MİLLÎ GAZETE 46 yaşını doldurdu, 47 yaşına da girdi, elhamdülillah…
MSP döneminde, 11 Ekim 1972 tarihinde partiyi yeni kurmuş, sesimizi duyuracak gazete arıyor ama bulamıyorduk… Her yıl Ocak ayının başlarında o günler, haftalar, aylar gelir hatırıma… Dört ayımız bu arayış ve çırpınışlarla geçti…
MİLLÎ GAZETE kurulup 12 Ocak 1973 günü yayına başlayıncaya kadar…
***
TEK YOL dergisini o zaman on beş günlük olarak yayınlıyor, Millî Gazete öncesinde sesimizi duyurmaya çalışıyorduk; ama ancak 15 günde bir, ona da şükrediyorduk…
MİLLÎ GAZETE günlük olarak yayınlanmaya başlayınca, dünyalar bizim oldu, yetmişli yılların o zor şartlarında İzmir ve Ege illerinde muhabir ve muharrir olarak heyecanla çalışmaya başladık, gazetemizi temsil etmek için var gücümüzle çalıştık…
Gazetenin ikinci sayfasındaki TEK YOL köşemize her gün köşe yazılarımızı -anlatılması zor şartlara rağmen gayret ve heyecanlarla- gönderir olduk…
Bir tarafta gazetemizin İzmir ile Ege Temsilciliği görevi ve 15 günlük dergiyi yayın ile dağıtıma hazırlama gayreti…
Diğer tarafta MSP olarak girdiğimiz ilk seçim çalışmaları ve o zamanın şartlarında ilk defa yaşanan zorluklarla birlikte ilk başarılar…
1973 seçimi sonrasında bütün Türkiye’de ve özellikle Ankara’da, Meclis’te yaşanan süreçler, MSP-CHP koalisyonu, Kıbrıs Harekâtı, sonra MC hükümetleri, 77 seçimi…
1975 yılında Millî Gazete’nin ikinci sayfasında yayımlanan bir makalemden dolayı, o zamanın meşhur 163’üncü maddesine istinaden, İzmir ve İstanbul Ağır Ceza Mahkemelerinde sekiz yıldan on yıla kadar hapis cezası ile yargılanmalar; günlerce, aylarca, yıllarca…
Ve…
12 Eylül 1980!
MSP İzmir Gençlik Kolları Başkanı ve Gençlik Kolları Genel İdare Kurulu Üyesi olarak yaşadığım yıllar ve 12 Eylül sonrasında MSP İzmir Merkez İlçe Başkanı olarak, 1973-1980 dönemi çalışmalarımızdan dolayı İzmir Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulanmalar, Ege Sıkıyönetim Komutanlığı’na havaleler ve diğer mahkemelerdeki yargılanmalar…
Bir yıl sonra soluğu yurt dışında aldım… Ancak yedinci yıl yani 1988 yılında ülkeme gönül huzuru ile dönebildim… Yazmaya çalıştığım bu satırlarda, bu cümlelerde kullandığım bazı kelimeler; sadece o kelimeler bile çok şey ifade etmekte ama ancak o günleri yaşayanlar için diyebilirim… Hani derler ya; ‘yaşamak lazım’ ya da ‘anlatılamaz, yaşamak lazım’…
O günleri yaşadık ve zamanımıza kadar geldik, elhamdülillah…
46-47 yıl, öncesiyle düşünülürse, yarım yüzyıl…
Başarıyla yaşandı, elhamdülillah…
Olanlara şükretmeliyiz…
***
MİLLÎ GAZETE 47 yaşına girerken ne diye bunları hatırlattım?
MİLLÎ GAZETE yazarları, başta Mehmed Şevket Eygi üstadımız, bazı sebepleri her gün yazıyorlar… Mustafa Kurdaş, Şakir Tarım, Adnan Öksüz arkadaşlarımız da, bu yazının yazıldığı bugün, gazetemizle ilgili farklı yönleri hatırlattılar, Allah kendilerinden ve bütün yazarlarımızdan razı olsun… Bendeniz ise daha başka hatırlatmalar yapmaya çalıştım…
Demek istediğimin özü şudur…
Bugünkü bu günlere kolay gelmedik…
Bundan sonrası da elbette kolay olmayacak…
Geçmişe şükretmek, hakkıyla hamd etmek gerekmekte…
Allah’ın bugüne kadar bahşettikleri nimet; şükran-ı nimet gerek…
Bu şükran-ı nimet; medya olarak gazete, dergi, kitap yayını, matbaa, TV5 vs., en verimli şekilde değerlendirmek ve her gün bir öncesine göre daha da geliştirmek…