200 Yahudi ve sömürü sermayesinin tezgahları-2
Bir önceki yazımızda anlattığımız bu sömürü sermayesi sistemini veya sömürü tezgahını kuran kişi, bilindiği üzere 1930’lu krizler döneminde John Maynard Keynes’tir.
Öyleyse Keynes’i (d. 1883 - ö. 1946) kısaca tanıyalım: Radikal düşünceleriyle ekonomide çığır açan Britanyalı iktisatçı. Ekonomik durgunlukla mücadelede müdahaleci para ve maliye politikalarını savunmasıyla tanınıyor. Yatırımları faiz ve sermayenin marjinal etkinliği yardımıyla açıklamakta. Ona göre ekonomi daima tam istihdam denge düzeyinde bulunmamakta. Ekonomide eksik istihdam ve atıl kapasite var. Ekonomideki işsizlik gayri iradi işsizlik olarak adlandırılmakta. Keynes’in en ünlü eseri 1936 yılında yayınlamış olduğu “İstihdamın, Paranın ve Faizin Genel Teorisi” (The General Theory of Employment, Interest and Money) ya da kısa adıyla “Genel Teori” diye bilinen kitaptır.
İşte, önceki yazımızda anlattığımız bu faizli sömürü sistemle ABD Merkez Bankası her yıl aldığı faiz kadar fazla dolar basarak enflasyonist sistemle dünyayı yönetmekte...
Bu yeni sömürü sisteminde seksen sene kadar dünyada ekonomik sıkıntı olmamış...
Bu sistemin çalışabilmesi için bir şart vardır; yeni işçi bulursanız bu sistem çalışır...
Ama yeni işçi bulamazsanız…
İşte o zaman artık bastığınız faiz parası enflasyona sebep olur ve kriz/ler ortaya çıkar.
ABD Merkez Bankası (FED) yeni işçi bulabilmek için değişik taktikler uygulamıştır.
1) Birinci Cihan Savaşı’nı çıkararak Avrupa’nın tekelinde olan piyasaları kendisine çevirdi, uzunca bir zaman rahat nefes aldı... 2) Avrupa sömürgelerindeki bedava emek bitince, bu sefer Sovyetleri yıktı ve öylece sermayesine faiz temin edebildi... 3) Sovyet sistemindeki işçiler bitince, bu sefer Çin’i devreye soktu, onun emeğini doların emrine verdi... 4) Çinliler de bir gün uyanacak, Çin’in emeği de bir gün bitecek; o sömürü çarkı da bitince, şimdiden yeni bir döneme girmek istemekte...
Yukarıda John Maynard Keynes’ten söz ettik, o zaman onun ekonomi politikalarını devreye soktular. Bu sefer de devreye Milton Friedman ekonomi politikalarını sokuyorlar. Friedman sisteminde enflasyonsuz bir politika, yani faizsiz bir politika uygulanması önerilmekte. ABD Merkez Bankası sıfır faizli krediler açacak; diğer dünya ülkelerinin Merkez Bankaları da sıfır faizli krediler açacak, böylece faiz karşılığı para çıkarmayı durduracak, yani yeni kredi açmayacak, mevcut dolar stokunu altın gibi kıymetlendirecek...
Milton Friedman’ı (d. 1912 - ö. 2006) da kısaca tanıyalım: 1976’da Nobel ödül almış ABD’li ekonomist. Friedman, New York’da, Macaristan’dan yeni göç etmiş bir Yahudi ailenin oğlu olarak dünyaya geldi… Ronald Reagan’a danışman oldu, o başkan seçilince Friedman ABD Federal hükümetinin baş ekonomi danışmanı olan “Ekonomik Politika Danışma Kurulu”nda görev yaptı... 1980’lı ve 1990’li yıllarda Friedman yine popüler makaleler ve TV konuşmaları yapmaya devam etti... Sovyetler Birliği sisteminin yıkılışından sonra serbest piyasa fikirlerinin yayılmasını sağlayan büyük bir doktrinci olarak aşırı övgü gördü... 2006’da 94 yaşındayken öldü. Friedman’a göre, ileri ülkelerde 1970’lerden sonra baş gösteren krizin asıl nedeni John Maynard Keynes’ten esinlenerek uygulamaya sokulmuş konjonktür politikalarıdır... Ona göre 1970’li yılların sorunu olan işsizlik ve enflasyonun sebebi uygulanan gelişigüzel para politikalarıdır... Ekonomik istikrarsızlığın kaynağı ise para arzındaki düzensiz dalgalanmalardır…
Sömürü sermayesi bu taktikler ve bu ekonomi politikaları ile neyi sağlıyor?
Dünyadaki mevcut tüm dolarların sahibi 200 aile olacak; yani ABD Merkez Bankası’nın çıkardığı altın değerindeki doların sahibi 200 Yahudi olacak… Onlar tüm insanlığa faizle kredi verecek… Yani dolar basılmadığı için faizin tahsili mümkün olamayacak… Buna mukabil tüm dünya bu 200 aileye borçlu hâle gelecek, gittikçe borçları artacak... İnsanlık bu 200 ailenin krallığında “tek devlet” olarak yönetilecek...
Bitmedi; gelecek yazıda bu sömürü sistemin artık çalışamaz olduğunu açıklayacak ve çözüm olarak “Adil (Ekonomik) Düzen”de yapılması gerekenleri anlatacağız…