anlaşılıyor ki hapishanelere girip dayaktan ayakları şişmemiş bu zatın. / Cihat başkadır, harp başkadır, kıtal başkadır. / Bedir’den dönen arkadaşlarına Hazreti Peygamber; küçük savaştan büyük savaşa dönüyoruz, nefsimizle savaşacağız demiştir. En büyük savaş nefsi yenmedir. / Savaşa girdiğiniz zaman artık ya öleceksin ya da öldüreceksin. Başka seçeneğin yoktur. O savaşı herkes yapıyor. Asıl nefsini yenerek “ADİL DÜZEN” için çalışma cihattır. / “ADİL DÜZEN” için mü’minlerin kimlerle savaşacaklarını Kur’an sayıyor; babalarınız, kardeşleriniz, aşiretiniz, eşleriniz, yığdığınız mallar, kesadından korktuğunuz gelirler, sevdiğiniz meskenleriniz sizi “ADİL DÜZEN” için cihattan men eder. / Mü’minleri tahrid et âyetine uyarak Necmettin Erbakan insanları harbe değil, kıtale değil, cihada davet etmiştir. Biz de sizi “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” için cihada davet ediyoruz. / Âyete dikkat ediniz; cihattan alıkoyanlar içinde ne devletten ne de kâfirlerden bahsediyor, en yakınlarınızdan bahsediyor. (s.10)
(Meraklısına NOT: Devamı ve tamamı www.akevler.org sitemizin “Seminerler” kısmında.)