14.06.2011
Son iki-üç ayda “seçim” değil de sanki “üçlü bir kavga” yaşadık… AKP Genel Başkanı ve Başbakan R. T. Erdoğan, CHP Genel Başkanı K. Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı D. Bahçeli… Mahalle kavgasında söylenmeyecek sözler bile işittik; aşağılıktan başlatıp şerefsizliğe varana kadar sarf edilen sözler ve iğrenç kasetler!.. Bu sözleri iktidar ve muhalefetiyle bizi yönetenler ve bundan sonra yönetecekler söyledi!.. Millî ve ahlâkî olmayan “medya” da bu duruma olanca varlığı ve gizli göreviyle çanak tuttu; bu arada diğer partiler ve liderleri yokmuş gibi davrandı!.. Bu vesileyle siyasi partiler ile başkanlarından medyaya kadar geniş bir yelpazede “siyasette de ahlâk meselesi sorunu” ve bu sorunun acı gerçekleri ile bir kere daha yüzleştik… Evet, her şeyde ve her alanda olduğu gibi siyasette de ahlâk…
Seçimden sadece bir hafta önce (05.06.2011), Hayrettin Karaman Hoca “Siyaset ve ahlak” başlıklı bir yazı yazdı ve daha başında dedi ki: “Yalan söylemek, iftira etmek, iki yüzlülük, aldatmak, yapamayacağını vaad etmek, ehil olmadığı halde bir işe talip olmak, insana, hayvana, bitkiye ve eşyaya zarar vermek, insanları korkutmak, huzurlarını bozmak, şahsi menfaati ve hırsına ülkenin ve milletin menfaatini feda etmek, halka ve ülkeye zarar verecek bir günaha, kusura, suça göz yummak ve bunları -gerekiyorsa açıklamak veya ıslah etmek yerine- şantaj aracı olarak kullanmak bütün dinlerde ve ahlak sistemlerinde kusurdur, ahlaksızlıktır, değersizliktir. Oldukça uzun tutulan ve insanı bıktıran seçim propaganda süresi içinde siyasilerin çoğunda, yukarıda sıraladığım ahlaki kusurların tamamını gördük, duyduk, üzüldük ve iğrendik…/ Tabii bu ahlak dışı davranışlar bütün tabakalarıyla halkı da olumsuz etkiliyor; farklı partilere mensup insanımız birbirine düşüyor, sevgi ve dayanışmanın yerini nefret ve ayrılık alıyor..”. Yazı şöyle bitiyor: “Güzel ahlak dünyada ne kadar hakim ise huzur ve mutluluk da o kadar vardır. Bugün insanların çoğu huzursuz, mutsuz, sıkıntılı, buhranlı olduğuna göre ahlakımız da o kadar eksik demektir. Her şeyi bir yana bırakıp bir ahlak eğitimi seferberliği ilan etmemiz gerekiyor. Dünyalık peşinde çok yarıştık, şimdi zaman, ahlak ve fazilet yarışı zamanıdır.” Aynen katılıyorum; her şeyden önce ahlâk ve fazilet…
Millî Görüşçüler kırk yıl önce yola çıkarken dedi ki: Önce Ahlâk ve Maneviyat…
Seçimden önce bunlar oldu ve bu konuda yapılması gerekenler bir kere daha ayan beyan ortaya çıktı… Seçimden sonra olması ve yapılması gerekenler de apaçık ortada… Yeni anayasa ve yargı reformu ihtiyacı; sosyal adalet eksikliği, toplumsal çözülme ve dağılan aileler; çöken eğitim sistemi, yetersiz siyasi rejim ve krizlerle ayakta kalmaya çabalayan ekonomi… Ve daha başka nice çözüm bekleyen sorunlar, sorunlar…
Bu vesileyle birkaç yıl önce yaptığımız “YÜZ SORUN - YÜZ ÇÖZÜM” çalışmamızı bir kere daha hatırladım; çözülmedikçe sorunlar hep var olmaya devam ediyor…
Geçen gün hatırlattığım ana sorunlar neydi? 1- Dış ve iç borçlar... 2- İşsizlik… 3- Köylerin boşalması, tarım ve hayvancılığın çökmesi... 4- Yargının çalışmaması, adalet mekanizmasının çökmesi, kanunların yetersizliği... 5- Millî medyanın olmaması... 6- Terör, PKK, Kürt meselesi… 7- Anayasa meselesi ve acil yargı reformu ihtiyacı… 8- Gelir dağılımındaki adaletsizlik ve daha nice sorunlar; ÇÖZÜM bekleyen 100 SORUN!!!
Siyasilerimiz, siyasetçilerimiz, partilerimiz, liderlerimiz önce kendilerini düzelterek yola çıktıktan sonra; sıra yukarıda sadece bir kısmını andığım Türkiye’nin sorunların çözümüne gelebilecek mi?.. Yoksa, eski tas eski hamam, mecliste bildik havalarda aynı şarkı ve türküleri söylemeye, bir seçim sonrası dönemi yani dört-beş yılı daha öylesine tüketmeye devam mı edecekler?.. Bir önceki dönemde yaptıkları ve yazımın başında hatırlattığım seçim döneminde söyledikleri, bundan sonra yapa/maya/caklarının garantisi mi olacak?!.
Her önemli ana sorun için ve tek tek bütün sorunlar için “Yüksek Kurullar” kurulmalı… Artık “yeni düzen” için bir an önce harekete geçilmeli…
Bu arada bizim camiamız için hatırlatıyorum; “ADİL (EKONOMİK) DÜZEN” asla gündemden düşmemeli, gerekli ilmi çalışmalar ve hazırlıklar yapılmalı…