Özer Ataç
Sürekli Seçim Sistemi 3
28.07.2024
2292 Okunma, 0 Yorum

Bu bölümün alt başlığı;

“Denize” düşen insanlık, “devlete” sarıldı.(*)

Sorunlar yumağında harmanlanan sosyal yaşamımızın çoğunlukla perdelenen temel esasını baştan belirtmeliyim:  

Milyonlarca insanın organizasyonu olan devletler, yoksulların, fakirlerin oluşturduğu organizasyonlar değil ve olmadılar.  Karşı savlar, gösterilen  “kanıtlar, her seferinde  olgularla  yalanlanıyor.

 

Alt tabakadan  ‘kedine mahsus’ etkilerle yönetimin başına yükselenler de  buna dahil.

 

Çünkü devlet organizasyonu,  hükmü altındaki milyonlarca vatandaşının  geçmiş, mevcut ve gelecek tüm değerlerini;  yaşadıkları toprağın havasını, suyunu, yer altı ve üstü zenginlikleri hükmü altına almıştır.  

 

Yanı sıra silahı, yargıyı, cezalandırmayı; affetmeyi,  ödüllendirmeyi, iltimas gibi “rezervleri” de.  (1)

*

Bu kudretin ‘kaptan köşküne’ erişmiş diri, fiili eylem ve tercihlere  sahip   yöneticiler;  o makamların “sahibi” görünen   yazılı ilkelerle karşılaştıklarında sizce  ne yapıyor?

 

Şunu dememeleri mümkün mü:

  • “O ilkelerin kaynağı insanlar ve koşullar geçmişte kaldı; şimdi yeni şeyler söyleme , yapma zamanı.”

*

İşte ‘emanet’ böyle bir şey.  Kudret artıran emanet,  biriktirilen mal gibidir; biriktirirken nesne olan mal, belli bir seviyeden sonra  biriktiren özneyi  nesne haline getirir; mal özne olur.(2)

*

Zengin bir aileye evlatlık giden bir yetimi düşünün. Evlatlık hukuki olarak tesis edildikten sonra, o kişinin fakirlikle bağı ne kadar kalırsa,  devlet mekanizmasının yönetim erkine dahil olanlar eski hallerinden o kadar uzaklaşıyor.

Sizce  olası istisnalar,  bu olguyu ne kadar etkiler!?

*

Çin devriminin önderi Mao’ya Sosyalizmden bürokratik diktatörlüğe dönen Rus Sovyet Sisteminin başkanı Brejnev’e şöyle bir serzeniş atfederler:  

-“Sen ve ben ikimiz de kendi sınıfımıza ihanet ettik.

Sen,  madenci bir babanın oğluydun. Emperyalist ve bürokratik bir yönetimin temsilcisi oldun.

Ben, aristokrat bir ailenin içinde büyüdüm; şimdi köylü iktidarının önderi oldum.”

*

Dikkatinize sunduğum ifadede  ‘İhanet’ kelimesine kritik önemdedir.    İhanet,  sınandığında  çoğu insan için temel sapmalardan biridir.

 

Bu yüzden  İslam dininde aklı kullanmak, yani sorgulama, sorgu denetimi en yüce ibadettir.

Akıl, soru sormayı;  ruh,  empatiyi/vicdanı  geniş tutmayı,  ahlaklı olmayı sağlıyor. (3)  Akıl sorgular ruh ahlaklı olmayı.

 

Diğer taraftan bugünkü Çin üst yöneticilerinin halkın orta  kesimine uygun yaşam sürdürdüklerine hiç kimse inanmaz.

 

Parti lideri  Şi  Jinping,  görevdeyken “ulu  önderler” düzeyine yükseltildi. 2012 yılından bu yana sürekli başkan seçiliyor.

 

Entrikalar “proleter halının” altına değil, yüzeyinde motif  oluşturuyor.  İktidar ,  mutlak kontrole sahip; halk dolayım çöllerinde avuntuda.

*

 

Hükmedenlerin mutlaklığı, “halkın adına” ve “ lehine” kalkanlarıyla koruma altında ve  sorgulanamaz.

Yine de her kes “işin” iç yüzünü  biliyor; ama konuşmuyor.

Allah’tan ‘ima’  var;  ki insanlar orada “soluklanıyor”.

*

Doğu tipi yönetimlerde  “iyi niyetli”   devlet mekanizması;   tekelindeki güç ile  binlerce üyelik  halk meclislerini, alt kurullarını yönetime dair  “kabul edilebilir” öneri ve eleştirini toplayarak , halka  adeta üzengi giydiriyor,   yöneticiler için aşılmaz setler oluşturuyor.

 

Sahiden ilginç ötesi durum:

 

Halkı yönetime katan  yollar, onu pasifleştiriyor;  iktidarlar aynı turnikeyi sürdürüyor.

 

Daha pratik ifade ile, gündelik yaşamın sorun ve arazları,  tüm yakınmalara rağmen, aynı iflah olmazlığı ile varlığını sürdürüyor. Yöneticiler halkın şikâyet ve taleplerini ‘semptomik’ görüyor.

*

Örnekler pek çok.

Avrupa ülkeleri istisna  görülse de en yukarıdaki kraliyet soyunun  küresel finans ile    kurduğu derin bağlar,   onları doğu tipi  güdücü yöneticiler gibi görünür kılmıyor; küresel markalar olarak öne çıkarıyor.    

 

Finans kapitalin tekelleri, servet ve üretim  hakimiyetleri bakımından   pek çok  devletin zenginliğini  aştı.  

 

Tekellerin küresel projeleri, girişimleri dinamizm olarak devletlerin önüne geçti. Devletler,  insanlığın ortak sorunlarına çözüm üretmeyip; onların güdümüne giriyor.

 

Yakın gelecekte dünyanın en verimli bölgeleri tekellerin   yaşam ve çalışma alanları olarak  ayrılacak.

*

Şunu da belirtmeliyim;  devletin aynası sosyal yaşamdır.

 

Sivil Toplum Kuruluşları, siyasi partiler, organize suç örgütleri, suç işleme yaygınlığı…ne varsa; devlet organizasyonunun yaşam aynasındaki  yansıması değil mi?  ‘Apofani’ dedikleri,  ilgisiz şeylerin benzerlik bağından söz ediyoruz.

 

Aydınlar,  bütün bunları yakınmak için değil, sorunlara temel tanı;  toplumda esaslı, sevgi dolu barış oluşturmak  için irdelemeli.  

*

 

İnsanlığın binlerce yıllık birlikteliğinden, birbirine düşmanlığından, acı çektirmesinden onca tecrübesinden  süzülerek  oluşan ve neredeyse  “tek sığınağı” olan  devlet mekanizması, ne yazık ki  hala yeterince  güvenli değil.  Lakin alternatifi de yok.

 

 

Bu yüzden  kamuda yönetimsel yetkilendirme, yönetimsel şeffaflık, hukuksal öngörü, performans  denetimi,  görevden el çektirme,  ödüllendirme, zararı  tazmin ettirme gibi  siyasetin omurgası   seçim sistemini sürekli kılmak,  topluma  umut vadeden   ilk ilik olacaktır.  

Döne döne siyasal vekalet sistemi üzerinde durmalıyız.   

 

Açıklamalar:

(*)  Dünya(mız) her ne kadar insan yaşamına uygun görülse de bir şeyler insanlığa  buraya ait olmadığını sezdiriyor. Hep daha iyisini, hastalıksızlığı, savaşsızlığı, bereketi, daha sağlam simetri bedenleri …arzu ediyoruz. Dünyaya üç boyutlu yaşama indirildiğimizi neredeyse bütün kutsal metinler kayda almış. Dünyanın evrenin kömürlüğü denilecek derecede kan revan tarihi  bu görüşe tam destek veriyor.  

(1)Yazılı ilkeleri uygulamak çoğunlukla yasal boşlukların  istismarını önlemezken; yasaları arka kapı ile aşarak bu istismarları gidermek paradoksal olarak istismarı içeri almayı sağlıyor. Derin devlet dedikleri oluşumlar yaygın temel ilkeler “üstünde”,  paralel  ilkeler oluşturur. Oysa çözüm basit: Yasal düzenlemelerde  yasakların tarifi , özgürlüklerin inisiyatifin ufuk ve vizyonuna  bırakılması. “Aşrı kudretin antikoru özgürlüktür.”     

(2)Tekassür/ 102:1 “ Çoklukla övünmek sizi tutkuyla oyaladı, kendinizden geçirdi. (89: 20, 9:85).  Servet zenginliğin dağılımı  vicdan esaslı ve akli olmadığında,  kısa vadede dışında, uzun vadede içinde iflah olmaz  hastalıklar meydana getirir.

(3)İslam’ın temel referans kitabı Kur’an’da,  aklı kullanmaya yönelik kırkın üstünde ayette yer verilmiş. Yinelemekte yarar görüyorum: En büyük ibadet sorgulamaktır. Yani her türlü,  özellikle siyasal yönetimsel  emanetlerin, sorgulanmasını hiçbir zaman,  zamana bırakmamalı; sürekli denetim sağlamanın olanaklarını oluşturmalıyız.

 






Son Yorumlanan Makaleler
Özer Ataç
Hüseyin Kayahan
14.03.2023 958 Okunma
1 Yorum 22.03.2023 14:56
Özer Ataç
Hata Payı 3
26.03.2023 1946 Okunma
Özer Ataç
Hiç Güvenliği
9.04.2023 1622 Okunma
Özer Ataç
Evlada Düşkünlük
18.04.2023 1368 Okunma
Özer Ataç
Hata Payı 4
22.04.2023 1245 Okunma
Özer Ataç
Antrakt
21.05.2023 1533 Okunma
Özer Ataç
YZ Çözümlemesi
22.05.2023 968 Okunma
Özer Ataç
Emanet/Geleceği Üretmek
25.09.2023 1862 Okunma
Özer Ataç
Ayna Yaşamlar
15.10.2023 1930 Okunma
Özer Ataç
‘Yolcunun’ Beka Tutkusu
30.10.2023 1167 Okunma
Özer Ataç
En Uzak Batı
25.11.2023 1174 Okunma
Özer Ataç
Setler
11.12.2023 494 Okunma
Özer Ataç
Somut ve Niyet-1
7.01.2024 1304 Okunma
Özer Ataç
Somut ve Niyet-2
7.01.2024 1162 Okunma
Özer Ataç
Somut ve Niyet-3
21.01.2024 1127 Okunma
Özer Ataç
Somut ve Niyet-4
5.02.2024 975 Okunma
Özer Ataç
Bereat
25.02.2024 1212 Okunma
Özer Ataç
Seçim-1
16.03.2024 2022 Okunma
Özer Ataç
Seçim-2
31.03.2024 1207 Okunma
Özer Ataç
Seçim-3
14.04.2024 1881 Okunma
Özer Ataç
Seçim-4
28.04.2024 1644 Okunma
Özer Ataç
Seçi(li)m / “Taşları yemek yasak” -5
13.05.2024 1998 Okunma
Özer Ataç
Seçi(li)m / ”Merak etme sen!”-6
26.05.2024 2017 Okunma
Özer Ataç
Sürekli Seçim Sistemi 1
30.06.2024 1621 Okunma
Özer Ataç
Sürekli Seçim Sistemi 2
14.07.2024 1694 Okunma
Özer Ataç
Sürekli Seçim Sistemi 3
28.07.2024 2292 Okunma
Özer Ataç
Sürekli Seçim Sistemi 4
11.08.2024 918 Okunma
Özer Ataç
İlginç Alıntılar
8.09.2024 988 Okunma
Özer Ataç
3 S 5
23.09.2024 2992 Okunma
Özer Ataç
Son Fırsat -6-
6.10.2024 1368 Okunma
Özer Ataç
Sahib
21.10.2024 1314 Okunma
Özer Ataç
Abartı
4.11.2024 1231 Okunma
Özer Ataç
KYBALİON'DAN ESİNLEME; RUH, CAN, ÖZGÜR İRADE
6.09.2021 2080 Okunma
Özer Ataç
Harikalar Diyarı ya da Kozmik Kitabın Mürekkebi
28.10.2021 2588 Okunma
Özer Ataç
Taziye Diyaloğu
6.11.2021 2283 Okunma
Özer Ataç
Mevkilere Yemin Olsun!
27.12.2021 3763 Okunma
Özer Ataç
Mülksüzlüğe Soyunmak
16.01.2022 2844 Okunma
Özer Ataç
KENDİME SÖYLÜYORUM; KİMSE ALINMASIN!
25.01.2022 2968 Okunma
Özer Ataç
KARŞI ATEŞ
5.04.2022 3111 Okunma
Özer Ataç
Açılımlar
23.04.2022 2493 Okunma
Özer Ataç
Güven ve Güvenlik Sorunu
13.05.2022 2906 Okunma
Özer Ataç
Eylemeden Eylemek
24.05.2022 3191 Okunma
Özer Ataç
21 Küresel Efektif (*)
28.05.2022 2559 Okunma
Özer Ataç
Lotus
18.07.2022 2959 Okunma
Özer Ataç
Kaos Yürüyüşü
30.07.2022 2142 Okunma
Özer Ataç
Kuşak ve Sentez
29.08.2022 2893 Okunma
Özer Ataç
Türk Olmak
11.09.2022 2890 Okunma
Özer Ataç
Ters Manivela
26.09.2022 2319 Okunma
Özer Ataç
Mizansen
30.09.2022 3333 Okunma
Özer Ataç
Şirk
9.10.2022 3908 Okunma
Özer Ataç
Tedbir Felsefesi
23.10.2022 2511 Okunma
Özer Ataç
Vaat & Liyakat
6.11.2022 2558 Okunma
Özer Ataç
Köken
20.11.2022 2779 Okunma
Özer Ataç
Resen
5.12.2022 1355 Okunma
Özer Ataç
Sıla
18.12.2022 1362 Okunma
Özer Ataç
Yakınanlar
15.01.2023 1930 Okunma
Özer Ataç
Fark Perdeleri
31.01.2023 2167 Okunma
Özer Ataç
Hata Payı
12.02.2023 1601 Okunma
Özer Ataç
Hata Payı 2
26.02.2023 2145 Okunma
Özer Ataç
Dünyanın Bütün Kadınları
11.03.2023 1954 Okunma


© 2024 - Akevler