Erbakan ve fecr-i sadık; Adil Ekonomik Düzen-7
Reşat Nuri EROL
26.7.2011
“Adil Ekonomik Düzen”in Krediyle İlgili Esasları…
“Adil Ekonomik Düzen”i anlatmaya devam ediyoruz…
3- Emek Karşılığı Kredi: Bu kredinin ne olduğunu bir misalle açıklayalım. Benim bir konfeksiyon atölyem var, burada 20 tane dikiş makinem var, işçilerimi tutup çalıştırırsam konfeksiyon üretebiliyorum ve kârlı iş yapabiliyorum. Piyasada şartlar müsait ancak ne var ki işletme sermayem yok. / “Adil Ekonomik Düzen”de bu bir problem değildir. Atölye sahibi olduğum vesikamı ortaya koyarım, dürüst bir insan olduğuma dair mensup olduğum “Ahlâk Topluluğu”nun bana verdiği “Tezkiye” belgesini ortaya koyarım, giderim makinelerimin ve atölyemin gerektirdiği usta ve işçileri arar bulurum. Atölyemin kaç usta ve işçiyle üretim yapacağı “Meslek kuruluşum, loncam” tarafından belirlenmiştir. Bu şartlara uygun olarak usta ve işçilerin de çalıştıkları zaman, ne kadar ücret almaya layık oldukları, tahsil, tecrübe, ehliyet ve kabiliyetlerine göre “kendi meslek kuruluşları” tarafından belirlenmiştir. / Diyelim ki, “Adil (Ekonomik) Düzen”de bir dikiş makinesi ustası 1 ay çalıştığı zaman 1.000 TL’sı alacaktır. Bu kimseleri bulur, alır, getirir ve işe başlatırım. Bunların ücretlerini banka, yani “devlet” öder, ben “müteşebbis” olarak, “atölye sahibi” olarak borçlanırım. Bilahare ürettiğim konfeksiyonu satar borcumu öderim.
İşte üretim için çalışanlara ödenen bu kredinin adı “Emek Kredisi”dir. Bu kredi de “faizsizdir” ve “enflasyon”a sebep olmaz. Çünkü piyasaya “para” çıkıyor fakat karşılığında üretim yapıldığı için “mal” da çıkıyor.
“Adil (Ekonomik) Düzen”de, -aşağıda da açıklanacağı gibi- ekonomi çok hızla döndüğü ve geliştiği için asıl mesele işsiz bir insan bulmaktır. Çünkü “Adil (Ekonomik) Düzen”de işsiz kimse kalmayacaktır. “Adil (Ekonomik) Düzen”de ekonomi geliştiği için herkes emeğinin karşılığını insanca yaşayacak şekilde alacaktır. Bundan dolayı “Adil (ekonomik) Düzen”e geçilir geçilmez bugün kahvehanelerde boş oturan işsizler bir anda yüksek ücret alabilme potansiyeline ve imkânına kavuşacaklar, “işsizler” iş arayacaklarına, “müteşebbisler” kredi alabilmek için gelip onları arayacaktır. Çünkü “Adil (ekonomik) Düzen”de kredi “Emeğe” ve “Üretime” verilmektedir.
Bir kimse mensup olduğu ahlâk topluluğunun verdiği tezkiye belgesine rağmen dürüst davranmazsa, hem meydana getirdiği zararları tezkiyeyi veren ahlâk topluluğu tazmin eder, hem de bu davranışı tekerrür ederse “Emek Kredisi” kullanma hakkını kaybeder. Bundan dolayı “Adil Ekonomik) Düzen”de düzenin kendisi herkesin dürüst olmasını ve ahlâki bakımdan gelişmesini teşvik etmektedir.
4- Rehin Karşılığı Kredi: “Adil (Ekonomik) Düzen”de herkes bugün olduğu gibi “Rehin Karşılığı”nda da kredi alabilir. Bu kredinin mahiyetini de şöyle bir misalle açıklayabiliriz: Elimde buğdayım var, şu anda fiyatlar ucuz, tahmin ediyorum ki 3 ay sonra fiyatlar yükselecek, bu durumda buğdayımı şartlı olarak “buğday vakfı”na teslim ediyorum. Bu günkü bedelinin mesela % 80’ini rehin karşılığı kredi olarak alıyorum. 3 ay sonra fiyatlar artınca, buğdayımı şimdi bugünkü fiyattan sattım diyorum ve bedelin bakiyesini de o zaman alıp rehin karşılığı kredi borcumu ödüyorum.
5- Ödenmiş Vergi Karşılığı Kredi: Aşağıda da açıklanacağı gibi “Adil (Ekonomik) Düzen”de vergi yoktur. Sadece devletin üretim yaptığı katkı ve hizmetleri karşısında kendi hakkını alması söz konusudur. Bu sebepten dolayı “Ödenmiş Vergi Karşılığı Kredi”den maksat; bir kimse, ortaklık veya kuruluşun “Devletin Gelir Teminine Vesile Olması” münasebetiyle kazanmış olduğu bir kredi imkanıdır. Kim devletin gelir teminine vesile olursa, bu vesile olduğu gelire bağlı olarak belli kriterler uyarınca ayrıca devletten belli şartlarla kredi alabilir. İşte bu kredinin adı “Ödenmiş Vergi Karşılığı Kredi”dir.
Gelecek Yazı: 6- Yatırım Projesi Karşılığı Kredi…