Adil Düzen Ekonomisi ve rejimler-1
Yazacaklarımız, ‘mevcut dünyada, mevcut dünya düzeninde “Adil (Ekonomik) Düzen” zaten vardır’ iddiasına cevabımızdır. Biz diyoruz ki; İslâm ekonomisini öğrenmek için ayrıca ekonomiyi bilmeye gerek yoktur; Kur’an üzerinde çalışırsanız, Kur’an her şeyi öğrettiği gibi size ekonomiyi de öğretir. Nitekim Erbakan Hocamız da “Tek çare Adil Ekonomik Düzen” diyerek gitmedi mi? Bana göre Hocamızın vasiyeti budur. NOKTA.
***
YAŞAMA ŞEKİLLERİ
Canlılar çalışıp yaşayan varlıklardır. Canlılar ya ağaçlar gibi ayrı ayrı çalışıp ayrı ayrı yaşarlar veya arılar gibi ayrı ayrı üretip birlikte yaşarlar. Canlı hücreleri birlikte çalışıp birlikte yaşarlar. Sadece insanlar birlikte çalışıp ayrı ayrı aile içinde yaşarlar. Yaşarken kişiliklerini korur ve özgür yaşarlar, çalışırken topluluğun üyesi olup birlikte üretirler.
UYGARLAŞMA
Canlılarda türler arası evrim vardır. DNA yapıları değiştirilerek evrim gerçekleşir. Salt okunur bilgisayarları vardır. Ona göre yaşarlar. Tür içinde evrim yoktur. İnsan evrimde son türdür. Onların beyinlerindeki bilgisayarlar salt okunur değildir. Ruhları bilgisayarı kullanarak yeni programlar yapabilmektedir. Bununla da kendi dışında topluluk içinde evrimleşmeyi sağlamaktadır. Kişide evrim yoktur. DNA’ları değişmektedir ama topluluğu kişiler evrimleştirmektedir. Buna “uygarlaşma” diyoruz. Kendi kendine evrim mümkün olmadığı için insan hem kişiliğini koruyarak toplulukta evrim (sosyal evrim) yapmakta hem de oluşturduğu topluluğun bireyi olmaktadır.
PARA
Kişinin özgürlüğünü koruyarak topluluğun üyesi olabilmesi için “para” denen belge kullanılmaktadır. Kişi üretirken yaptığı katkı karşılığı “ücret” almakta, sonra ortak üründen bedelini ödeyerek istediği ürünü pay olarak almaktadır. Böylece ücret ve fiyata dayanan bir ortaklık oluşturulmaktadır.
***
ARZ-TALEP DENGESİ
Bir mal fazla üretildiği zaman onun fiyatı dolayısıyla onu üreten ödenen ücret düşer, kişiler onu üretmekten vazgeçerler. Stoklar eriyince fiyatlar yükselir, onu üretenlere fazla ücret ödeneceği için üreticiler çoğalır. Buna “arz-talep dengesi” denir. Arz-talep dengesi kimin, neyi, nerede, ne zaman, ne kadar, ne ile üreteceğine ve kimin, neyi, ne kadar, ne zaman, ne için tüketeceğine en uygun şekilde karar vermeyi sağlar.
DENGENİN BOZULMASI
Piyasaların büyümesi, enerji gibi depo edilemez malların devreye girmesi, araçların tekelleşmesi, taşınmazlarda ihtiyaçların baştan bilinmemesi sebebiyle arz ve talep kanunları çalışmamaktadır. Tekeller oluşmuştur. Değişik ekonomik ekoller doğmuştur.
Kuran’ın önerdiği arz ve talep dengesini karşılaştırarak kavrayabilmemiz için ekonominin temel kurallarını bilmemiz gerekmektedir.
ÇALIŞIP YAŞAMA
Ekonominin iki ana kutbu vardır, çalışma ve yaşama kuralları vardır. İnsanlar çalışıp faydayı üretirler. Faydayı tüketip yaşar ve gücü üretirler. Böylece insan iki kutup arasında sarkaç gibi gider gelir. Çalıştıkları kadar yaşarlar, yaşadıkları kadar da çalışırlar.
ÜRETİM VE YATIRIM
Her şey çift olduğu için çalışma anında iki kutup vardır. İnsanlar günlük ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yaparlar, artan emekleri ile de yatırım yani inşaat yapıp imar ederler, yeryüzünü daha çok insanın yaşayacağı hâle getirirler. İşyerleri çoğalınca nüfus artırılır, nüfus çoğalınca işyerleri çoğaltılır. Bunlar da birbirine eşittir. İşyeri olmayan bir emek işe yaramaz. Emeksiz işyeri de bir işe yaramaz...
Devamı var…