Başbuğ için istifanın tek alternatifi
2400 Okunma, 0 Yorum
Hakan Albayrak - Yeni Şafak
Veysel İpekçi

"AK Parti ve Gülen Hareketi'ni Bitirme Planı"yla ilgili son haberler doğruysa, bu iş, Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u da illa ki içine alacak kadar büyüyor. Başbuğ, "Böyle bir planın hazırlandığından haberim yoktu" diyebilir belki; ama belgeyle ilgili soruşturma açılması üzerine Genelkurmay'ın ilgili birimindeki bütün bilgisayarların silindiği ve 40 torba dolusu evrakın yakıldığı iddiası doğru çıkarsa "Bundan da haberim yoktu" diyemez. Derse, karargâhına zerre kadar hakim olmadığın itiraf etmiş olur.

Düşünsenize: Delilleri imha operasyonunda birçok subay ve 6 er yer alıyor, ama bunların hiçbiri Genelkurmay Başkanı'na sadık değil… Genelkurmay Başkanı'nın, belgeleri emanet edebileceği bir tek güvenilir adamı bile yok… Herkesin gözünün üzerinde olduğu Harekât Başkanlığı 3. Destek Şube Müdürlüğü'nde saatlerce ve bekli de günlerce süren bir 'temizlik' operasyonu Genelkurmay Başkanı'ndan habersiz yapılabiliyor… Böyle şey olur mu?

İster bu işin içinde olsun ister dışında; iddiaların doğruluğu kanıtlandığı takdirde Başbuğ kesinlikle istifa etmeli. İstifanın –belki- bir tek alternatifi olabilir, o da kamuoyunun karşısına geçip bu işi en başından itibaren bütün ayrıntılarıyla ve bütün 'kahramanlarıyla' anlatmak, sonra da hem bu iş için hem de bu tür işlerin hepsi için –en başta askeri darbeler için- milletten ve devletten özür dilemek. Kendi adına, Genelkurmay adına, TSK adına özür dilemek. Özür dilemek ve bu tür işlerin bir daha olmaması için alınacak tedbirler konusunda Meclis'in ve Hükümet'im emrine kayıtsız-şartsız amade olduğunu bildirmek.

Erdoğan değil Lieberman saçmalıyor

İngiliz Guardian gazetesi "Türkiye Başbakanı Erdoğan, İsrail Dışişleri Bakanı Lieberman'ın Gazze'ye nükleer bomba atma tehdidinde bulunduğunu söyledi" diye yazınca, Lieberman'ın dili tutuldu. Dili tutulunca, basın müşavirine "Her saçmalığa cevap verecek değiliz" şeklinde bir açıklama yaptırdı.

Saçmalıkmış!

Bu yılın Ocak ayında, İsrail ordusunun Gazze'deki "Dökme Kurşun Harekâtı" devam ederken, Telaviv'deki Bar-İlan Üniversitesi'nde yaptığı konuşmada, "Hamas'la mücadeleyi, ABD'nin 2. Dünya Savaşı'nda Japonlara yaptığını yaparak sürdürmeliyiz. O zaman ülkenin işgaline de gerek kalmamıştı." ("We must continue to fight Hamas just like the United States did with the Japanese in World War II. Then, too, the occupation of the country was unnecessary.") diyen, Lieberman değil miydi? Bütün yorumcular bunu "Liebarman Gazze'ye atom bombası atılmasını istiyor, 'Kara harekâtıyla uğraşmayın, sorunu kökten halledin' demeye getiriyor" şeklinde yorumlamamışlar mıydı? Tabii ki öyle yorumlamışlardı, çünkü bu sözlerin başka türlü yorumlanması mümkün değil. İsrail'in 'yarı resmi' yayın organı Jerusalem Post'un 13 Ocak 2009 tarihli ve "Lieberman: Hamas'a ABD'nin Japonya'ya yaptığını yapın" başlıklı haberinde de, Lieberman'ın yukarıdaki sözleri nakledildikten sonra, Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılması üzerine ABD'ye teslim olduğu hatırlatılıyor ve "Çıkarma / işgal harekâtı bu gelişme üzerine durduruldu" deniliyordu.

Evet, iki kere iki dört ediyorsa Lieberman Gazze'ye atom bombası atılmasını istemiş, 'Yetki bende olsaydı atom bombası atardım' mesajını vermiştir. Bu, Filistinlilere yönelik bir tehdit ('Yetki aldığımda görürsünüz gününüzü!') olarak da okunabilir.

Başbakan Erdoğan, Guardian'a verdiği beyanatta, Lieberman'ın 'böyle bir imada bulunduğu'nu mu söyledi, yoksa 'böyle bir tehditte bulunduğu'nu mu? Kendi ifadesi tam olarak nasıldı? Kullandığı ifade tercümede değişti mi? Bilmiyorum. Bildiğim şu ki, her halukârda doğru söyledi.

Saçmalığa gelince: Gazze'ye atılacak bir atom bombası İsraillilerin de canına okur, zira Filistin ve İsrail derken çok küçük bir coğrafyadan söz ediyoruz. Lieberman ne dediğini bilmiyor. Fena halde saçmalıyor. Ne kadar saçmaladığı hatırlatılınca da hiç utanmadan zeytin yağı gibi üste çıkmaya çalışıyor. Yakışır İsrail Dışişleri Bakanı'na!

 

 

Yorum:

 

Bundan çok zaman önce değil ; bir sel felaketi yaşadık. Bir otobüsün içinde insanlar doldurulmuş ve servis işlevi görüyordu. Ve malum sel felaketinde bu insanlar hayatını kaybetti. Şimdi sormak gerekmez mi ?. İçişleri bakanı istifa etti mi ?. Yada emniyet genel müdürü ? veya İl emniyet genel müdürü ? İlçe emniyet müdürü ?.

Etmedi veya görevden alınmadı. İşte ödüllendirme budur değil mi ?. Bundan sonra da usulsüz şekilde seyreden araçlar ile ilgili işlem yapmak gerekir mi ?. Ben polis olsam biraz düşünürüm.

 

Şimdi bir soru daha ?

 

Çağlayanda milyonlar Filistin için miting yaptı ?. Medyada ne kadar yer aldı ?. Ve son olarak Mescidi Aksa’ya iki bin Siyonist asker girdi. Duyan gören oldu mu ?. Konsolosluk önünde eylemler yapıldı. Kim biliyor ?.

 

Şimdi tüm bunların yanında Haburdan girenleri nasıl haber yapıldığını gördünüz mü ?

 

Cuntacılıkta  askerden medyaya kayma olduğu söylenebilir mi ?

 

Her haberin gerçek olmağını bilerek; ve gerçekleri bekleyerek ;

Burada bir nokta koyuyorum.  Yorumu bu yazıyı okuyanlara bırakıyorum.

 

******

 

 

Veysel İpekçi






Sayı: 20 | Tarih: 25.10.2009
Hakan Albayrak
Başbuğ için istifanın tek alternatifi
2400 Okunma
Veysel İpekçi
Oktay Ekşi
PKK meşrulaştı
1933 Okunma
15 Yorum
Vahap Alma
Fatma K. Barbarosoğlu
Cumhuriyetin Dindar Kadınları veya
1485 Okunma
Fatma Zafer
Mehmet Şevket Eygi
Çarpık ve Azgın Bir Toplum Ne Zaman Batar?
1470 Okunma
Emine Hocaoğlu
Hayrettin Karaman
İki Batı
1453 Okunma
Hilmi Altın
Yılmaz Özdil
Apo paşa
1406 Okunma
1 Yorum
Leyla Okta
Ahmet Hakan
Al sana İsrail karşıtı yazı
1378 Okunma
1 Yorum
Lütfi Hocaoğlu
Mahir Kaynak
Siyaset müzesi
1367 Okunma
1 Yorum
Süleyman Karagülle
Ahmet Taşgetiren
Süreç öncesinde gerçekte ne oldu?
1332 Okunma
Zübeyir Erol
Bekir Berat Özipek
Baran’ın eve dönüşü için yolu açık tutmalı
1308 Okunma
1 Yorum
Bünyamin Demir
Ahmet Altan
Bu böyle kalmaz
1298 Okunma
Özer Ataç
Cengiz Çandar
Çuvala sığmayan 'kâğıt parçası'
1293 Okunma
Ekrem Fildişi
Mehmet Altan
Son dakika...
1289 Okunma
Mehmet Hikmetumut
Can Ataklı
Sessizliğe inanıp her şey çok güzel sanmayın
1285 Okunma
1 Yorum
Mesut Karaaytu
Nazlı Ilıcak
Bardağı yere bırakın bugün
1273 Okunma
1 Yorum
Fatma Karuç
Fikret Bila
Erdoğan'dan sitem
1271 Okunma
2 Yorum
Harun Özdemir
Ali Bulaç
Başbakan'a örtük mektup (1)
1255 Okunma
1 Yorum
Ahmet Yasir Erol
Zülfü Livaneli
Ezber bozma yazısı
1238 Okunma
Ali Bülent Dilek
Rasim Ozan Kütahyalı
Hepimizin katili bu düzendir!!
1226 Okunma
Recep Yıldırım
Ruşen Çakır
Sil baştan olur mu? Olursa ne olur?
1221 Okunma
3 Yorum
Tayibet Erzen
Mehmet Niyazi
Toplumsal sorumluluk
1215 Okunma
Abdurrahman Erol
Fehmi Koru
Renk cümbüşü ama tek sesli
1171 Okunma
Ahmet Kirtekin
Reşat Nuri Erol
Bu gripte bir domuzluk var
1169 Okunma
Ilker Ardic


© 2024 - Akevler