KRİZ!(9): Krizin kaynağı faizli sömürü sistemi
Günlerdir “kriz” ile yatıp kalkıyoruz, günlerdir “kriz” konuşup yazıyoruz, günlerdir “krizin” nasıl gelip geçeceğini veya gelip gelmeyeceğini, gelirse “teğet mi geçeceğini” yoksa “bu sefer teğet bile geçmeyeceğini” konuşuyoruz… Oysa geçen ayın ortalarında “krizin sadece beklentisi” vardı; şimdi görünenlere bakıldığında dünyada ABD’ye dadandığı, Yunanistan gibi kapı komşularımıza geldiği ve kimilerini cin çarpmışa çevirdiği ortada…
Mahir Kaynak, geçtiğimiz ay kaleme aldığı “Ekonomik kriz beklentisi” başlıklı yazısında (23 Temmuz), “Son günlerde dünyada yeni bir ekonomik kriz olup olmayacağı ve bunun ülkemize etkileri tartışılıyor. Yetkililerden bazıları harcamaların kısılmasını önerirken diğerleri bunun talebi kısacağını ve ekonomide daralmaya sebep olacağını söylüyor.” demişti. Özetle; ekonomik kriz var veya ekonomik kriz geliyor, tasarruf edin diyorlar...
Bize göre kriz; üretilen malların satılamaması, dolayısıyla yeni malların üretilememesi ve böylece satamayan insanlar/üreticiler ve aç kalan halktır. Kriz budur. Kaynağı faizli sömürü sistemi yani küresel vahşi kapitalizmdir.
“Önce tasarrufun halkın eğiliminin bir sonucu olduğu iddiasının doğru olmadığını ve izlenen ekonomik politikanın tasarruf oranını belirlediğini söyleyerek” devam ediyor ve “Geçenlerde bir yazımda sıcak paranın tüketim yerine yatırımlara yönlendirilmesinin mümkün olduğunu ve bu yapılmadığı için tasarrufların azaldığı yazmıştım.” diyor. Sonra bir örnek veriyor: Bin lira dış borç ‘tüketime’ verilirse tasarruf meyli azalır, ‘yatırıma’ verilirse tasarruf meyli artmış olur. Mahir Kaynak burada hata yapıyor. Dış borç, işsize iş buluyorsa zararsızdır; işsize iş bulmuyor da emeği yatırıma kaydırıyorsa, iç üretimin yerini ithalat alır ve zararlıdır. Devam ediyor ve öneride bulunuyor: “Banka aldığı borcu yatırım kredilerinde kullansın ve bunun faizinin bir bölümünü devlet karşılasın.” Yani borç yatırıma kaydırılmalı...
Bize göre; dış borç işçilerin verimini artırmak, işsizlere iş bulmak amacıyla harcanırsa yararlı olur. 1950’lerde durum böyledir. Bugün ise dış borç sadece zarardır.
“Bunun en önemli sonucu yatırımın miktarı kadar tasarrufun gerçekleşmesidir. Yatırım için kredi alan müteşebbis borçlarını ödemek için tasarruf yapar.” Yani, yatırım miktarı kadar tasarruf gerçekleşmelidir...
Bize göre; tasarruf yatırım eşitliği tarih olmuştur. Keynes’in dediği gibi halkın tasarruf meyli tüketimi oluşturur. Tüketim kadar emek tüketime harcanır. Artık emek ise yatırıma yani yatırım olan sektörlere harcanmalıdır. Artık emekten fazlasını yatırıma harcarsanız ülkeyi borçlandırırsınız. Ülkeniz makineleşmemişse yani sanayileşmemişse bunun yararı vardır, makineleşmişse bunun hiçbir yararı yoktur. Sadece gereksiz yapılar yapar ve halkı faizli dış borç batağında ezersiniz.
“Bugün krediyle araba ya da ev alan bir kimse artık tasarruf yapamaz ve gelirinin bir bölümünü borçların ödenmesine ayırır... Eğer bu arada talepte bir daralma gözlenirse, devlet Merkez Bankası’ndan borç alarak piyasaya para sürebilirdi.” Yani, ev veya araba alan tasarruf yapamaz, bankada mevduat düşer, ekonomide daralma olur...
Bize göre; bugün emekçinin bankada parası yoktur. Zenginlerin mevduatı olsa da ticari hesapları vardır. Bugünkü bu durum başka bir şekilde dengelenebilir.
Mahir Kaynak, “Merkez Bankası’nın özerk olması yanlıştır. Devletin ekonomi politikasının en önemli ayağı olan para politikası başka bir gücün kontrolüne bırakılmaktadır.” diyor ve çok doğru söylüyor. Yani, Merkez Bankası bağımsız olmamalı...
Biz bu durumu şöyle yorumluyoruz: Merkez Bankası bağımsız olmalıdır ki tekel sömürü sermayesi onu kullanabilsin ve istediği zaman Türkiye’yi yıkabilsin. Devlet ve hükümet bizi dinlemiyor, yazdıklarımızı görmüyor ama M. Kaynak’tan devlet ve hükümet ne diye yararlanmıyor diye düşünüyorduk. Kendisinde bu bilgiler varken ve bunları açıkça yazarken, devlet/hükümet ondan nasıl yararlansın?! 54. Erbakan Hükümeti, bu gibi çözümleri uygulayarak, bizden ve Prof. M. Kaynak benzeri Prof. Osman Altuğ gibi değerlerden yararlanıp uygulamalar yaptı ama 11 ayda gitti!!!