Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına-12
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Gazze’de soykırım devam ediyor; aynen bir zamanlar Kıbrıs’ta, Bosna’da, Kosova’da soykırımlar olduğu veya halen Doğu Türkistan’da da devam ettiği gibi…
Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan döneminde yani 20 Temmuz 1974 tarihinde “Kıbrıs Barış Harekâtı” gerçekleştirildiği gibi kendisinin Refahyol Hükümeti Başbakanı olduğu dönemde de Gazze ve Filistin konusunda yaptıkları var…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rize’deki bir toplantıda geçen gün dedi ki:
“Biz çok güçlü olmalıyız ki bu İsrail, Filistin'e (Gazze’de) bunu yapamasın. Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız. Yapmamak için hiçbir şey yok. Sadece biz güçlü olmalıyız ki bu adımları atalım.”
Yukarıdaki üç paragrafı neden yazdığım ‘arif’ okuyucularım tarafından anlaşılmıştır…
Bundan dolayı ‘arife tarif gerekmez’ ama yine de yazdıklarımı anlamayan veya Necmettin Erbakan’ın başbakan ve/ya başbakan yardımcısı olduğu dönemlerde yapılanları bilmeyen gençler için birkaç hatırlatma yapmakta yarar var, bunu bir soru sorarak yapacağım…
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a soru-yorum:
“Sayın Cumhurbaşkanımız; ‘Biz çok güçlü olmalıyız ki bu İsrail, Filistin'e bunu yapamasın. Biz nasıl Karabağ'a girdiysek, nasıl Libya'ya girdiysek bunun benzerini aynen onlara da yaparız...’ diyorsunuz ama dokuz aydır Gazze için bunu yapmadınız…”
- Necmettin Erbakan başbakan yardımcısı ve kısa dönem başbakan olarak yaptı…
- Siz cumhurbaşkanı olarak yapabileceklerinizi hala neden yapmıyorsunuz…
- Bu köşede önerdiğimiz ‘genel çare ve çözümler’ de neden yapılmıyor…
- ‘Yerli ve millî Adil Düzen çare ve çözümlerine’ neden ilgisizsiniz…
- Bir arkadaşımıza; ‘Onların çözümleri pratik değil’ demiştiniz…
- Soru-yorum: Emperyal vahşi kapitalizm çok mu pratik…
- Soykırımlar dahil her konuda bu soruyu soru-yorum…
- ‘Sosyal Tufan’ seviyesine çıkmış sorunlar varken…
- Önerilerimizi uygulamak için ne bekliyorsunuz…
Bunları bir kere daha yazıyor ve hatırlatıyoruz ki vebal bir kere daha bizden gitsin…
“Ve mâ aleynâ ille’l-belagu’l-mubîn / ve bize düşen ancak apaçık bir tebliğdir.”
Yasin Suresi (36/18) ayetinde Allah böyle yapın diyor; biz de bu görevi yapıyoruz...
- Bütün bunlar oluyorken ve biz de sonuç olarak bunları yazıyorken…
- İki milyarlık İslam âlemi ile sekiz milyarlık insanlık karşısında…
- Ve özellikle de iki milyonluk minik Gazze gücü karşısında…
- Soykırımcı Siyonist insanlık canavarı Netanyahu…
- ABD Kongresi’ndeki uzun konuşmasında…
- Özetle neler demiş kısaca ona bakalım…
“(...) Başkan Biden’a teşekkür etmek istiyorum. (...) Orta Doğu'ya 2 uçak gemisi gönderdi. En karanlık zamanımızda İsrail'e hiçbir zaman unutulmayacak bir ziyaret gerçekleştirdi. (...) Bizi protesto edenler teröristleri destekliyor ve kendilerinden utanmaları gerekiyor. (...) Biz sadece kendimizi değil sizi de koruyoruz. Bizim düşmanlarımız sizin düşmanlarınız, bizim galibiyetimiz sizin galibiyetiniz olacak. (...) İsrail'in arkasında ABD'nin olduğunu biliyoruz ve bu nedenle size teşekkür ediyorum. Orta Doğu'da ortak çıkarlarımızı korumaya devam ediyoruz. (...) Antisemitizm (Yahudi karşıtlığı) dünyanın en eski suçlarından biri. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ‘İsrail Gazzelileri aç bıraktı’ dedi. Bu tamamen yalan. UCM Başkanı, İsrail'in sivilleri hedef aldığı yalanını söyledi. (...) ABD'ye şu çağrıda bulunuyorum. Araçları aletleri bize hızlıca verin biz de hızlıca bitirelim. Eğer HAMAS teslim olur ve tüm rehineleri bırakırsa. Gazze'deki savaş yarın bitebilir.”
(Bu sözlerin dahası var ama bu kadarı bile pespayeliğin anlaşılması için yeterlidir.)