Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına-13
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
- Gazze’de soykırım; aynen Kıbrıs’ta, Bosna’da, Kosova’daki soykırımlar gibi…
- Soykırımcı Batı Batış uygarlığı hükümran olduğu sürece soykırımlar olacak…
- Soykırımcı Sırp ve Hırvatların hükümran olduğu Yugoslavya’da doğdum…
- Yirmili yaşlarımın en başında Almanya’da üniversite öğrencisiydim…
- Komünist Yugoslavya ve kapitalist Almanya’da kendim yaşadım…
- Batı Batış uygarlığının batmakta olduğunu yakinen biliyorum…
- Batı’nın bugüne kadar yaptığı soykırımlar tarihte tescillidir…
- Paris’teki Olimpiyat açılışındaki rezaletler batış belgesidir…
- Soykırımcı Siyonist insanlık canavarı Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki uzun konuşmasında onlarca defa ayakta alkışlanması ise ABD’nin sonunun başlangıcıdır…
“Paris’teki Olimpiyat açılışındaki rezaletler batış belgesidir” diye yazdım, bu konuyu biraz açalım... Paris Olimpiyatları’nın açılış törenindeki “LGBT rezaleti” bütün dünyanın gözleri önünde sergilendi... ‘Bizim vergilerimizi bu rezaletlere harcadıklarına inanamıyoruz’ diyen milyonlarca Fransız vatandaşının aksine, Makron ‘Fransa budur!’ dedi…
Evet, ‘Fransa budur’ ama sadece Fransa değil bütün Batı ülkeleri de budur…
Olimpiyat açılışındaki diğer rezalet ise Hıristiyan dünyası için çok büyük önemi olan “İsa’nın Son Yemeği” tasviri şeklinde yapılan “LGBT rezaleti” detaylarıdır ki; şahsen tasvir edilenleri ahlaken yazmaya haya ediyorum, merak eden ilgili haberlerde okuyabilir...
Bütün bunlar yani Gazze’deki benzersiz soykırımlar ve son olarak Paris’teki ahlâk dışı rezaletler Batı Batış uygarlığının sonunun başlangıcının alametleridir…
“Batı uygarlığının cenaze töreni” yazı başlığı altında, 26.07.2024 tarihli yazısında Ahmet Hakan bile durumu şöyle özetledi: “Netanyahu ABD Kongresi’nde alkışland… Hem de dakikalarca... Hem de coşkuyla... Hem de ayakta... Kongre üyeleri, Netanyahu’nun şahsında... -Gaddarlığı alkışladılar. -Soykırımı alkışladılar. -Çocuk katliamını alkışladılar. -Bombardımanları alkışladılar. -Sivillerin yerlerinden edilmesini alkışladılar. -Bir ulusun açlık ve susuzluğa mahkûm edilmesini alkışladılar… Bu alkışlı seremoni, aslında bir cenaze töreniydi. Uluslararası kurumların, insan hakları idealinin, temel değerlerin, kısacası topyekûn Batı uygarlığının cenaze töreniydi.”
İnsanlık tarihi, Hıristiyanlık dahil dinler tarihi, İslam âlemi tarihi, Selçuklu ve Osmanlı tarihi düşünüldüğünde; kısa bir ömrü olan Amerika Birleşik Devletleri açısından “kapkara ve zifiri karanlık bir gün” yaşandı ABD Kongresi’nde…
Yaklaşık olarak on aydan beri Gazze’de yaşanan ‘insanlık tarihindeki en vahşi soykırım’ sanki hiç yaşanmamış ve bu yaşananların baş müsebbibi hakkında Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından “savaş ve soykırım suçlusu” kararı verilmemiş gibi…
Siyonist soykırımcı İsrail Başbakanı Netanyahu, bizzat Cumhuriyetçi ve Demokrat ABD senatörlerin ortak davetiyle dördüncü defa ABD Kongresi’nde ortak oturumda dakikalarca ayakta alkışlandığı bir konuşma yapıyor...
“Kapkara ve karanlık bir gün” dedim ya… Evet, “zifiri karanlık” bir gün ve bu tarihi gün öyle bir gündür ki; bu “zifiri karanlık gün” aynı zamanda İsrail -ve başta ABD olmak üzere bütün Batı Batış uygarlığının temsilcisi ülkeler- için sonlarının başlangıcı bir gündür… Ama aynı zamanda Doğu Doğuş Medeniyeti’nin de yeniden doğuş alametidir; çünkü “beklenen aydınlık” karanlığın zirvede yani “zifiri karanlık” seviyesine ulaştığı andan itibaren başlar ve bu başlangıç gerçekleşmiştir…
“E leyse’s-subhu bi karîb… / Sabah yakın değil mi… ” (Hud suresi 81. ayet)
- Sadece ABD değil batasıca bütün Batılı devletler de bu soykırımı destekliyor…
- Zulüm ve soykırım ile abat olanların sonunun berbat olacağı biline biline…
- Batı batış uygarlığının temsilcisi Batı ülkeleri bu davranışı sergiliyorlar…
- İsrail ile ABD ve yandaş ülkelerin sununun başlangıcıdır yaşananlar…