Kur’an’a göre yeni düzen ve yeni medeniyet-52
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam…
Kâinatta canlılar eşleşirler, sakatları atarlar, sağlamlarla yeni hücre oluştururlar. Hücre kendi kendine çoğalır, sağlam nesil meydana gelir. Bu sebepledir ki kromozomlar dahil eşleşirler ve sağlam nesil üretirler.
Doğanın ikinci kanunu ise yabancıların eşleşmesidir. Anaç arılar kendi kovanlarındaki erkek arılarla çiftleşmezler, anaç arı dışarı çıkar ve uçmaya başlar. Kokusunu alan diğer kovanların arıları onun peşine takılır. Koşar koşar, biri yakalar ve onunla döllenme olur. Çiçeklerde erkek organlarla dişi organlar vardır ama onlar aynı zamanda olgunlaşmazlar, dolayısıyla aynı çiçeğin tozları dişi çekirdekleri dölleyemez. Rüzgâr veya böceklerle gelen başka bitkinin tozları döller. Buna dıştan eşleşme diyoruz.
Eşleşmede ikinci kaideye göre dişi pasiftir. Genellikle tektir. Erkekler çoktur. Erkekler yarışırlar, kim güçlü ise o dişiye ulaşır ve döller. Diğerleri elenip giderler. Arılarda aynı olay meydana gelir, kim önce ulaşırsa o onu döller, diğerleri yarışı terk ederler. Dişi arı çok kötü koku neşrederek öbürlerini uzaklaştırır. Dişinin rahmine milyonlara varan erkek hücreler yarışla girerler. Birçok engelleri aşarlar. Dişi yumurtasının etrafını çevirir, içeri girmeye çalışırlar. Kim önce girerse hemen yumurta sert bir kabuk bağlar, artık başka spermler giremezler. Bunun anlamı şudur. Dişi ancak bir erkekle eşleşebilir. İki erkek hücre bir dişi hücreyi döllerse hayat olmaz. Döllenen de yarışı kazanan erkeğe ait olur.
Erkeklerdeki yarışın kazandırdığı şey türde daima spermlerin başarıya ulaşmasıdır.
Önceki araba misalini tekrar ele alalım. Arabalardan biri seçilir, o araba yerinde durur. Diğer ikinci arabadan en sağlam olan paça bulunur. Onunla tamamlanır. Canlılarda bu erkekler arasındaki yarışla sağlanmaktadır. Dişinin bütün parçalarından en sağlam olanlar değiştirilmektedir. İlk bölünmedeki hücre atılır. Sonraki bölünmelerden biri gelir.
Şimdi insanlara gelelim.
İnsan sosyal evrim yapan bir canlıdır. Sosyal evrimin temel dayanağı eğitimdir. Anne baba çocuklarına bildiklerini öğretir. Sonra çocuklar büyürler, anne babalarından öğrendiklerine katkılarda bulunarak sosyal evrim gerçekleştirirler. Sonra o katkılarını yaşlı iken olgun nesillere öğretirler. Böylece sosyal evrim gerçekleşir. Bunun olabilmesi için diğer canlılardan farklı olarak insanlar aile içinde doğar, aile içinde yaşar ve aile içinde ölürler. İnsanların tüm hayatları aile içinde geçer.
Aile müessesesinin korunması için insanlara sürekli cinsi ilişki arzusu verilmiştir. Diğer canlılar ancak dönem başlarında dölledikleri halde insanlar sürekli ilişki içindedirler. Bu sayede aile hayatı korunmuştur. Aile hayatının korunması için insanlar arasında zina yasağı konmuştur. Bir kadın iki erkekle eşleşemediği gibi erkek de gizli eşleşme yapamaz. Çünkü bu yasağa uyulmazsa ileride yakın akrabaların evlenmesi söz konusu olabilir. Aile müessesesinin korunması için aile ortaklığı yani evlilik müessesesi tesis edilmiştir. Çocuk doğurup büyütme görevi kadına, nafaka temin edip savunma yapma erkeğe verilmiştir. Erkeklere mali külfet yüklenmiş, mehir verme zorunluluğu getirilmiştir.
Sonuç olarak zina yasaklanmıştır. Şimdi zina nedir, onun tarifi gerekir.
Usul veya füru kardeşler, kardeşinin çocukları veya usulün kardeşleri ile ilişki kurmak haram edilmiştir; kuranlar zina yapmış olur. Bunlara süt akrabalar, eşin akrabaları eklenmiştir. Ayrıca kölelere de yasaklık vardır. Kadın kendi kölesiyle evlenemez. Zinanın ikinci sebebi ise bir kadının aynı zamanda iki erkekle ilişki kurmasıdır. Rahim topluluğun kadına olan emanetidir, onu yalnız bir erkekle ortak edebilir. Birisi ile ilişki kurduktan sonra iddet geçmeden, en az üç ay geçmeden başkası ile ilişki kurmak da zinadır. Böyle yapan bir kadın zina yapmış olur. Buna katılan erkek de zina yapmış olur. Zinanın üçüncü çeşidi ise gizli yapılan ilişkilerdir. Cinsi ilişkiler kapalı yapılır ama gizli yapılmaz. Gizli yapılırsa, doğan çocukların kimlerle kardeş olacağı bilinemeyeceği için birinci zinaya götürmüş olur.
(Devamı var)