Reşat Nuri Erol
Adil Düzen İlmihali; hak-görev, adalet, hukuk
2.09.2018
3950 Okunma, 3 Yorum

 

Adil Düzen İlmihali; hak-görev, adalet, hukuk

‘ADİL DÜZEN ve özellikle de “Adil Düzen İlmihali” ile ilgili yazılara devam’ demiştik; Sinan Eskicioğlu’nun bu konudaki yazılarını ele alıyorduk… Başlıkları hatırlayalım:

1) Adil Düzen’de ve hayatın içinde hak-görev dengesi (Cuma, 31 Ağustos 2018)

2) Adil Düzen İlmihali Adalet ve Hukuk’a dayanır (Cuma, 24 Ağustos 2018)

3) Adil Düzen’de Din anlayışı (Cuma, 17 Ağustos 2018)

Geçen yazıdan arta kalan hak-görev dengesi” ile devam edelim:

Hak-görev dengesi: / İslam, hak-görev dengesi üzerine kurulmuştur. Hayat da aslında hak-görev dengesi üzerine kurulmuştur. İslam’ın hayatın içinde olmasının sebebi aynı dengeler üzerine kurulmuş bulunmalarından kaynaklanmaktadır. / İslam, kişinin doğuştan elde ettiği hakların haricinde, görev ifa ederek hak elde etmesini savunmuş ve tavsiye etmiştir.  / Yaşanan hayat da bize aynı dengeyi sunmaktadır. Çocukluktan itibaren hep görev karşılığı elde edilen haklar karşımıza çıkmaktadır.

Okulda ders çalışma görevi ile sınıf geçme hakkını elde etme… / Ortaokul ve lise sonu sınavlarına iyi hazırlanma görevi karşılığı, iyi liselere ve üniversitelere girme hakkını elde etme, / Üniversite eğitiminden sonra bir iş için gerekli yeterlilik görevini yerine getirenlerin, iyi iş imkânı olan hakları elde etmeleri… / Evlilik hayatında görevlerini yerine getiren bireylerin, huzurlu ve mutlu aile ortamı yaşama hakkını elde etmeleri… / Eşlerine görevlerini yerine getirenlerin, eşlerinden huzur ve mutluluk bulma haklarına ulaşmaları gibi…

İşte İslam hayatın içinde olan bu kuralı bize sunmaktadır: Hak-görev dengesi…”

Yazar, “Bu olmazsa ne olur?” diye sormuş ve dikkat çekici bir cevap vermiş:

“İnsanlar mutsuzlaşır, dinden rant elde edenler artar (Dinden rant elde edenler de, kendileri hiçbir görevi ifa etmedikleri halde, hakları olduğunu düşünerek dini anlatmaya ve insanları bu konuda yönlendirmeye başlar, din adına toplumu bölme noktasına gelirler) ve toplumu zehirler (15 Temmuz’da olduğu gibi), çiftler huzursuz ve mutsuz olurlar, çocuklar gerektiği gibi eğitilip hayata hazırlanamazlar ve bir bütün olarak toplumsal çöküntü başlar.”

Maalesef durumumuz böyle, son yıllardaki sözde yürüyüşlerle işte buralara geldik!

Neyse, “Adil Düzen İlmihali Adalet ve Hukuk’a dayanır” ile devam edelim:

Adil Düzen İlmihali’nin İslam’a ve Din’e bakışını sizlerle paylaşmıştım.

Kimine garip, kimine de kabul edilemez geldi. Sizleri anlıyorum. Kolaycılık, korkutma, adam kayırma, dinci gözükmenin daha İslami olduğu yanılgısı gibi özelliklerden dolayı Adil Düzen İlmihali sunulan İslam anlayışlarından çok farklı geliyor. Bunu çok normal karşılıyorum. Çok temel bir yaklaşımdır, insanın bilmediğinin düşmanı olması. Bilmediklerini öğrenmeye çalışma istek ve gayretinin olmaması çok daha anormalliktir.

Adil Düzen İlmihali ile bugünkü muhafazakârları ve yönetimde olanları bağdaştırmak ve benzeştirmek en büyük yanlışlıktır. Bugün yönetimde olanlar ve muhafazakâr/dindar olarak görünenlerin Adil Düzen ve Adil Düzen İlmihali diye bir dertleri yoktur. Zaten olmuş olsaydı, ülke bugün geldiği noktadan çok farklı bir yerde olurdu. Neden mi?

Çünkü Adil Düzen ve Adil Düzen İlmihali’nin en temel iki dayanağı Hukuk ve Adalet’tir. Adil Düzen İlmihali Fıkıh dediğimiz, İslam Hukuku’na dayanır. Bu da, kişinin lehinde ve aleyhinde olanları bilmesidir.

Bundan dolayı da, kişinin önce kendisi için hukuku bilmesi gerekir. Bu yüzden diyoruz ki; Adil Düzen İlmihali’ne göre, kişi önce kendi içinde hukuku ve adaleti tesis eder. (Bu İmandır). İkinci aşamada ailesinde hukuku ve adaleti tesis eder, daha sonra yaşadığı beldede ve şehirde, daha sonra yaşadığı ülkede ve daha sonra da dünyada hukuku ve adaleti tesis etmekle yükümlüdür. Kişinin kendi hayatında hukuku ve adaleti tesis etmesi nedir? Kişinin doğuştan elde ettiği haklar vardır: Dinin, aklın, neslin, malın ve canın korunması hakları. Bundan sonra da kişinin hayatında ‘Hak-Görev’ dengesine dayalı hukuk sistemi işlemeye başlar. Yerine getirilen görevler karşılığı haklar oluşur Adil Düzen İlmihali sistem olarak her alanda hukuk ve adaletin tesis edilmesini savunur ve bunun için gayret sarf eder...” (Devamı var)

 

 

 


YorumcuYorum
Reşat Nuri Erol
02.09.2018
08:43


Adil Düzen İlmihali; Hak-görev, adalet, hukuk

‘ADİL DÜZEN ve özellikle de “Adil Düzen İlmihali” ile ilgili yazılara devam’ demiştik; Sinan Eskicioğlu’nun bu konudaki yazılarını ele alıyorduk… Başlıkları hatırlayalım:

1) Adil Düzen’de ve hayatın içinde hak-görev dengesi (Cuma, 31 Ağustos 2018)

2) Adil Düzen İlmihali Adalet ve Hukuk’a dayanır (Cuma, 24 Ağustos 2018)

3) Adil Düzen’de Din anlayışı (Cuma, 17 Ağustos 2018)

Geçen yazıdan artakalan hak-görev dengesi” ile devam edelim:

“Hak-görev dengesi: / İslam, hak-görev dengesi üzerine kurulmuştur. Hayat da aslında hak-görev dengesi üzerine kurulmuştur. İslam’ın hayatın içinde olmasının sebebi aynı dengeler üzerine kurulmuş bulunmalarından kaynaklanmaktadır. / İslam, kişinin doğuştan elde ettiği hakların haricinde, görev ifa ederek hak elde etmesini savunmuş ve tavsiye etmiştir.  / Yaşanan hayat da bize aynı dengeyi sunmaktadır. Çocukluktan itibaren hep görev karşılığı elde edilen haklar karşımıza çıkmaktadır.

Okulda ders çalışma görevi ile sınıf geçme hakkını elde etme… / Ortaokul ve lise sonu sınavlarına iyi hazırlanma görevi karşılığı, iyi liselere ve üniversitelere girme hakkını elde etme, / Üniversite eğitiminden sonra bir iş için gerekli yeterlilik görevini yerine getirenlerin, iyi iş imkânı olan hakları elde etmeleri… / Evlilik hayatında görevlerini yerine getiren bireylerin, huzurlu ve mutlu aile ortamı yaşama hakkını elde etmeleri… / Eşlerine görevlerini yerine getirenlerin, eşlerinden huzur ve mutluluk bulma haklarına ulaşmaları gibi…

İşte İslam hayatın içinde olan bu kuralı bize sunmaktadır: Hak-görev dengesi…”

Yazar, “Bu olmazsa ne olur?” diye sormuş ve dikkat çekici bir cevap vermiş:

“İnsanlar mutsuzlaşır, dinden rant elde edenler artar (Dinden rant elde edenler de, kendileri hiçbir görevi ifa etmedikleri halde, hakları olduğunu düşünerek dini anlatmaya ve insanları bu konuda yönlendirmeye başlar, din adına toplumu bölme noktasına gelirler) ve toplumu zehirler (15 Temmuz’da olduğu gibi), çiftler huzursuz ve mutsuz olurlar, çocuklar gerektiği gibi eğitilip hayata hazırlanamazlar ve bir bütün olarak toplumsal çöküntü başlar.”

Maalesef durumumuz böyle, son yıllardaki sözde yürüyüşlerle işte buralara geldik!

Neyse, “Adil Düzen İlmihali Adalet ve Hukuk’a dayanır” ile devam edelim:

“Adil Düzen İlmihali’nin İslam’a ve Din’e bakışını sizlerle paylaşmıştım.

Kimine garip, kimine de kabul edilemez geldi. Sizleri anlıyorum. Kolaycılık, korkutma, adam kayırma, dinci gözükmenin daha İslami olduğu yanılgısı gibi özelliklerden dolayı Adil Düzen İlmihali sunulan İslam anlayışlarından çok farklı geliyor. Bunu çok normal karşılıyorum. Çok temel bir yaklaşımdır, insanın bilmediğinin düşmanı olması. Bilmediklerini öğrenmeye çalışma istek ve gayretinin olmaması çok daha anormalliktir.

Adil Düzen İlmihali ile bugünkü muhafazakârları ve yönetimde olanları bağdaştırmak ve benzeştirmek en büyük yanlışlıktır. Bugün yönetimde olanlar ve muhafazakâr/dindar olarak görünenlerin Adil Düzen ve Adil Düzen İlmihali diye bir dertleri yoktur. Zaten olmuş olsaydı, ülke bugün geldiği noktadan çok farklı bir yerde olurdu. Neden mi?

Çünkü Adil Düzen ve Adil Düzen İlmihali’nin en temel iki dayanağı Hukuk ve Adalet’tir. Adil Düzen İlmihali Fıkıh dediğimiz, İslam Hukuku’na dayanır. Bu da, kişinin lehinde ve aleyhinde olanları bilmesidir.

Bundan dolayı da, kişinin önce kendisi için hukuku bilmesi gerekir. Bu yüzden diyoruz ki; Adil Düzen İlmihali’ne göre, kişi önce kendi içinde hukuku ve adaleti tesis eder. (Bu İmandır). İkinci aşamada ailesinde hukuku ve adaleti tesis eder, daha sonra yaşadığı beldede ve şehirde, daha sonra yaşadığı ülkede ve daha sonra da dünyada hukuku ve adaleti tesis etmekle yükümlüdür. Kişinin kendi hayatında hukuku ve adaleti tesis etmesi nedir? Kişinin doğuştan elde ettiği haklar vardır: Dinin, aklın, neslin, malın ve canın korunması hakları. Bundan sonra da kişinin hayatında ‘Hak-Görev’ dengesine dayalı hukuk sistemi işlemeye başlar. Yerine getirilen görevler karşılığı haklar oluşur Adil Düzen İlmihali sistem olarak her alanda hukuk ve adaletin tesis edilmesini savunur ve bunun için gayret sarf eder...” (Devamı var)

# DİĞER MAKALELERİ

YazarReşat Nuri Erol- Mesaj Gönder

02 Eylül 2018
Reşat Nuri Erol
02.09.2018
08:50


ADİL DÜZEN 977

“ADİL DÜZEN” III. BİNYIL MEDENİYETİ PROJESİDİR

“VE BİZE DÜŞEN SADECE MÜBÎN/AÇIK TEBLİĞDİR.” (KUR’AN; Yâsin Sûresi, 36/17)

Haftalık Seminer Dergisi; 977. Hafta - 01 EYLÜL 2018 - Fiyatı: www.akevler.orga tıklamak!

BU DERGİYİ HER HAFTA OKUTABİLİR.. ÇOĞALTABİLİR.. DAĞITABİLİRSİNİZ...

“ADİL DÜZEN” UYGULAMALARI YAPMAK İÇİN BİZLERE DANIŞABİLİRSİNİZ...

 

*KUR’AN VE İLİM SEMİNERLERİ; 977. SEMİNER

“HİÇ BİLENLER İLE BİLMEYENLER BİR OLUR MU?”      (KUR’AN; Zümer Sûresi, 39/9)

İ L İ M  TALEP ETMEK HER MÜSLÜMANIN ÜZERİNE FARZDIR.”      (Hadis)

Adres: AKEVLER İSTANBUL KOOPERATİFLERİ MERKEZİ,  Zafer Mah. Coşarsu Sk. No: 29 YENİBOSNA / İSTANBUL    Tel: (0212) 452 76 51

Tefsir Seminer Notları Yenibosna’da Cumartesi akşamları okunup tartışılmaktadır.

GAYEMİZ: Bu “SEMİNER NOTLARI”nın İstanbul, Türkiye ve bütün dünyada “OKUNMASIANLAŞILMASI VE UYGULANMASI”DIR. - ADİL DÜZEN ÇALIŞANLARI

 

***

 

*“ADİL DÜZEN” DERSLERİ/YORUMLARI

BATILILAR EKONOMIYI BILMIYORLAR

***

KRİZ VE ENFLASYON

***

ÜÇ LIDERIN TAHRAN BULUŞMASI VESILESIYLE…-1

TÜRKIYE, İRAN VE RUSYA NE YAPMALI?

***

ÜÇ LIDERIN TAHRAN BULUŞMASI VESILESIYLE…-2

TÜRKIYE, İRAN VE RUSYA’NIN YAPACAĞI TEK ŞEY

Süleyman KARAGÜLLE

 

***

 

*SEBÎLU’R-REŞÂD” / MAKALELER

Türkiye’nin dört önemli ana sorunu nelerdir?-1

Türkiye’nin dört önemli ana sorunu nelerdir?-2

Türkiye’nin dört önemli sorunu nasıl çözülür?

Faizli işçilik sisteminden faizsiz ortaklık sistemine-1

-KAPITALIZM VE SOSYALIZMDEN ADIL DÜZEN ORTAKLIK SISTEMINE-

Faizli işçilik sisteminden faizsiz ortaklık sistemine-2

-KAPITALIZM VE SOSYALIZMDEN ADIL DÜZEN ORTAKLIK SISTEMINE-

Dolar’la helak olmamak için; önce TEŞHİS…

Dolar’la helak olmamak için; TEDAVİ reçetesi

ABD’nin tehditlerine önce ‘teşhis’, sonra ‘tedavi’ - 1

ABD’nin tehditlerine önce ‘teşhis’, sonra ‘tedavi’ – 2

Adil Düzen İlmihali; Adil Düzen çalışması ve …

Reşat Nuri EROL

 

***

 

TAHA SÛRESİ - 15. Hafta

أَعُوذُ بِاللَّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ

طه(1) مَا أَنْزَلْنَا عَلَيْكَ الْقُرْآنَ لِتَشْقَى(2) إِلَّا تَذْكِرَةً لِمَنْ يَخْشَى(3) تَنزِيلًا مِمَّنْ خَلَقَ الْأَرْضَ وَالسَّمَاوَاتِ الْعُلَا(4)الرَّحْمَانُ عَلَى الْعَرْشِ اسْتَوَى(5) َهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَمَا تَحْتَ الثَّرَى(6) وَإِنْ تَجْهَرْ بِالْقَوْلِ فَإِنَّهُ يَعْلَمُ السِّرَّ وَأَخْفَى(7) اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ لَهُ الْأَسْمَاءُ الْحُسْنَى(8) وَهَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ مُوسَى(9) إِذْ رَأَى نَارًا فَقَالَ لِأَهْلِهِ امْكُثُوا إِنِّي آنَسْتُ نَارًا لَعَلِّي آتِيكُمْ مِنْهَا بِقَبَسٍ أَوْ أَجِدُ عَلَى النَّارِ هُدًى(10) فَلَمَّا أَتَاهَا نُودِي يَامُوسَى(11) إِنِّي أَنَا رَبُّكَ فَاخْلَعْ نَعْلَيْكَ إِنَّكَ بِالْوَادِي الْمُقَدَّسِ طُوًى(12) وَأَنَا اخْتَرْتُكَ فَاسْتَمِعْ لِمَا يُوحَى(13) إِنَّنِي أَنَا اللَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدْنِي وَأَقِمْ الصَّلَاةَ لِذِكْرِي(14) إِنَّ السَّاعَةَ آتِيَةٌ أَكَادُ أُخْفِيهَا لِتُجْزَى كُلُّ نَفْسٍ بِمَا تَسْعَى(15) فَلَا يَصُدَّنَّكَ عَنْهَا مَنْ لَا يُؤْمِنُ بِهَا وَاتَّبَعَ هَوَاهُ فَتَرْدَى(16) وَمَا تِلْكَ بِيَمِينِكَ يَامُوسَى (17) قَالَ هِيَ عَصَايَ أَتَوَكَّأُ عَلَيْهَا وَأَهُشُّ بِهَا عَلَى غَنَمِي وَلِيَ فِيهَا مَآرِبُ أُخْرَى (18) قَالَ أَلْقِهَا يَامُوسَى (19) فَأَلْقَاهَا فَإِذَا هِيَ حَيَّةٌ تَسْعَى (20) قَالَ خُذْهَا وَلَا تَخَفْ سَنُعِيدُهَا سِيرَتَهَا الْأُولَى (21) وَاضْمُمْ يَدَكَ إِلَى جَنَاحِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ آيَةً أُخْرَى (22) لِنُرِيَكَ مِنْ آيَاتِنَا الْكُبْرَى (23) اذْهَبْ إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى (24) قَالَ رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي (25) وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي (26) وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِنْ لِسَانِي (27) يَفْقَهُوا قَوْلِي (28) وَاجْعَلْ لِي وَزِيرًا مِنْ أَهْلِي (29) هَارُونَ أَخِي (30) اشْدُدْ بِهِ أَزْرِي (31) وَأَشْرِكْهُ فِي أَمْرِي (32) كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا (33) وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا (34) إِنَّكَ كُنْتَ بِنَا بَصِيرًا (35) قَالَ قَدْ أُوتِيتَ سُؤْلَكَ يَامُوسَى (36) وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَيْكَ مَرَّةً أُخْرَى (37) إِذْ أَوْحَيْنَا إِلَى أُمِّكَ مَا يُوحَى (38) أَنِ اقْذِفِيهِ فِي التَّابُوتِ فَاقْذِفِيهِ فِي الْيَمِّ فَلْيُلْقِهِ الْيَمُّ بِالسَّاحِلِ يَأْخُذْهُ عَدُوٌّ لِي وَعَدُوٌّ لَهُ وَأَلْقَيْتُ عَلَيْكَ مَحَبَّةً مِنِّي وَلِتُصْنَعَ عَلَى عَيْنِي (39) إِذْ تَمْشِي أُخْتُكَ فَتَقُولُ هَلْ أَدُلُّكُمْ عَلَى مَنْ يَكْفُلُهُ فَرَجَعْنَاكَ إِلَى أُمِّكَ كَيْ تَقَرَّ عَيْنُهَا وَلَا تَحْزَنَ وَقَتَلْتَ نَفْسًا فَنَجَّيْنَاكَ مِنَ الْغَمِّ وَفَتَنَّاكَ فُتُونًا فَلَبِثْتَ سِنِينَ فِي أَهْلِ مَدْيَنَ ثُمَّ جِئْتَ عَلَى قَدَرٍ يَامُوسَى (40) وَاصْطَنَعْتُكَ لِنَفْسِي (41) اذْهَبْ أَنْتَ وَأَخُوكَ بِآيَاتِي وَلَا تَنِيَا فِي ذِكْرِي (42) اذْهَبَا إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى (43) فَقُولَا لَهُ قَوْلًا لَيِّنًا لَعَلَّهُ يَتَذَكَّرُ أَوْ يَخْشَى (44) قَالَا رَبَّنَا إِنَّنَا نَخَافُ أَنْ يَفْرُطَ عَلَيْنَا أَوْ أَنْ يَطْغَى (45) قَالَ لَا تَخَافَا إِنَّنِي مَعَكُمَا أَسْمَعُ وَأَرَى (46) فَأْتِيَاهُ فَقُولَا إِنَّا رَسُولَا رَبِّكَ فَأَرْسِلْ مَعَنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ وَلَا تُعَذِّبْهُمْ قَدْ جِئْنَاكَ بِآيَةٍ مِنْ رَبِّكَ وَالسَّلَامُ عَلَى مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَى (47) إِنَّا قَدْ أُوحِيَ إِلَيْنَا أَنَّ الْعَذَابَ عَلَى مَنْ كَذَّبَ وَتَوَلَّى (48) قَالَ فَمَنْ رَبُّكُمَا يَامُوسَى (49) قَالَ رَبُّنَا الَّذِي أَعْطَى كُلَّ شَيْءٍ خَلْقَهُ ثُمَّ هَدَى (50) قَالَ فَمَا بَالُ الْقُرُونِ الْأُولَى (51) قَالَ عِلْمُهَا عِنْدَ رَبِّي فِي كِتَابٍ لَا يَضِلُّ رَبِّي وَلَا يَنْسَى (52) الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ مَهْدًا وَسَلَكَ لَكُمْ فِيهَا سُبُلًا وَأَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجْنَا بِهِ أَزْوَاجًا مِنْ نَبَاتٍ شَتَّى (53) كُلُوا وَارْعَوْا أَنْعَامَكُمْ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِأُولِي النُّهَى (54) مِنْهَا خَلَقْنَاكُمْ وَفِيهَا نُعِيدُكُمْ وَمِنْهَا نُخْرِجُكُمْ تَارَةً أُخْرَى (55) وَلَقَدْ أَرَيْنَاهُ آيَاتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَى (56) قَالَ أَجِئْتَنَا لِتُخْرِجَنَا مِنْ أَرْضِنَا بِسِحْرِكَ يَامُوسَى (57) فَلَنَأْتِيَنَّكَ بِسِحْرٍ مِثْلِهِ فَاجْعَلْ بَيْنَنَا وَبَيْنَكَ مَوْعِدًا لَا نُخْلِفُهُ نَحْنُ وَلَا أَنْتَ مَكَانًا سُوًى (58) قَالَ مَوْعِدُكُمْ يَوْمُ الزِّينَةِ وَأَنْ يُحْشَرَ النَّاسُ ضُحًى (59) فَتَوَلَّى فِرْعَوْنُ فَجَمَعَ كَيْدَهُ ثُمَّ أَتَى (60) قَالَ لَهُمْ مُوسَى وَيْلَكُمْ لَا تَفْتَرُوا عَلَى اللَّهِ كَذِبًا فَيُسْحِتَكُمْ بِعَذَابٍ وَقَدْ خَابَ مَنِ افْتَرَى (61) فَتَنَازَعُوا أَمْرَهُمْ بَيْنَهُمْ وَأَسَرُّوا النَّجْوَى (62) قَالُوا إِنْ هَذَانِ لَسَاحِرَانِ يُرِيدَانِ أَنْ يُخْرِجَاكُمْ مِنْ أَرْضِكُمْ بِسِحْرِهِمَا وَيَذْهَبَا بِطَرِيقَتِكُمُ الْمُثْلَى (63) فَأَجْمِعُوا كَيْدَكُمْ ثُمَّ ائْتُوا صَفًّا وَقَدْ أَفْلَحَ الْيَوْمَ مَنِ اسْتَعْلَى (64) قَالُوا يَامُوسَى إِمَّا أَنْ تُلْقِيَ وَإِمَّا أَنْ نَكُونَ أَوَّلَ مَنْ أَلْقَى (65) قَالَ بَلْ أَلْقُوا فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِنْ سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَى (66) فَأَوْجَسَ فِي نَفْسِهِ خِيفَةً مُوسَى (67) قُلْنَا لَا تَخَفْ إِنَّكَ أَنْتَ الْأَعْلَى (68) وَأَلْقِ مَا فِي يَمِينِكَ تَلْقَفْ مَا صَنَعُوا إِنَّمَا صَنَعُوا كَيْدُ سَاحِرٍ وَلَا يُفْلِحُ السَّاحِرُ حَيْثُ أَتَى (69) فَأُلْقِيَ السَّحَرَةُ سُجَّدًا قَالُوا آمَنَّا بِرَبِّ هَارُونَ وَمُوسَى (70) قَالَ آمَنْتُمْ لَهُ قَبْلَ أَنْ آذَنَ لَكُمْ إِنَّهُ لَكَبِيرُكُمُ الَّذِي عَلَّمَكُمُ السِّحْرَ فَلَأُقَطِّعَنَّ أَيْدِيَكُمْ وَأَرْجُلَكُمْ مِنْ خِلَافٍ وَلَأُصَلِّبَنَّكُمْ فِي جُذُوعِ النَّخْلِ وَلَتَعْلَمُنَّ أَيُّنَا أَشَدُّ عَذَابًا وَأَبْقَى (71) قَالُوا لَنْ نُؤْثِرَكَ عَلَى مَا جَاءَنَا مِنَ الْبَيِّنَاتِ وَالَّذِي فَطَرَنَا فَاقْضِ مَا أَنْتَ قَاضٍ إِنَّمَا تَقْضِي هَذِهِ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا (72) إِنَّا آمَنَّا بِرَبِّنَا لِيَغْفِرَ لَنَا خَطَايَانَا وَمَا أَكْرَهْتَنَا عَلَيْهِ مِنَ السِّحْرِ وَاللَّهُ خَيْرٌ وَأَبْقَى (73) إِنَّهُ مَنْ يَأْتِ رَبَّهُ مُجْرِمًا فَإِنَّ لَهُ جَهَنَّمَ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى (74) وَمَنْ يَأْتِهِ مُؤْمِنًا قَدْ عَمِلَ الصَّالِحَاتِ فَأُولَئِكَ لَهُمُ الدَّرَجَاتُ الْعُلَى (75) جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ جَزَاءُ مَنْ تَزَكَّى (76) وَلَقَدْ أَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَرِيقًا فِي الْبَحْرِ يَبَسًا لَا تَخَافُ دَرَكًا وَلَا تَخْشَى (77) فَأَتْبَعَهُمْ فِرْعَوْنُ بِجُنُودِهِ فَغَشِيَهُمْ مِنَ الْيَمِّ مَا غَشِيَهُمْ (78) وَأَضَلَّ فِرْعَوْنُ قَوْمَهُ وَمَا هَدَى (79) يَابَنِي إِسْرَائِيلَ قَدْ أَنْجَيْنَاكُمْ مِنْ عَدُوِّكُمْ وَوَاعَدْنَاكُمْ جَانِبَ الطُّورِ الْأَيْمَنَ وَنَزَّلْنَا عَلَيْكُمُ الْمَنَّ وَالسَّلْوَى (80) كُلُوا مِنْ طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَلَا تَطْغَوْا فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبِي وَمَنْ يَحْلِلْ عَلَيْهِ غَضَبِي فَقَدْ هَوَى (81) وَإِنِّي لَغَفَّارٌ لِمَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ صَالِحًا ثُمَّ اهْتَدَى (82) وَمَا أَعْجَلَكَ عَنْ قَوْمِكَ يَامُوسَى (83) قَالَ هُمْ أُولَاءِ عَلَى أَثَرِي وَعَجِلْتُ إِلَيْكَ رَبِّ لِتَرْضَى (84) قَالَ فَإِنَّا قَدْ فَتَنَّا قَوْمَكَ مِنْ بَعْدِكَ وَأَضَلَّهُمُ السَّامِرِيُّ (85) فَرَجَعَ مُوسَى إِلَى قَوْمِهِ غَضْبَانَ أَسِفًا قَالَ يَاقَوْمِ أَلَمْ يَعِدْكُمْ رَبُّكُمْ وَعْدًا حَسَنًا أَفَطَالَ عَلَيْكُمُ الْعَهْدُ أَمْ أَرَدْتُمْ أَنْ يَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبٌ مِنْ رَبِّكُمْ فَأَخْلَفْتُمْ مَوْعِدِي (86) قَالُوا مَا أَخْلَفْنَا مَوْعِدَكَ بِمَلْكِنَا وَلَكِنَّا حُمِّلْنَا أَوْزَارًا مِنْ زِينَةِ الْقَوْمِ فَقَذَفْنَاهَا فَكَذَلِكَ أَلْقَى السَّامِرِيُّ (87) فَأَخْرَجَ لَهُمْ عِجْلًا جَسَدًا لَهُ خُوَارٌ فَقَالُوا هَذَا إِلَهُكُمْ وَإِلَهُ مُوسَى فَنَسِيَ (88) أَفَلَا يَرَوْنَ أَلَّا يَرْجِعُ إِلَيْهِمْ قَوْلًا وَلَا يَمْلِكُ لَهُمْ ضَرًّا وَلَا نَفْعًا (89) وَلَقَدْ قَالَ لَهُمْ هَارُونُ مِنْ قَبْلُ يَاقَوْمِ إِنَّمَا فُتِنْتُمْ بِهِ وَإِنَّ رَبَّكُمُ الرَّحْمَنُ فَاتَّبِعُونِي وَأَطِيعُوا أَمْرِي (90) قَالُوا لَنْ نَبْرَحَ عَلَيْهِ عَاكِفِينَ حَتَّى يَرْجِعَ إِلَيْنَا مُوسَى (91) قَالَ يَاهَارُونُ مَا مَنَعَكَ إِذْ رَأَيْتَهُمْ ضَلُّوا (92) أَلَّا تَتَّبِعَنِ أَفَعَصَيْتَ أَمْرِي (93) قَالَ يَابْنَ أُمَّ لَا تَأْخُذْ بِلِحْيَتِي وَلَا بِرَأْسِي إِنِّي خَشِيتُ أَنْ تَقُولَ فَرَّقْتَ بَيْنَ بَنِي إِسْرَائِيلَ وَلَمْ تَرْقُبْ قَوْلِي (94) قَالَ فَمَا خَطْبُكَ يَاسَامِرِيُّ (95) قَالَ بَصُرْتُ بِمَا لَمْ يَبْصُرُوا بِهِ فَقَبَضْتُ قَبْضَةً مِنْ أَثَرِ الرَّسُولِ فَنَبَذْتُهَا وَكَذَلِكَ سَوَّلَتْ لِي نَفْسِي (96) قَالَ فَاذْهَبْ فَإِنَّ لَكَ فِي الْحَيَاةِ أَنْ تَقُولَ لَا مِسَاسَ وَإِنَّ لَكَ مَوْعِدًا لَنْ تُخْلَفَهُ وَانْظُرْ إِلَى إِلَهِكَ الَّذِي ظَلْتَ عَلَيْهِ عَاكِفًا لَنُحَرِّقَنَّهُ ثُمَّ لَنَنْسِفَنَّهُ فِي الْيَمِّ نَسْفًا (97) إِنَّمَا إِلَهُكُمُ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ وَسِعَ كُلَّ شَيْءٍ عِلْمًا (98) كَذَلِكَ نَقُصُّ عَلَيْكَ مِنْ أَنْبَاءِ مَا قَدْ سَبَقَ وَقَدْ آتَيْنَاكَ مِنْ لَدُنَّا ذِكْرًا (99)

 

***

 

مَنْ أَعْرَضَ عَنْهُ فَإِنَّهُ يَحْمِلُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وِزْرًا (100) خَالِدِينَ فِيهِ وَسَاءَ لَهُمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ حِمْلًا (101) يَوْمَ يُنْفَخُ فِي الصُّورِ وَنَحْشُرُ الْمُجْرِمِينَ يَوْمَئِذٍ زُرْقًا (102) يَتَخَافَتُونَ بَيْنَهُمْ إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا عَشْرًا (103) نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ إِذْ يَقُولُ أَمْثَلُهُمْ طَرِيقَةً إِنْ لَبِثْتُمْ إِلَّا يَوْمًا (104) وَيَسْأَلُونَكَ عَنِ الْجِبَالِ فَقُلْ يَنْسِفُهَا رَبِّي نَسْفًا (105) فَيَذَرُهَا قَاعًا صَفْصَفًا (106) لَا تَرَى فِيهَا عِوَجًا وَلَا أَمْتًا (107)

 

***

 

مَنْ أَعْرَضَ عَنْهُ

MaN EaGRaWa GaNHu (MaN EaFGaLa GaNHu)

“Ondan i’raz ederse”

Buradaki هُ zamiri ذِكْرًا ‘e gitmektedir (99. Ayet)). ذِكْرًا marife gelmemiş nekre gelmiştir. Yani Kur’an’ın kelimeleri tektir هُ tekildir, marifedir. Kur’an’la verilen zikr ise çoktur çünkü her devrin ve her topluluğun Kur’an’dan anladıkları farklıdır.

Dolayısıyla Muhammed Peygamber’in anladığı farklı idi, kendi zamanında ve kendi kavmine aitti. Bizim zamanımızda bizim topluluğumuza nazil olan zikr farklıdır ve bize hastır. Allah onunla bize yol göstermektedir, bize anlatmaktadır.

Diyanet İşleri’ne yetki verilecekmiş, Kur’an’ın bin dört yüz sene önceki manası ne ise onu anlayacakmışız, diğerleri yasaklanacakmış!

İçtihadın kapısını kapatanlar da aynı şeyleri yaptılar, sonunda kendileri kapandılar.

Kur’an yeniden yeni içtihatları ile dünyaya meydan okuyor. Buyurun, gücünüz yetiyorsa, istediğiniz fermanı çıkarın. Kur’an zikirdir ve kıyamete kadar herkes kendisi için yorumlayacak. Kur’an’ın resmi yorumcusu icmadır, başka resmi yorumcusu yoktur. İlk müçtehitler bunları ne kadar iyi anlamışlar ama yirminci yüzyılda maalesef onları bile anlayacak seviyede birileri çıkmamıştır.

Evet, kim ondan i’raz ederse…

عَرْض en demektir, طُول boy demektir. Tula doğru giderken sıratı müstakimde ilerlerken, o yolu bırakıp yan çizme i’raz etmedir.

Kim içtihadı ve icmayı terk ederse, Kur’an’ı yaşadığı çağın ve topluluğun ilmi seviyesi ile orantılı bir çaba ile anlamazsa denmiş olmaktadır. Kendisinin i’raz ediyor olması yetmiyormuş gibi başkalarını i’raza zorlarsa, evleviyetle hükmü beyan edilecektir.

...

Reşat Nuri Erol
02.09.2018
13:08


http://www.haberdurus.com/haber/adil-duzen-ilmihali-hak-gorev-adalet-hukuk-18973.html


Adil Düzen İlmihali; Hak-görev, adalet, hukuk
REŞAT NURİ EROL- 02.09.2018
Tarih: 2.9.2018 10:18:19

 

‘ADİL DÜZEN ve özellikle de “Adil Düzen İlmihali” ile ilgili yazılara devam´ demiştik; Sinan Eskicioğlu´nun bu konudaki yazılarını ele alıyorduk… Başlıkları hatırlayalım:

1) Adil Düzen´de ve hayatın içinde hak-görev dengesi (Cuma, 31 Ağustos 2018)

2) Adil Düzen İlmihali Adalet ve Hukuk´a dayanır (Cuma, 24 Ağustos 2018)

3) Adil Düzen´de Din anlayışı (Cuma, 17 Ağustos 2018)

Geçen yazıdan artakalan hak-görev dengesi” ile devam edelim:

“Hak-görev dengesi: / İslam, hak-görev dengesi üzerine kurulmuştur. Hayat da aslında hak-görev dengesi üzerine kurulmuştur. İslam´ın hayatın içinde olmasının sebebi aynı dengeler üzerine kurulmuş bulunmalarından kaynaklanmaktadır. / İslam, kişinin doğuştan elde ettiği hakların haricinde, görev ifa ederek hak elde etmesini savunmuş ve tavsiye etmiştir.  / Yaşanan hayat da bize aynı dengeyi sunmaktadır. Çocukluktan itibaren hep görev karşılığı elde edilen haklar karşımıza çıkmaktadır.

 

Okulda ders çalışma görevi ile sınıf geçme hakkını elde etme… / Ortaokul ve lise sonu sınavlarına iyi hazırlanma görevi karşılığı, iyi liselere ve üniversitelere girme hakkını elde etme, / Üniversite eğitiminden sonra bir iş için gerekli yeterlilik görevini yerine getirenlerin, iyi iş imkânı olan hakları elde etmeleri… / Evlilik hayatında görevlerini yerine getiren bireylerin, huzurlu ve mutlu aile ortamı yaşama hakkını elde etmeleri… / Eşlerine görevlerini yerine getirenlerin, eşlerinden huzur ve mutluluk bulma haklarına ulaşmaları gibi…

İşte İslam hayatın içinde olan bu kuralı bize sunmaktadır: Hak-görev dengesi…”

Yazar, “Bu olmazsa ne olur?” diye sormuş ve dikkat çekici bir cevap vermiş:

“İnsanlar mutsuzlaşır, dinden rant elde edenler artar (Dinden rant elde edenler de, kendileri hiçbir görevi ifa etmedikleri halde, hakları olduğunu düşünerek dini anlatmaya ve insanları bu konuda yönlendirmeye başlar, din adına toplumu bölme noktasına gelirler) ve toplumu zehirler (15 Temmuz´da olduğu gibi), çiftler huzursuz ve mutsuz olurlar, çocuklar gerektiği gibi eğitilip hayata hazırlanamazlar ve bir bütün olarak toplumsal çöküntü başlar.”

 

Maalesef durumumuz böyle, son yıllardaki sözde yürüyüşlerle işte buralara geldik!

Neyse, “Adil Düzen İlmihali Adalet ve Hukuk´a dayanır” ile devam edelim:

“Adil Düzen İlmihali´nin İslam´a ve Din´e bakışını sizlerle paylaşmıştım.

Kimine garip, kimine de kabul edilemez geldi. Sizleri anlıyorum. Kolaycılık, korkutma, adam kayırma, dinci gözükmenin daha İslami olduğu yanılgısı gibi özelliklerden dolayı Adil Düzen İlmihali sunulan İslam anlayışlarından çok farklı geliyor. Bunu çok normal karşılıyorum. Çok temel bir yaklaşımdır, insanın bilmediğinin düşmanı olması. Bilmediklerini öğrenmeye çalışma istek ve gayretinin olmaması çok daha anormalliktir.

Adil Düzen İlmihali ile bugünkü muhafazakârları ve yönetimde olanları bağdaştırmak ve benzeştirmek en büyük yanlışlıktır. Bugün yönetimde olanlar ve muhafazakâr/dindar olarak görünenlerin Adil Düzen ve Adil Düzen İlmihali diye bir dertleri yoktur. Zaten olmuş olsaydı, ülke bugün geldiği noktadan çok farklı bir yerde olurdu. Neden mi?

Çünkü Adil Düzen ve Adil Düzen İlmihali´nin en temel iki dayanağı Hukuk ve Adalet´tir. Adil Düzen İlmihali Fıkıh dediğimiz, İslam Hukuku´na dayanır. Bu da, kişinin lehinde ve aleyhinde olanları bilmesidir.

Bundan dolayı da, kişinin önce kendisi için hukuku bilmesi gerekir. Bu yüzden diyoruz ki; Adil Düzen İlmihali´ne göre, kişi önce kendi içinde hukuku ve adaleti tesis eder. (Bu İmandır). İkinci aşamada ailesinde hukuku ve adaleti tesis eder, daha sonra yaşadığı beldede ve şehirde, daha sonra yaşadığı ülkede ve daha sonra da dünyada hukuku ve adaleti tesis etmekle yükümlüdür. Kişinin kendi hayatında hukuku ve adaleti tesis etmesi nedir? Kişinin doğuştan elde ettiği haklar vardır: Dinin, aklın, neslin, malın ve canın korunması hakları. Bundan sonra da kişinin hayatında ‘Hak-Görev´ dengesine dayalı hukuk sistemi işlemeye başlar. Yerine getirilen görevler karşılığı haklar oluşur Adil Düzen İlmihali sistem olarak her alanda hukuk ve adaletin tesis edilmesini savunur ve bunun için gayret sarf eder...” (Devamı var)







   

Kaynak: Milli Gazete




Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-16
9.07.2025 511 Okunma
1 Yorum 09.07.2025 10:35
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-15
7.07.2025 569 Okunma
1 Yorum 07.07.2025 06:39
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-14
6.07.2025 655 Okunma
1 Yorum 06.07.2025 09:18
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-13
3.07.2025 652 Okunma
1 Yorum 03.07.2025 07:29
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-12
2.07.2025 759 Okunma
1 Yorum 02.07.2025 11:32
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-11
1.07.2025 862 Okunma
1 Yorum 01.07.2025 09:28
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-10
29.06.2025 802 Okunma
1 Yorum 29.06.2025 11:37
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-9
28.06.2025 837 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-8
26.06.2025 899 Okunma
1 Yorum 26.06.2025 09:01
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-7
24.06.2025 818 Okunma
1 Yorum 24.06.2025 05:58
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-6
23.06.2025 812 Okunma
1 Yorum 23.06.2025 06:27
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-5
22.06.2025 772 Okunma
1 Yorum 22.06.2025 08:18
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-4
21.06.2025 826 Okunma
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-3
19.06.2025 952 Okunma
1 Yorum 19.06.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-2
18.06.2025 1080 Okunma
1 Yorum 18.06.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Erbakan; “İsrail-İran savaşı, asıl hedef Türkiye”-1
17.06.2025 1176 Okunma
1 Yorum 17.06.2025 09:26
Reşat Nuri Erol
Müslüman Aile İçin Ahlaki Anayasa - 2
16.06.2025 884 Okunma
1 Yorum 16.06.2025 09:57
Reşat Nuri Erol
Müslüman Aile İçin Ahlaki Anayasa - 1
15.06.2025 922 Okunma
1 Yorum 15.06.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-4
14.06.2025 961 Okunma
1 Yorum 14.06.2025 16:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-3
12.06.2025 946 Okunma
1 Yorum 12.06.2025 09:44
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-2
10.06.2025 940 Okunma
1 Yorum 10.06.2025 09:24
Reşat Nuri Erol
Kur’an merkezli anayasa yapmak mümkün…-1
3.06.2025 856 Okunma
1 Yorum 03.06.2025 09:33
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-14
31.05.2025 882 Okunma
1 Yorum 31.05.2025 07:06
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-13
30.05.2025 873 Okunma
1 Yorum 30.05.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-12
29.05.2025 872 Okunma
1 Yorum 29.05.2025 06:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-11
28.05.2025 834 Okunma
1 Yorum 28.05.2025 12:02
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-10
27.05.2025 965 Okunma
1 Yorum 27.05.2025 06:50
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-9
25.05.2025 846 Okunma
1 Yorum 25.05.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-8
24.05.2025 893 Okunma
1 Yorum 24.05.2025 05:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-7
23.05.2025 912 Okunma
1 Yorum 23.05.2025 07:35
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-6
22.05.2025 855 Okunma
1 Yorum 22.05.2025 07:01
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-5
21.05.2025 923 Okunma
1 Yorum 21.05.2025 10:24
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-4
20.05.2025 967 Okunma
1 Yorum 20.05.2025 11:22
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-3
18.05.2025 910 Okunma
1 Yorum 18.05.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-2
17.05.2025 959 Okunma
1 Yorum 17.05.2025 09:25
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-1
15.05.2025 1011 Okunma
1 Yorum 15.05.2025 09:01
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-5
13.05.2025 876 Okunma
1 Yorum 13.05.2025 07:16
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-4
12.05.2025 954 Okunma
1 Yorum 12.05.2025 08:43
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-3
11.05.2025 908 Okunma
1 Yorum 11.05.2025 06:47
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatif- / İsmail Hakkı Satoğlu-2
9.05.2025 878 Okunma
1 Yorum 09.05.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi / İsmail Hakkı
7.05.2025 873 Okunma
1 Yorum 07.05.2025 13:55
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-3
6.05.2025 985 Okunma
1 Yorum 06.05.2025 07:58
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-2
5.05.2025 1024 Okunma
1 Yorum 05.05.2025 08:42
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi hafızası Nazif Satoğlu… - 1
4.05.2025 901 Okunma
1 Yorum 04.05.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-8
3.05.2025 961 Okunma
1 Yorum 03.05.2025 10:21
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-7
2.05.2025 1106 Okunma
1 Yorum 02.05.2025 07:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-6
30.04.2025 986 Okunma
1 Yorum 30.04.2025 09:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-5
29.04.2025 899 Okunma
1 Yorum 29.04.2025 11:19
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-4
28.04.2025 983 Okunma
1 Yorum 28.04.2025 09:34
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-3
27.04.2025 995 Okunma
1 Yorum 27.04.2025 10:59
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
26.04.2025 936 Okunma
1 Yorum 26.04.2025 09:53
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-1
25.04.2025 947 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-14
24.04.2025 851 Okunma
1 Yorum 24.04.2025 15:21
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-13
23.04.2025 789 Okunma
1 Yorum 23.04.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
22.04.2025 846 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 11:29
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-11
20.04.2025 864 Okunma
1 Yorum 20.04.2025 06:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-10
19.04.2025 903 Okunma
1 Yorum 19.04.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-9
18.04.2025 933 Okunma
1 Yorum 18.04.2025 07:39
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-8
17.04.2025 951 Okunma
1 Yorum 17.04.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-7
16.04.2025 1029 Okunma
1 Yorum 16.04.2025 11:10
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-6
15.04.2025 1013 Okunma
3 Yorum 15.04.2025 07:20
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-5
14.04.2025 1212 Okunma
1 Yorum 14.04.2025 07:47
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-4
13.04.2025 922 Okunma
1 Yorum 13.04.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-3
12.04.2025 904 Okunma
2 Yorum 12.04.2025 10:09
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-2
11.04.2025 948 Okunma
1 Yorum 11.04.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-1
10.04.2025 1077 Okunma
1 Yorum 10.04.2025 10:53
Reşat Nuri Erol
İslam Medeniyeti Vakfı ‘Salı Seminerleri’ günleri…
9.04.2025 896 Okunma
5 Yorum 09.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Dünyanın Geri Kalanı adına yazılan Açık Mektup
8.04.2025 987 Okunma
1 Yorum 08.04.2025 10:33
Reşat Nuri Erol
GAZZE; bu sessizlik çok ağır geliyor bana
7.04.2025 1018 Okunma
1 Yorum 07.04.2025 09:02
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-5
6.04.2025 926 Okunma
1 Yorum 06.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-4
5.04.2025 960 Okunma
1 Yorum 05.04.2025 07:30
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-3
4.04.2025 1069 Okunma
1 Yorum 04.04.2025 10:14
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-2
3.04.2025 1091 Okunma
1 Yorum 03.04.2025 09:35
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-1
2.04.2025 1066 Okunma
1 Yorum 02.04.2025 10:32
Reşat Nuri Erol
Bir Değerlendirme ve Öneri: Nasıl Belediyecilik?
24.03.2025 959 Okunma
1 Yorum 24.03.2025 13:59
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi-10
23.03.2025 1050 Okunma
1 Yorum 23.03.2025 09:50
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 9
22.03.2025 1005 Okunma
1 Yorum 22.03.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 8
21.03.2025 1067 Okunma
1 Yorum 21.03.2025 06:54
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 7
20.03.2025 957 Okunma
1 Yorum 20.03.2025 06:16
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 6
18.03.2025 995 Okunma
1 Yorum 18.03.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 5
17.03.2025 1052 Okunma
1 Yorum 17.03.2025 13:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 4
16.03.2025 1035 Okunma
1 Yorum 16.03.2025 07:09
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 3
15.03.2025 1067 Okunma
1 Yorum 15.03.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 2
14.03.2025 1017 Okunma
1 Yorum 14.03.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 1
12.03.2025 1101 Okunma
1 Yorum 12.03.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 3
11.03.2025 984 Okunma
1 Yorum 11.03.2025 06:48
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 2
9.03.2025 1059 Okunma
1 Yorum 09.03.2025 07:05
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerilerimiz
8.03.2025 1120 Okunma
1 Yorum 08.03.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
‘HAYATI RAMAZAN OLMAYANIN ÖLÜMÜ BAYRAM OLMAZ’
6.03.2025 1197 Okunma
1 Yorum 06.03.2025 07:46
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-55
5.03.2025 1018 Okunma
1 Yorum 05.03.2025 10:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-54
4.03.2025 1110 Okunma
1 Yorum 04.03.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-53
3.03.2025 1104 Okunma
1 Yorum 03.03.2025 10:48
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-52
2.03.2025 1123 Okunma
1 Yorum 02.03.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-51
1.03.2025 1161 Okunma
1 Yorum 01.03.2025 08:53
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-50
27.02.2025 1220 Okunma
1 Yorum 27.02.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-49
26.02.2025 1227 Okunma
1 Yorum 26.02.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-48
25.02.2025 1223 Okunma
1 Yorum 25.02.2025 08:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-47
24.02.2025 1199 Okunma
1 Yorum 24.02.2025 11:17
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-46
23.02.2025 1136 Okunma
1 Yorum 23.02.2025 10:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-45
22.02.2025 1218 Okunma
1 Yorum 22.02.2025 05:19


© 2025 - Akevler