Özer Ataç
DEVLET mi, İNSAN mı 4
13.10.2025
112 Okunma, 0 Yorum

Kabuk Devlet

 

Önceki yazımda yaptığım düzeltmeleri yayına gönderirken atladım; okuyuculardan  özür dileyerek  düzeltiyorum:  

Tüm bunları, halkın gücünü emanete vermeden, kendini geliştireceği   “hak peteği” ile inşa edebiliriz.  

 

“Hak peteği” yapılanması,   en az maliyet ile en verimli sonuçlara ulaşıp, sürdürmek için doğanın bizlere sunduğu modeldir.   Bu altı gen form,   kutsal metinlerde geçen  “kader” veya “mizan” kapsamındadır.    Yani evrenimizin Yaratıcı’sı, var oluşun ve devamını “ölçü” (frekans) üstüne bina ediyor.      

 

Toplumların ulaşacağı  bu  “altıgen” form,  toplum-doğa, insan-toplum ilişkisini   maddenin gaz hali  işleviyle inşa ediyor.    insanlığın ortak umudu olan ayrımsız-yaygın- kalıcı-  vicdani  adalet  olasılığını  sunuyor.

 

*

 

Amacım, doğadaki temel formların  yaşam modellerinden,  karmaşık süreçleri nasıl aşarak seçimler yaptığını,  sağlam  içsel ve dışsal işlev kazandığını araştırmak. Böylelikle, insanlığın bitmeyen tarihsel alt üst oluşundan  çıkış yolları bulmak.  (1)  

 

Konuya aşina insanlar, sivil resmi organizasyonların hücresi olan  bireylerin,    büyük toplumsal yıkımları,  kendilerini  nitelik kazanmaya  adanarak  engelleyeceğini biliyor.    Ayrıca,  bütün dinler,  insana nitelik kazandırmak  “istiyor”; fakat durum ortada.  

 

Kur’an dahil, diğer semavi metinlerin tamamında  “gerçekten inananların çok az” olduğuna, (2) maddi imkanlara sahip benliğin  taşkınlıklarına dair pek çok   kayıtlar  var. Diğer taraftan “konuya” bilim insanları da müdahil;  Avrupa’da  17 yy bu yana doğanın “becerikli” modellerinden esinli deneyler yaparak,    daha evrensel sosyal düzenler bulmaya  çalışıyorlar.(3)

 

Hangi ölçekte olursa olsun, bireylerin  bu amaçlar doğrultusunda   bütün özgeci, samimi, azimkar çabaları,   “evrenden” vize alacaktır.(4)

 

*

 

Önceki yazılarda  değinmiştim;  toplumlar, devletler  piramit (katı), küp(sıvı), çokgen (gaz),  küre (plazma) modelleriyle  evrimleşecek.

 

Bu öngörünün dayanağı, tarihsel ve toplumsal yapılar.   Dünyanın her yerinde toplumsal tabakalar, hiyerarşik düzen; sömürü, yarı sömürü devletler,   Amerikan doları üstündeki piramit… bu katı hiyerarşik (altta kalanın canı çıksın!) yapı olgunluk dönemini yaşıyor.

*

 

Bazı toplumlar, katı hiyerarşik piramit modelini, yerinden yönetimli sosyal devlet  ile aşma sürecine girmişti.  Fakat katı hiyerarşik düzen,   küresel düzeye ulaşmış  sermaye, silah ve iletişim araçlarıyla  çeşitli provokasyonlar düzenleyerek  eşitlikçi gelişime  engel oldu. Bu piramitçiler, ikinci dünya savaşından sonra   modellerini   BM yaftasıyla  kalıcı hale getirdi.  Buna rağmen, aşınma ve  çelişki sürüyor; umudumuzdur.  

 

Değişim zamanı geldi. Devletlerini var etmiş ve besleyen  halklar, İsrail katliamlarına  pasif direniş gösteren  devletlerinin yapamadığını, basit kimlikleriyle üstlendi. İşbirlikçi yönetimlerin sebep olduğu,  milyonlarca  işsiz, sahipsiz,  heder edilip savrulmuş insan, o güçlü devletleri tedirgin ediyor. Piramitleri besleyen sömürü, israf, zulümüm harareti, hakimiyeti elinde tutanları korkutuyor.    

*

 

Bakmayın onların  birden çok görüldüğüne; yer yüzünde tek bir piramit var. Diğerleri onun taslakları.  Şimdi ortaya çıkmakta olana gelince,  o ikincil  küresel piramit. “İkincil”, çünkü yapısı olumlu değişimlere meyilli.    Artık belirginleşti:  Atlantik ve Pasifik piramitleri.

 

*

 

Pasifik hattının  başını Çin Halk Cumhuriyeti çekiyor.  Gelişimini milyonlarca insanın “disiplin” ve fedakarlığı üstüne kurdu.  Tabi “parti hiyerarşisi” ve yönetici kadroların  “erişilmez” bencillikleri ile  sayısı belirsiz yiten çaresiz insanların   çilesi  bu sistemin harcında,  tıpkı Çin Seddi gibi duruyor.  Bunlar “geri dönüş, hak ediş yasasına” kayıtlı.

*  

Çin bu gün eriştiği seviyeye, paha biçilmez insani gücüne hiyerarşik katı disiplin, doğa, teknolojik “öykünme” ve planlamayla  erişti.   Yakında teknolojik öykünmeyi,  “havzadan” merkeze taşıyacak; yani kendi odağında, özgün modeller  imal edecek.  

 

İdeolojik beklentisi şu: Hiyerarşik yapılanmasını sentez ile kırdığını,  halkını  piramit’er esaretten, görece küp (sıvı akışkanlığında işbirliği)biçimli organizasyona evireceğidir.   “Çok kutuplu dünya”, kıtalar arası  ‘Kuşak Yol’ atılımları  hiyerarşik piramit yapılanmayı, daha adil ilişki ve yapılara dönüştürme eğiliminde.  

 

*

 

Bu anaforlar nezdinde, bölgemizdeki çalkantılar bizleri sonunda selamete çıkaracağını umuyorum. Piramitçiler, açıktan yürüttükleri olumsuz  olasılıklara hazırlandığımızı biliyor. Bu yüzden soluduğumuz havaya kadar her yer negatif koşullara gömüldü.Onların aralıksız, arsız  baskıları doğal olan her şeyimizi  büküyor; yadırgıyoruz.  

 

Yine de şunu akıldan çıkarmayalım:   Tüm  olumsuzlukların  yani doğal olması gerekenlerin  “akla ziyan” oluşu,   bu  kadim  küresel piramit hiyerarşik  yapının gözü dönmüşlüğünden.   Bu yüzden “bal peteği”- altıgeni (çokgen de diyebiliriz),  sosyal kalkınmanın ileri aşaması olan   “hak peteği” kavramını geleceğimiz için önerdim.

*    

 

Şu soruya ulaştık: Biçimler mi içeriği, içerik mi biçimleri oluşturuyor?  Bu soru yerindedir. Çünkü,  “devlet- insan ilişkisine”  eş etkili soruyla bağlaşık.   İnsanları hiyerarşik düzene hapseden hangisi:  İnsanın, insan ile karşıtlığı mı, devlet -insan karşıtlığı mı;  yanı sıra    hangisi diğerini doğurdu?

 

Gördüğünüz üzere yine ikilemlere girdik.  Fakat ikilemler, mutlak ve tam kapsayıcı değil; onlar, yüzeyin ya da biçimin  etkin  gücü. Onların ve diğer sonsuz olasılıkların kaynağı iki zıttın arasındaki gri alan olduğunu akıldan çıkarmayalım.  Yani ikilem,  bir dalganın dip ve tepesi.  Yer yüzünün termo dinamik kaynağı  olan Güneş’in yansıttığı  ısı ve  hararet enerjisi dünyamızda sayısız canlının dönüşüm ve devamına sebep olacak şekilde çeşitlenmesi;  hava sıcaklığındaki dalgalanma, denizlerin dalgalanması, oradan  mikro canlıların makroda olan gibi dalgalanması… hepsi gri alan için. Yeni “dalga tipleri”  yükselecek.

*

 

Devletler, toplumların giysisi, ayakkabısı, evi, bahçesi gibi dışını temsil ediyor; bu yüzden onları inşa ettik. “Kabuk devlet”,  bu yüzden gelişmiş toplumlar için söylenmiş. Yani, “aslı” içerde; olgunlaşmakta olan,  nitelik kazanacak  bireyler kabuğun hem sahibi hem özü. Bu yüzden “kabuk”, özü bir bütün olarak temsil ediyor.Bu yüzden kabuk,  özün “bir kısmına” veya “çoğuna”  haiz değil;  bütün öz, kabuğa sahip; kabuk,  bütün özü kapsıyor.   

*

Asıl olan vatandaş değil mi?!  Devletlerin kaynağı bireylerin toplamı toplumun tamamı değil mi? Aslın gelişmesi önemli; kabuk aslın gelişmesini engellerse kalınlaşır çürür ve özünü çürütür. Bu yüzden ince kabukluların  özü nitelikli olur.  Nitelik evrimdir; güneş ışığı dünyaya yansır; ölmez. Milyonlarca cana yaşam verir.

 

Kabuk ne kadar kalınsa, öz o kadar niteliksizdir. Çok alışılmış yanlış var, doğa tersini söylüyor.  “güçlü devlet ile güçlü millet” aynı yerde bulunmaz. Sağlıklı, simetrik insanın makyaja, kürke, teşrifata  ihtiyacı olmaz; onlar ancak  eksiklikleri giderir.

 

*    

Kabuk içten besleniyor; dışa karşı yapılanıyor; içerinin “işi” kendinde. İçerisi,  niteliği kendindeki enerjinin homojen dağılımıyla  sağlayacak. Aksi takdirde yarısı tatlı, yarısı çürük “meyve” olur. Ederi olmaz; bitkiye gübre olur. İnsana gıda olmaz, insanlığa eremez;  en başa döner.

*

 

Kabuğun içindeki, kabuğun dışında ne olup bittiğini bilmiyor; kabuğa güveniyor ona  teslim olmuş. Özden kabuğu beslemek için kabuğa dönüşenler, bir daha öze dönmüyor; yani kabuk öze adanıyor; doğada böyle.  insan ilişkilerinde ise tam tersi;  öz kabuğa adanıyor. Bu entropiyi “kışkırtmak” değil mi?

 

Başka bir anlatımla, doğada kabuk inceldikçe sağlamlaşıyor; yanı sıra öz niteliğe erişiyor. Anomaliler yok değil tabi.  Bazen kabuk öyle “kalınlaşıyor” ki içerdeki özü çürütüyor.   Bunun  “insaf” ile ilgisi yok. Bu hastalık. Çekirdeğe intikal eden enerjinin, hedefine ulaşamayıp dışarıya dağılmasından.  Bu bağlamda insanı ve devleti  konuşalım mı; sanırım şimdilik gereği kalmadı.   

 

 

 

Açıklamalar:

 

(1)”Giden geleni aratır.” Her umutlu ve esenlik aşaması ardından, o esenliği  kazandıran adanmışların etkisinin tersi kadar  olumsuz “şahsiyetler” sökün etmesi neden çözülmüyor?

 

(2) Şairler/26:190 “Bu bir ders olmalıdır; fakat insanların çoğu imanlı değil.”  İman Kelimesi:  Arami, Süryani, İbrani (amen)”sadakat,emin olma”; Arapçada,  “inançlı olma”; sosyal anlamda, “ güvenli dayanışmacı topluluk” anlamlarını karşılıyor.

Buna karşın insanlık hiyerarşik esarette debeleniyor. Yanı sıra hakimiyet kuranlar,  kendi aralarında boğazlamadalar; istisnası yok.

İlginçtir, cumhuriyetten sonra veya ilaveten  demokrasiyi kurtuluş yolu gösteriyorlar; o da “çoğunluk”.  Yakın zamanda İskandinav ülkelerinde  “çoğulculuk”  olarak iyileştirmeler görülse de yerlerinde kaldılar. Sonuç olarak, seviye uçurumlarının hiyerarşik mevzilerinde oydaşma, insanları aşağılayan bir yalan olduğu halkların durumundan görülebilir.

 

(3)“Devlet mi, İnsan mı”,  temalı yazıyı  ‘entropi’ kavramına bağlayacağım. Çünkü bu kavramın içinde  “düzensizlik, belirsizlik, enerji kaybı ve çöküş” zincirinin sebep sonuçları var.  

-Entropinin insan- doğa ve insan ilişkilerine verimlilik modelleri araştıran  bilim insanları var:  Felsefe ve Teorik fizikte;  Friedrich Nietzvhe,Philipp Marinlander, Claude Levi Strauss, sabelle Stengers, Shannon Mussett, Drev M Dalton. Biyolojide; Chiavazzo, Ruth Millikan, Nancy Cartwright,..

 

 

(4)Evren, saf akıldan ibaret. Bunu “tanrı” diyenler var; fakat O bunlara bağlı değil.  Tanrı, “ihlas(mutlaklık) suresinde, belirtildiği üzere,  bilinemezleri aşıyor.

Evrensel vize, Bütün’cül yaklaşımın, akıl vicdan birliğinin oluşturduğu  özgeci yükselmenin kıymeti ölümsüz; durgun suya atılan küçük bir kaşın merkezinden yaydığı sonsuz haleler gibi. Evrenin kaynağındaki sessiz  berraklık, sadece onlara açık.

 

 






Son Eklenen Makaleler
Özer Ataç
DEVLET mi, İNSAN mı 4
13.10.2025 112 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-36
12.10.2025 564 Okunma
1 Yorum 12.10.2025 08:14
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-35
11.10.2025 653 Okunma
1 Yorum 11.10.2025 09:38
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-34
10.10.2025 701 Okunma
1 Yorum 10.10.2025 09:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-33
9.10.2025 632 Okunma
1 Yorum 09.10.2025 07:10
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-32
8.10.2025 627 Okunma
1 Yorum 08.10.2025 12:21
Ahmet Yücel
RAHMETLİ MEHMED ŞEVKET EYGİ HOCAMIZIN BİR YAZISI
7.10.2025 84 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-31
7.10.2025 703 Okunma
1 Yorum 07.10.2025 10:04
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-30
6.10.2025 629 Okunma
2 Yorum 06.10.2025 07:17
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-29
5.10.2025 658 Okunma
1 Yorum 05.10.2025 10:35
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-28
4.10.2025 608 Okunma
1 Yorum 04.10.2025 06:40
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-27
3.10.2025 653 Okunma
1 Yorum 03.10.2025 11:41
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-26
2.10.2025 616 Okunma
1 Yorum 02.10.2025 15:47
Bahaeddin Sağlam
Dinî Alan, Alarm Veriyor
30.09.2025 123 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-25
30.09.2025 690 Okunma
Özer Ataç
DEVLET mi İNSAN mı 3
28.09.2025 1593 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-24
28.09.2025 826 Okunma
1 Yorum 28.09.2025 04:56
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-23
27.09.2025 848 Okunma
1 Yorum 27.09.2025 12:16
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-22
26.09.2025 811 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-21
24.09.2025 905 Okunma
2 Yorum 24.09.2025 11:43
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-20
23.09.2025 829 Okunma
1 Yorum 23.09.2025 06:45
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-19
20.09.2025 871 Okunma
1 Yorum 20.09.2025 06:31
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-18
19.09.2025 872 Okunma
1 Yorum 19.09.2025 12:03
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-17
18.09.2025 893 Okunma
1 Yorum 18.09.2025 09:57
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-16
17.09.2025 926 Okunma
1 Yorum 17.09.2025 05:40
Özer Ataç
DEVLET mi, İNSAN mı 2
16.09.2025 1361 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-15
16.09.2025 1012 Okunma
1 Yorum 16.09.2025 08:54
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-14
14.09.2025 942 Okunma
1 Yorum 14.09.2025 10:25
Özer Ataç
DEVLET mi, İNSAN mı? (*)
13.09.2025 1182 Okunma
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-13
13.09.2025 864 Okunma
1 Yorum 13.09.2025 09:39
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-12
12.09.2025 885 Okunma
1 Yorum 12.09.2025 10:41
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-11
11.09.2025 899 Okunma
1 Yorum 11.09.2025 10:05
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-10
10.09.2025 1040 Okunma
1 Yorum 10.09.2025 10:07
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-9
9.09.2025 932 Okunma
1 Yorum 09.09.2025 08:09
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-8
8.09.2025 891 Okunma
2 Yorum 08.09.2025 09:46
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-7
7.09.2025 867 Okunma
1 Yorum 07.09.2025 08:51
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-6
6.09.2025 911 Okunma
1 Yorum 06.09.2025 10:12
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-5
5.09.2025 955 Okunma
1 Yorum 05.09.2025 05:34
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-4
4.09.2025 942 Okunma
1 Yorum 04.09.2025 09:56
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-3
2.09.2025 1093 Okunma
1 Yorum 02.09.2025 09:03
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-2
1.09.2025 1119 Okunma
1 Yorum 01.09.2025 10:10
Reşat Nuri Erol
Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-1
31.08.2025 1162 Okunma
1 Yorum 31.08.2025 07:33
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-3
30.08.2025 1091 Okunma
1 Yorum 30.08.2025 10:17
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-2
29.08.2025 1213 Okunma
1 Yorum 29.08.2025 09:20
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim yani yeni medeniyet çalışmalarımız-1
28.08.2025 1202 Okunma
1 Yorum 28.08.2025 08:27
Bahaeddin Sağlam
The Enlightenment Process
27.08.2025 324 Okunma
Reşat Nuri Erol
Nebahat Koru’nun vefatı bizleri yine hüzünlendirdi
27.08.2025 1034 Okunma
1 Yorum 27.08.2025 07:13
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-18
26.08.2025 1402 Okunma
2 Yorum 26.08.2025 08:51
Reşat Nuri Erol
‘Adil Düzen uygulanabilir mi’ sorusuna cevap-17
25.08.2025 1185 Okunma
1 Yorum 25.08.2025 10:19
Reşat Nuri Erol
Kur’an ve ilim haftalık seminerlerimiz devam ediyor
24.08.2025 1132 Okunma
1 Yorum 24.08.2025 10:29


© 2025 - Akevler