Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-33
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
6 ŞUBAT DEPREMİ HEM HATIRLANMALI HEM DE YAZILMALI
6 Şubat 2023 Depremi klasik bilgilendirme olarak şöyle yazılmış: 06.02.2023 günü, Türkiye saati ile 04:17'de ve 13:24’de merkez üssü Pazarcık (Kahramanmaraş) ve Elbistan (Kahramanmaraş) olan Mw 7.7 ve Mw 7.6 büyüklüğünde iki deprem meydana gelmiştir. 7.7 büyüklüğündeki deprem yerin 8.6 km derinliğinde meydana gelirken, 7.6 büyüklüğündeki ikinci deprem yerin 7 km derinliğinde meydana gelmiştir.
Peki, 6 Şubat Deprem anı bizzat yaşayan biri tarafından yazılabilir mi?
Evet, yazılabilir; nitekim Millî Gazete yazarı İbrahim Halil Yetim yazdı…
“Acıyaman’da 6 Şubat” başlıklı 30 Ocak tarihli yazıyı okumaya başlayalım:
“Kıyameti gördüm. Ordaydım. Allah’ın gazabını gördüm. Ordaydım. Hallaç pamuğuna dönen gökyüzünü gördüm. Tuzla buz olan betonu, asfaltı gördüm. Ordaydım. Delirmek işleminin nasıl gerçekleştiğini tatbik ettim. Ramak kalmıştı. Ordaydım. İnsanın acziyetini gördüm. Ordaydım. Yerle bir olan şehirler, yıkılan hayaller, silinen hafızalar gördüm. Ordaydım. Anasını kaybeden evlatlar, evladını kaybeden analar, çocukları ile bir başına kalan babalar, kimsesiz kalan evlatlar gördüm. Ordaydım. İnsanların ne kadar güzelleşebileceğini de, çirkinleşebileceğini de gözlerimle gördüm. Ordaydım. İnsanların ölümle burun burunayken dahi yalandan, hırsızlıktan, ahlaksızlıktan, benlik davasından, fuhuştan vazgeçmediklerini gördüm. Ordaydım. Elindeki bir lokmanın yarısını, görevliler ile paylaşmaya çalışan yüce insanlar gördüm. Ordaydım. Nemrud’un, çorba sırasına girdiğini de gördüm. Adı sanı bilinmeyen binlerce Musa’nın kahramanlıklarını da… Ordaydım. İtibardan tasarruf etmemek için kıyametin ortasında dahi milleti perişan eden muhteris devlet yetkililerini de gördüm. Bir çadır kenti tek başına idare eden çoluk çocuk sahibi muhtar ablayı da gördüm. Ordaydım. Manevi duygularla harekete geçen bir halkın bir ülkeyi nasıl ayakta tuttuğunu da gördüm. Çünkü ordaydım.
Deprem anı / Deprem anının herkese anlatılması gerektiğine inanıyorum. Hatta bunun için çok boyutlu simülasyonlar üretilmeli… Herkes ibret almalı… Hazırlıklı olmalı… Sabah namazındaki ilk depreme Mardin’de yakalandım...”
Önemine binaen yazının tamamının bu linkten okunmasını tavsiye ediyorum: https://www.milligazete.com.tr/makale/23520169/ibrahim-halil-yetim/aciyamanda-6-subat
***
‘İlim/iyilik’ olarak ‘Faizsiz Adil Ekonomik Düzen’ akademik çalışmasına devam…
Adİl Ekonomİk Düzenİn Temel Özellİklerİ-2
“İslam’ın ilkelerini referans alan Adil Ekonomik Düzen’in temeli sosyal adalettir. Adil bir ekonomik düzende adalet, herkesin hak ettiği payı almasını ve fırsat eşitliğine sahip olmasını sağladığı için çok önemlidir. Adalet, bireylerin güven içinde üretim yapabilmesine, emeğin karşılığının alınmasına ve kaynakların eşit bir şekilde paylaşılmasına zemin hazırlar.
Adaletin olmadığı bir ekonomik sistemde, güçlü olanlar zayıf olanları ezebilir, kaynakları tekelleştirebilir ve toplumsal dengesizlikler artabilir. Bu da sosyal huzursuzluklara, güvensizliğe ve ekonomik krizlere yol açar.
Adalet, toplumdaki her bireyin kalkınmaya katkı sunmasını mümkün kılar, böylece toplumun tamamının refahı artar ve sürdürülebilir bir ekonomi oluşturulur.
Sosyal adaletin sağlanabilmesi için israfın önlenmesi, gelirin adil bir şekilde dağıtılması, servet ve mülkiyetin geniş kitlelere arasında pay edilmesi, ekonomik bağımsızlığın korunması ve ekonomik istikrarın sağlanması gerekir.
Adil Ekonomik Düzen, her alanda sömürüyü engelleyen, herkese hakkını teslim eden, eşitlikçi bir yaklaşım sergileyen ve fırsat eşitliği sunan bir yapıdır. Bu düzen, bireylerin faydalı ve yapıcı faaliyetlerini destekler, ekonomik gelişmeyi teşvik eder ve haksız ya da gereksiz engelleri ortadan kaldırarak kalkınmanın önünü açar. Kapitalizm ve komünizmin faydalı yönlerini içerir fakat zararlı yönlerini içermez.” (Devamı var)