Reşat Nuri Erol
Sadece "SOMALİ" mi?!.
23.08.2011
5512 Okunma, 0 Yorum

Sadece “SOMALİ” mi?!.

Somali'yi anlatmıştım... Somali'yi anlatırken Sudan'ı da anlattım...

Ama... Doğu Afrika'da yani Afrika boynuzunda sıkıntı çeken sadece bu iki ülke değil, üç ülke daha var ve hepsi toplam beş ülke: SOMALİ.. ETYOPYA.. ERİTRE.. CİBUTİ.. KENYA… Aslında hepsini toplasanız ancak "bir ülke" eder... Onlara komşu "ülke" gibi tek bir ülke vardı; tam 9 (dokuz) ülke ile komşu olan SUDAN...

Sömürü sermayesi ve onun ABD ve benzeri daha nice işbirlikçileri, sudan sebeplerle ve elbette sömürme emelleriyle bu ülkeyi (Sudan'ı) ikiye böldüler; güçleri yetse daha da bölerler veya böleceklerdir... Parçala ve yönet.. yut ve yok et.. sömürge yap ve sömür.. taktikleri... SOMALİ'deki sorun -asıl sorun- da işte budur; parçalanma ve sömürülme...

Sudan'a gittiğimde bu konuları Sudanlı dostlarımla ve oradaki Osmanlı Türkleri ile konuşmuştuk... Sudan'da Türk köyleri olduğunu, oraya gitmeden önce biliyordum; Osmanlı yönetimi döneminden kalma o Türklerden bazıları ile tanışıp görüşmüştüm... Bir zamanlar bu topraklarda "OSMANLI ADALETİ" vardı... Aynen Afrika'daki Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve diğer Afrika ülkelerinde olduğu gibi... Aynen Yunanistan, Kosova, Bosna ve diğer Balkan ülkelerinde olduğu gibi... Aynen Suriye, Irak, Filistin, İsrail ve diğer bütün bölge ülkelerinde olduğu gibi...  

Şimdi Türkiye Somali ve diğerlerine “yardım” gönderiyor ve götürüyor ya... Türkiye'den asıl gönderilmesi ve götürülmesi gereken, bu konudaki bir yazımda yazdığım üzere; sadece “balık götürmek” değildir, aynı zamanda “balık tutmayı öğretmek”tir... Yani; “yap, işlet, öğret, devret” modeli… Aynen Osmanlı dönemindeki gibi; sömürmeden “ADALET” ile yönetmek; bunu öğretmek, uygulamalı olarak öğretmek...

Yani... ADİL DÜZEN... ADİL EKONOMİK DÜZEN...

Ama... “ADİL DÜZEN”i önce bizim öğrenip ülkemizde uygulamamız lazım...

Türkiye…  Bugünkü bu haliyle... Kendisi muhtacı himmet bir dede... Bu haliyle nerde kaldı başkalarına himmet ede!?!

Başka çare yok... “ADİL DÜZEN” önce Türkiye’de olmalı...

Sonra... SOMALİ.. SUDAN.. ETYOPYA.. ERİTRE.. CİBUTİ.. KENYA...

Ve... Bu ülkelerin yanında diğer bütün Afrika ülkeleri... Bütün ülkeler, bütün kıtalar, bütün dünya, bütün insanlık... “ADİL DÜZEN.. ADİL EKONOMİK DÜZEN.. ADİL DÜZEN MEDENİYETİ” bekliyor...

Bir soru/n: Afrika, dünya, insanlık ve BATI ve AB’dekiler dahil bütün ülkeler Türkiye’den bunları beklerken... 10 yıldan beri Türkiye’de tek başına iktidarda olan ve adında “ADALET” kelimesi olan AK Parti bugüne kadar neler yaptı, halen neler yapıyor?!. Siz... Türkiye vatandaşları olarak bu ülkede yaşadıklarınızı ve yapılanları gayet iyi biliyorsunuz...?!. Bildiğinize göre; Afrika’nın, dünyanın, insanlığın ve Somali dahil bütün ülkelerin beklentilerini, ihtiyaçlarını, yapılması gerekenleri de biliyorsunuz...?!.

Ne dersiniz, yoksa yanılıyor muyum?!.

SONUÇ olarak; bir zamanlar “Osmanlı Adaleti” götürdüğümüz Somali’ye önce 28 Şubatçı General Çevik Bir’i gönderdik(!)… Şimdi de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nın başkanlığında bir heyet gitti; arada şarkıcı-türkücü gibi daha çok magazin figürü fazlalıklar ve en önemlisi “Adil (Ekonomik) Düzen” teorisyenleri ve benzerlerinin eksikliğiyle birlikte… (Daha açık yazamıyorum; umarım yetkililer ne demek istediğimi anlamışlardır.) Her şeye rağmen hedefe doğru adım adım ilerliyoruz: “Adil (Ekonomik) Düzen”i önce ülkemize getirdikten sonra, bu topraklara ve bütün dünyaya götüreceğimiz zamanlar da yakındır inşaallah… Hep hatırlatıyorum: Yıkılıp giden KOMÜNİZM ve yıkılmakta olan KAPİTALİZM sonrasında, biz yani “TÜRKİYE” ve “SOMALİ” de dahil olmak üzere “SOSYAL TUFANI” çok yönlü yaşayan bütün ülkeler, bütün dünya, bütün beşeriyet tek çare ve çözüm “ADİL DÜZEN, ADİL EKONOMİK DÜZEN, ADİL DÜZEN MEDENİYETİ”ni bekliyor...

 

 

Açlığa karşı Zekat Fonu

Ali Bulaç 22.8.2011

18 Ağustos tarihli yazımda yeni bir muhayyileye ve yeni bir yol haritasına ihtiyacımız olduğunu söyleyip üç ideali bir an önce hayata geçirmemiz gerektiğini yazmıştım.

İslam dünyasındaki işgallere karşı duracak; iç çatışmaları (mezhebî, etnik, bölgesel vs.) önleyecek; baskı rejimlerinin zulmüne ortaklaşa karşı koyacak fiili oluşumlar. Bunlar İslam Barış Gücü; Haram Aylar fikrini küresel düzeyde canlandırıp uyulan hürmet haline getirilmesi ve Zekat Fonu'nun oluşturulması.

Ramazan ayında açlığa karşı muazzam bir duyarlılık gelişti. Sayın Başbakan'ın bunca insanı iki uçağa doldurup dramın yaşandığı yere götürmesi iyi oldu.

Bilmek, görmek ve yaşamak bir değildir. Afrika'da insanların aç olduğunu "biliyoruz", bu ilme'l-yakin bir bilgidir. Gidip yerinde görmek, müşahede etmek bilgimizi ayne'l-yakin seviyesine çıkartır. Modern bilgi üretme yol ve yöntemleri açısından açlıkla ilgili bilgi süreçleri burada biter. Fakat din açısından söz konusu süreç üçüncü adım atılmadan tamamlanmaz, "bilme edimi"nden gözetlenen maksat hasıl olmaz. Üçüncü aşama hakka'l-yakin olan fiili tecrübedir ki, bu bilgiyi de beden ve ruh seviyesinde tecrübe etmedikçe elde edemeyiz. Açlık denen büyük acının ne olduğunu hakka'l-yakin olarak "bilme"nin yolu, açlığını "bilip gördüğümüz" aç insan gibi "aç kalmak"tır. Bu da ancak oruçla mümkün olabilir. Ramazan, birçok hikmeti yanında bize açlarla sahici empati kurma imkânlarını fiilen vermektedir.

Ara not: Umarım, açların dramını yerinde müşahede edenlerden bazıları, milyonlarca lirayı harcadığı köpeklerinin esaretine son verip onları asıl ait oldukları tabiatın kucağına salar, o parayı Somali'ye gönderirler. Yüzlerce takım elbisesi, ayakkabısı, katı, yalısı olan diğerleri de öyle yapar.

Gerek Türkiye halkının gerek hükümetin Somali konusunda yaptıkları her türlü takdirin üstünde olmakla beraber, yeterli değildir. Bu yardımlar açlığı önlemez, hatta iki sebepten dolayı kalıcı hale bile getirebilir:

İlki, bir ülkenin tek başına bu işlere soyunması diğer ülkelerin devlet ve hükümetleri nezdinde ulusal güvenlik stratejileri çerçevesinde algılanmasına yol açar, onlar da mukabil hamleler ve yardım kampanyalarına girişerek, bir anda açlık bölgesi birbiriyle kavga eden devletlerin çatışma alanına döner. Afrika'daki açlığın kronik sebeplerinden biri sömürgecilik dönemi ve sonrasında Batılı ülkelerin bu kıtada yürüttükleri rekabetler, bir bölgenin halkını parçalara ayırıp kendilerine taraftar yaptıkları kabile veya grupları diğerleriyle çatıştırmasıdır. Türkiye, böyle bir günahın faili olmamalı.

Diğer sebep açık: Günün aktüel açlığını yemek dağıtarak giderdiğinizi düşünüp vicdanınızı rahatlatabilirsiniz, ama sorun temelde olduğu gibi yatmaktadır. Milyonlarca insana sürekli yemek dağıtarak açlıktan kurtaramazsınız, bu çare değildir.

Türkiye, bir yandan bu yardımları sürdürürken, diğer yandan evveliyetle iki adımın atılmasına öncülük yapmalıdır:

1) Öncelikle bıçağın kemiğe dayandığı bölgelerin maddi ve sosyal refahlarını insani hayatı mümkün kılacak seviyeye yükseltecek ekonomik tedbirler almak. Yatırımlar yapmak, tarımı ıslah etmek, sulama tesislerini kurmak, gerekli altyapıyı kurmak. Bu faaliyetlerin finansmanını İslam Zekat Fonu'ndan karşılamak lazım ki, bu fona bütün İslam ülkeleri milli gelirleri oranında belli paylarla katılmalıdırlar. Bunun için zekatın devletler tarafından toplanması ve bir bölümünün İslam İşbirliği Örgütü bünyesinde kurulacak Zekat Fonu'na (Beyne'l İslam'ın Beytülmal'ine) aktarılması lazım.

2) Afrika, Asya ve başka yerlerde süren açlık ve yoksulluk konusunda küresel duyarlılık geliştirecek çalışmalar yapmalıdır. Hem İslam dünyasında hem Batı'da bu konuda duyarlı insanlar ve sivil toplum kuruluşları var. Bu insanlar ve kuruluşlar, dikkatleri kitlesel ölümlere yol açan açlık ve yoksulluk tehlikesine çekmeli; bunun yanında dünyayı, vahşi kapitalizm düzeniyle bu hale getiren mütegallibe güçlere, küresel sömürücülere karşı ahlaki mukavemete, hangi din ve ülkeden olursa olsun duyarlı insanları ortak sorumluluk üstlenmeye davet etmelidir.

 

 

Küresel krizde çözüm nerede?

İbrahim Öztürk, 22.8.2011

1980'lerde yükselişi önlenemeyen neo-liberal kapitalizm, bugün insanlığı tam bir çıkmaza sürüklemiş durumdadır.

Refah, barış, diyalog, insanın kendini gerçekleştirebilmesi yönündeki temel duruşu ve fıtrî kurgusu umutsuz bir kısırdöngü içine girmiştir.

1990'ların başında ilan edilen 'tarihin sonundan', öyle görülüyor ki, 'tarihin başına' gelmiş durumdayız. Bugün sadece 20 sene sonra küresel kapitalizm bütün uygulanabilir reçeteleri bitirmiş, tam bir 'yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal' noktasına gelmiştir. Bu arada kapitalizm sadece kendi topu dikmiş değil, ortalığı da biteviye çölleştirmiştir. Çoğulculuğu, çoklu ve farklı modernite arayışlarını ve bu arayışın meşruiyet zeminini tahrip ettiği için, şimdi insanlığın yüzünü nereye döneceği konusunda bir çaresizlik pompalamaktadır da.

Piyasa ekonomisinin 'guru'ları, mevcut kriz aşamasında 'Karl Marks aslında haklıymış. Küreselleşme ve finans kapital emeğin sömürüsü, gelir dağılımının bozulması, fakirlik, yaygın işsizlik ve umutsuzluk sarmalında kendi kendini yok etme aşamasına gelmiştir.' diyorlar.

Görüşlerine değer verdiğim Joseph Stiglitz ve Paul Krugman gibi iktisatçılar ile, 'bilim kilisesinin müritleri' tarafından 'kâhin' ilan edilen Nouriel Roubini, Avrupa'da ve ABD'de alınan son tedbirleri kesinlikle reddediyorlar. Ben de. Zira çözüm için her yerde kamu kesimi aşırı bir şekilde kemerleri sıkmaya zorlanıyor. Büyük alacaklılar ise 'yetmez, daha çok' diye tamtam çalmakta. Sarkozy-Merkel de son toplantılarında bunları rahatlatamadılar. Oysa gelişmiş ülkelerde talep daralması derinleşiyor. Büyüme de durmuş durumda. Kronik talep açığı ve büyümenin durduğu yetmezmiş gibi, şirketler sözde tasarruf etmek ve ayakta kalmak için binlerce işçi çıkarma yarışına girerek bu süreci tam bir fasit daireye çevirmekte.

Bu yüzden mezkur iktisatçılar 'Kısa vadede parasal ve mali genişleme ve teşviklere dönülmeli. Orta-uzun vadede ise disiplin esas alınmalı' dedikten sonra çözümlerini şu şekilde sunuyorlar: Piyasa çalışmazken, kamusal mal üretme görevi öne çıkartılmalı. Bu meyanda Anglo-Sakson modeli ile AB'nin dikiş tutmayan refah devleti modeli artık ıskartaya çıkartılmalıdır. (Yerine neyi ve nasıl koyacağız? Cevap yok.) İstihdam teşvikleri ve kendi kendini amorti eden altyapı yatırımları hızlandırılmalı. Banka iflaslarının önüne geçmek üzere para otoriteleri 'son başvuru merciini' devreye sokmalı. Hane halklarının borçları düşürülmeli, finansal sistem çok sıkı denetlenmeli, 'batırılmayacak kadar büyük' bankalar ile tekelci tröstler bölünüp küçültülmelidir.

Peki, 2008'in son çeyreğinde devletler zaten burada zikredilen tarzda hem nalına hem mıhına işe dalmadılar mı? Bütün bunları yapmaya çok daha muktedirken, ne kadar başarılı olundu? Tam tersine, bumerang etkisi yaptı ve dönüp berbat bir şekilde herkesi vurdu. Şimdi batık ve kredibilitesi dibe vurmuş devletlerden, aynı reçeteyi daha da derinleştirerek uygulaması öneriliyor. Açıktır ki, teşhislerinde ne kadar isabetli iseler, çözüm önerilerinde de o ölçüde yanılgı içerisindeler.

Gelelim benim 'acil çözüm' yöntemime. Ünlü kapitalist Warren Buffett bile çözüm yolunda daha gerçekçi reçete sunuyor. 'Artık biz zenginlerin bedel ödeme, vergi verme zamanı gelmiştir.' diyor. Aynen öyle, dünya çapında büyük sermaye kârdan zarar etmeli ve belki tarihte ilk defa küresel çapta büyük bir 'servet vergisi' devreye sokulmalıdır. Serbest kalan bu kaynak, etkin modeller çerçevesinde fakirlere yönlendirilmeli. Kamu kesimi büyük bir borç yeniden yapılandırmasına gitmeli. Şirketlerin türev işlemlere dayalı kaldıraçlama (leveraging) süreçleri sıkı bir denetime alınmalı. William Greider'in önerdiği türden, kapitalizmin mabetleri olan şirketler hukuku, bu doğrultuda mülkiyet haklarının kullanımı yeniden tanımlanmalıdır. Evet bedeli bir kez olsun, fakir devletlerin Karun gibi zenginleri ödemeli. Ancak bunun tek şartı, küresel düzeyde işbirliği. Yoksa devletler tek başına bunu göze aldıklarında, acımasızca batırılacaklardır. Batırılıyorlar da! Yatırım bankalarıyla girdiği ilişki sonucu bugünkü krizi tetikleyen kurumların başında gelen kredi derecelendirme kurumları lağvedilmelidir. Ülkelerin kredibilitesi, borç verenle alan arasında ayarlanmalıdır.

 

 

Ardan ZENTÜRK azenturk@stargazete.com

AÇLIK: Kapitalizmin yeni oyuncağı

22 Ağustos 2011 Pazartesi

Somali başta, Afrika Boynuzu’ndaki açlık, aslında küresel felaketin başlangıç noktasını oluşturuyor. Yılbaşından bu yana dünya gıda fiyatları ortalama yüzde 33 arttı. Mısır yüzde 84, şeker yüzde 62, buğday yüzde 55 pahalandı. Bu süreç, tam 80 ülkenin yakın gelecekte Somali olabileceğinin alarmını veriyor.

Eğer, Afrika’nın kuzey ülkelerinde 2008 yılında patlak veren “gıda fiyatlarını protesto gösterilerinin” gerçek anlamını kavrayabilseydik, bugün yaşanmakta olan açlık bağlantılı krize erken önlem alma şansını yakalayabilirdik. O yıl gösterilerin düzenlendiği Fas, Tunus, Libya, Mısır gibi ülkelerin 2011’de devrimler ile sarsılması bir tesadüf olarak kabul edilebilir mi? Tabii ki hayır!.. Çünkü, açlık tehdidi artık, belli bir coğrafya ile sınırlı bir kavram değildir, insanlığın geleceğindeki büyük çatışmaların ve devrimlerin habercisidir.

Dünya Bankası’nın son raporu çok açık: Gıda fiyatları, mevsim değişiklikleri, tsunami, deprem felaketleri, kuraklık ve terör olaylarıyla bağlantılı olarak fakir ülkelerin kaldıramayacağı boyutta artıyor. Dünyanın 80 gelişmekte olan ülkesi, kendine yeterli gıda maddesi üretemiyor, ihtiyaçlarını küresel pazardan sağlamak zorunda. Bu insanların gıda faturası yüzde elli arttı, buna karşılık gelirleri, yaşanılan küresel ekonomik kriz nedeniyle geriledi...

Daha fazla söze gerek var mı?

Dünya Tarım Örgütü’nün (FAO) ekonomist uzmanı Abdülrıza Abbasyan: “Gelirleri düşen fakir ülkelerin pahalı gıda ithali zorunda kalmaları açlık tehlikesini küresel riske dönüştürdü. Artık sadece kuraklık afetinin yaşandığı bölgede değil, dünyanın herhangi bir yerinde bu sorunla karşılaşabiliriz.”

Yukarıdaki cümlenin tercümesi şudur: Meksika’dan Bangladeş’e, Pakistan’dan Zimbabve’ye, Mısır’dan Kenya veya Tanzanya’ya kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada açlık, insanlığın kapısını sadece ekonomik nedenlerden çalabilir. Açlık için mutlaka Somali tarzı koşullar olmak zorunda değildir ve çok yakın da insanlık üretim sürecinin tüketime yeterli olmadığı bölgelerde bu sorunla karşılaşacaktır.

Sovyetler Birliği’nde 1980’li yıllarda yaşanılan tarım üretimi düşüşünün koskoca bir sistemi ortadan kaldırdığı hatırlanmalı... Günümüzde yaşanılacak bir ekonomi bağlantılı açlık dalgasının dünya siyasetinde ne tür sonuçlar doğuracağını da anlamak mümkün...

Bunu, Arap Baharı olarak adlandırdığımız gelişmede görüyoruz. Arap dünyasının en fakir kesimi karışırken, parası olan emirlik ve krallıkların sakinliğini neden koruduğunu anlamamız mümkün. Fas, Cezayir, Tunus, Libya, Mısır, Suriye, Irak ve Ürdün’ün vatandaşları, az gelir-pahalı gıda denklemine sıkışmış durumdalar. Petrol zengini Arap rejimleri ise bu sorunu vatandaşlarına yaptıkları destekler ile dengeleyebiliyorlar.

Arap diktatörlüklerini sarsan Arap Baharı’nın bir anda, İsrail Yazı’na dönüşmesini çok iyi anlamamız gerekiyor. İsrail’de sokakları dolduran milyonlar, geleceklerine duydukları endişeyi dile getirdiler. Aslında İsrailli bir aile reisinin kaygılarıyla Mısırlı’nınkinin aynı olduğunu gösterdiler.

Yaşanılan ekonomik kriz beraberinde “küresel fakirleşmeyi” getiriyor.

Buna karşılık dünya gıda fiyatları sistemli olarak tırmanıyor veya “tırmandırılıyor.”

Bu gelişmenin devamının, gelişmekte olan ülkelerde daha derin sosyal ve siyasal çatışmaların yaşanması olduğunu herkes görüyor.

Amerikan ve Avrupa ekonomilerinde yaşanılan kilitlenme ise, belli ki kapitalizmin yeni savaşlara ihtiyacı olduğunu işaret ediyor. George W. Bush döneminden bu yana askerileşmiş ekonomiye sahip Amerika’nın küresel çatışma macerasının tırmanacağı bir döneme giriyoruz.

Ekonomik krizini aşamayan kapitalizmin Afganistan, Irak ve Libya maceralarından sonra Suriye ve İran çatışmalarına yönelmesi kaçınılmaz gibi... Küresel sistemin savaş talebi her geçen gün artıyor ve yeni hedefler giderek netleşiyor. Türkiye’nin bu noktada bölgesine dönük askeri müdahale planlarına “dur” demesi Anadolu topraklarının istikrar ve bütünlüğü açısından hayati önem taşıyor.

PKK’nın perde arkasındaki destekçileri için yeni komplo teorileri yazacak değilim. Ama “çatışma” bu topraklarda bir şekilde zorlanıyor. Kapitalizmin yeni küresel savaşının hedefi olan bir coğrafyada hepimizin çok dikkatli olması gereken bir dönemden geçiyoruz.

Açlık ve ateş riski artık küreseldir!..

 

 

 

 






Son Eklenen Makaleler
Reşat Nuri Erol
Sistem arayışı; Süleyman Karagülle-Adil Düzen-1
15.05.2025 457 Okunma
1 Yorum 15.05.2025 09:01
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-5
13.05.2025 527 Okunma
1 Yorum 13.05.2025 07:16
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-4
12.05.2025 556 Okunma
1 Yorum 12.05.2025 08:43
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatİfİ / İsmail Hakkı Satoğlu-3
11.05.2025 580 Okunma
1 Yorum 11.05.2025 06:47
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatif- / İsmail Hakkı Satoğlu-2
9.05.2025 560 Okunma
1 Yorum 09.05.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Akevler Kredi ve Yardımlaşma Kooperatifi / İsmail Hakkı
7.05.2025 585 Okunma
1 Yorum 07.05.2025 13:55
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-3
6.05.2025 651 Okunma
1 Yorum 06.05.2025 07:58
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi’nin hafızası Nazif Satoğlu-2
5.05.2025 725 Okunma
1 Yorum 05.05.2025 08:42
Reşat Nuri Erol
Akevler Kooperatifi hafızası Nazif Satoğlu… - 1
4.05.2025 580 Okunma
1 Yorum 04.05.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-8
3.05.2025 673 Okunma
1 Yorum 03.05.2025 10:21
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-7
2.05.2025 768 Okunma
1 Yorum 02.05.2025 07:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-6
30.04.2025 596 Okunma
1 Yorum 30.04.2025 09:32
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-5
29.04.2025 599 Okunma
1 Yorum 29.04.2025 11:19
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-4
28.04.2025 626 Okunma
1 Yorum 28.04.2025 09:34
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-3
27.04.2025 669 Okunma
1 Yorum 27.04.2025 10:59
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-2
26.04.2025 641 Okunma
1 Yorum 26.04.2025 09:53
Reşat Nuri Erol
Prof. Dr. Ahmed Tahir Satoğlu ağabeyimiz…-1
25.04.2025 719 Okunma
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-14
24.04.2025 542 Okunma
1 Yorum 24.04.2025 15:21
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-13
23.04.2025 526 Okunma
1 Yorum 23.04.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-12
22.04.2025 578 Okunma
1 Yorum 22.04.2025 11:29
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-11
20.04.2025 591 Okunma
1 Yorum 20.04.2025 06:53
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-10
19.04.2025 618 Okunma
1 Yorum 19.04.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-9
18.04.2025 677 Okunma
1 Yorum 18.04.2025 07:39
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-8
17.04.2025 606 Okunma
1 Yorum 17.04.2025 07:19
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-7
16.04.2025 712 Okunma
1 Yorum 16.04.2025 11:10
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-6
15.04.2025 611 Okunma
3 Yorum 15.04.2025 07:20
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-5
14.04.2025 810 Okunma
1 Yorum 14.04.2025 07:47
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-4
13.04.2025 630 Okunma
1 Yorum 13.04.2025 07:28
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-3
12.04.2025 654 Okunma
2 Yorum 12.04.2025 10:09
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-2
11.04.2025 660 Okunma
1 Yorum 11.04.2025 10:18
Reşat Nuri Erol
Gazze; ‘savaş mı, hicret mi’ veya ‘Gazze ve hicret’-1
10.04.2025 749 Okunma
1 Yorum 10.04.2025 10:53
Reşat Nuri Erol
İslam Medeniyeti Vakfı ‘Salı Seminerleri’ günleri…
9.04.2025 657 Okunma
5 Yorum 09.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Dünyanın Geri Kalanı adına yazılan Açık Mektup
8.04.2025 728 Okunma
1 Yorum 08.04.2025 10:33
Reşat Nuri Erol
GAZZE; bu sessizlik çok ağır geliyor bana
7.04.2025 719 Okunma
1 Yorum 07.04.2025 09:02
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-5
6.04.2025 680 Okunma
1 Yorum 06.04.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-4
5.04.2025 717 Okunma
1 Yorum 05.04.2025 07:30
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-3
4.04.2025 813 Okunma
1 Yorum 04.04.2025 10:14
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-2
3.04.2025 818 Okunma
1 Yorum 03.04.2025 09:35
Reşat Nuri Erol
Faiz sömürüsü yerine ‘Selem Sistemi’ gelecek-1
2.04.2025 769 Okunma
1 Yorum 02.04.2025 10:32
Reşat Nuri Erol
Bir Değerlendirme ve Öneri: Nasıl Belediyecilik?
24.03.2025 734 Okunma
1 Yorum 24.03.2025 13:59
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi-10
23.03.2025 788 Okunma
1 Yorum 23.03.2025 09:50
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 9
22.03.2025 774 Okunma
1 Yorum 22.03.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 8
21.03.2025 805 Okunma
1 Yorum 21.03.2025 06:54
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 7
20.03.2025 710 Okunma
1 Yorum 20.03.2025 06:16
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 6
18.03.2025 779 Okunma
1 Yorum 18.03.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 5
17.03.2025 799 Okunma
1 Yorum 17.03.2025 13:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 4
16.03.2025 784 Okunma
1 Yorum 16.03.2025 07:09
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 3
15.03.2025 800 Okunma
1 Yorum 15.03.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 2
14.03.2025 795 Okunma
1 Yorum 14.03.2025 09:30
Reşat Nuri Erol
‘Faizli Sistem’ Yerine ‘Selem Sistemi’ Önerisi - 1
12.03.2025 858 Okunma
1 Yorum 12.03.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 3
11.03.2025 755 Okunma
1 Yorum 11.03.2025 06:48
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerileri - 2
9.03.2025 862 Okunma
1 Yorum 09.03.2025 07:05
Reşat Nuri Erol
Ekonomik küresel krizler ve çözüm önerilerimiz
8.03.2025 913 Okunma
1 Yorum 08.03.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
‘HAYATI RAMAZAN OLMAYANIN ÖLÜMÜ BAYRAM OLMAZ’
6.03.2025 927 Okunma
1 Yorum 06.03.2025 07:46
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-55
5.03.2025 803 Okunma
1 Yorum 05.03.2025 10:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-54
4.03.2025 908 Okunma
1 Yorum 04.03.2025 07:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-53
3.03.2025 873 Okunma
1 Yorum 03.03.2025 10:48
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-52
2.03.2025 838 Okunma
1 Yorum 02.03.2025 09:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-51
1.03.2025 885 Okunma
1 Yorum 01.03.2025 08:53
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-50
27.02.2025 928 Okunma
1 Yorum 27.02.2025 09:09
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-49
26.02.2025 948 Okunma
1 Yorum 26.02.2025 08:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-48
25.02.2025 963 Okunma
1 Yorum 25.02.2025 08:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-47
24.02.2025 916 Okunma
1 Yorum 24.02.2025 11:17
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-46
23.02.2025 884 Okunma
1 Yorum 23.02.2025 10:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-45
22.02.2025 999 Okunma
1 Yorum 22.02.2025 05:19
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-44
21.02.2025 886 Okunma
1 Yorum 21.02.2025 11:04
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-43
19.02.2025 956 Okunma
1 Yorum 19.02.2025 08:34
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-42
18.02.2025 1009 Okunma
1 Yorum 18.02.2025 08:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-41
17.02.2025 1054 Okunma
1 Yorum 17.02.2025 08:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-40
16.02.2025 1037 Okunma
1 Yorum 16.02.2025 17:52
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-39
15.02.2025 1273 Okunma
1 Yorum 15.02.2025 12:31
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-38
14.02.2025 1069 Okunma
1 Yorum 14.02.2025 08:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-37
11.02.2025 931 Okunma
1 Yorum 11.02.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-36
9.02.2025 860 Okunma
1 Yorum 09.02.2025 09:58
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-35
8.02.2025 974 Okunma
1 Yorum 08.02.2025 07:45
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-34
7.02.2025 995 Okunma
1 Yorum 07.02.2025 07:40
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-33
6.02.2025 920 Okunma
1 Yorum 06.02.2025 07:18
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-32
5.02.2025 965 Okunma
1 Yorum 05.02.2025 06:24
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-31
4.02.2025 936 Okunma
1 Yorum 04.02.2025 06:51
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-30
3.02.2025 848 Okunma
1 Yorum 03.02.2025 07:03
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-29
1.02.2025 889 Okunma
1 Yorum 01.02.2025 11:36
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-28
31.01.2025 851 Okunma
1 Yorum 31.01.2025 15:15
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-27
29.01.2025 889 Okunma
1 Yorum 29.01.2025 10:25
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-26
28.01.2025 855 Okunma
1 Yorum 28.01.2025 09:36
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-25
27.01.2025 932 Okunma
1 Yorum 27.01.2025 14:35
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-24
26.01.2025 826 Okunma
1 Yorum 26.01.2025 10:15
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-23
25.01.2025 896 Okunma
1 Yorum 25.01.2025 08:41
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-22
24.01.2025 899 Okunma
1 Yorum 24.01.2025 08:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-21
23.01.2025 1018 Okunma
1 Yorum 23.01.2025 11:31
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-20
22.01.2025 872 Okunma
1 Yorum 22.01.2025 11:30
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-19
20.01.2025 942 Okunma
1 Yorum 20.01.2025 10:22
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-18
19.01.2025 850 Okunma
1 Yorum 19.01.2025 14:44
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-17
18.01.2025 961 Okunma
1 Yorum 18.01.2025 10:44
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-16
17.01.2025 891 Okunma
1 Yorum 17.01.2025 07:21
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-15
16.01.2025 898 Okunma
1 Yorum 16.01.2025 07:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-14
15.01.2025 952 Okunma
1 Yorum 15.01.2025 15:47
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-13
14.01.2025 933 Okunma
1 Yorum 14.01.2025 11:49
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-12
14.01.2025 1038 Okunma
2 Yorum 14.01.2025 11:51
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-11
12.01.2025 949 Okunma
1 Yorum 12.01.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun-10
11.01.2025 920 Okunma
1 Yorum 11.01.2025 09:06


© 2025 - Akevler