Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına - 8
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Önceki yazının sonunda sıra 20 Temmuz 2024 günü yapılan konuşmaya gelmiş, Bosna-Hersek Reisu’l-Uleması Hüseyin Efendi Kavazoviç’in, Prijedor ve Sana vadisinden dört kurbanın daha cenaze törenini yönettiği Kozarac'ta, kalan tüm kayıpların da bulunması ve suçların sorumlularının adalete teslim edilmesi için ısrarcı olunması gerektiğini söylediği konuşmadan bir bölüm aktarmıştım; bugün konuşmanın tamamını dikkatle bakalım…
Kozarac’ta Reisu’l-Ulema dedi k; Kötülük hala yaşıyor…
Kardeşlerim!
Acımız uzun süredir devam ediyor, otuz yılı aşkın bir süre önce zalimler tarafından evlerinden, köylerinden alınarak sırf Müslüman oldukları için öldürülen sevdiklerimizi uzun zamandır arıyoruz. Nerede olduğunu biliyorlar, suçlarının izlerini saklamaya çalışıyorlar. Bu uzun zamandır devam ediyor ve henüz sonu görünmüyor. Pek çok anne, baba, erkek ve kız kardeş, sevdiklerinin acılarını diledikleri gibi uğurlamayı göremeden, mezara kadar götürdüler. Ama Allah adil bir yargıçtır. Onlara, çektikleri acıların karşılığını, zalimlere ise yaptıklarından dolayı elem dolu bir azap verecektir. Allah mutlak adildir.
Bugün bu dört cenazeyi uğurluyoruz. Bugün bu mezarlıkta kardeşleriyle birleşecekler ve kıyamete kadar onlarla birlikte kalacaklar. Allah'ım, onların konaklamalarını hoş eyle ve hâlâ aradığımız geride kalanları da onlara ulaştır.
Kardeşlerim!
Birkaç gün önce Srebrenica'da 14 kardeşimizi daha toprağa verdik. Çoğu gençti, tam güçle hayata pek çok iyilik vermeleri gerekiyordu. Ne yazık ki suçlular onları engellediler ve vahşice canlarına kıydılar. Tıpkı bugün buraya gönderdiklerimiz gibi. Hem burada hem de memleketimizin başka yerlerinde hâlâ kemiklerini bulamadığımız çok sayıda insan var. Onları öldüren ve bulundukları yer konusunda sessiz kalan şeytan hâlâ yaşıyor ve adalete direniyor. Ne yazık ki bazı resmi hükümet yapıları onları saklıyor ve koruyor ve destek veriyorlar; burada ve ülkemiz dışında… Ama onları aramayı bırakmayacağız ve suçluları kovalamayı da bırakmayacağız. Mümkünse yerine getireceğimiz bir yükümlülüktür.
Umutsuzluğa kapılmayacağız, umudumuzu yitirmeyeceğiz. İnananlar olarak kadere inanırız ve kaderin kararlarını kabul ederek karşılığını Allah'tan bekleriz. Ama suçluları kabul etmiyoruz ve yaptıkları kötülükleri de kabul etmiyoruz. Onun için hakkımızı hem bu dünyada hem de ahirette arayacağız.
Sevgili Bosnalı Sırp halkı, bugün de sizlerden, masumca katledilen kardeşlerimizin kalıntılarının bulunduğu yerler hakkında bir bilginiz varsa, bizi bilgilendirmenizi rica ediyoruz. Bunu unutmayacağız. Pes etmiyoruz, devam etmeliyiz, ilerlemeliyiz. Bu süreçte dikkatli ve uyanık olmalı, bize güç verecek, zorluklara karşı dirençli olmamızı sağlayacak şeyleri kullanmalıyız. Bunlar; amaç birliği, ahlaki eylem ve potansiyelin harekete geçirilmesi, hedefe ulaşmayı sağlayan süreçlere katılım ve Allah'a güvendir. Lütfen ilerlemeye devam edin, elimizden geleni yapacağız.
Srebrenica ve Prijedor acılarımızın çekildiği yerler ama komşularımızla birlikte onları hepimiz için barış, umut ve cesaret yerleri haline getirebiliriz. Mağdurlar için hakikatin, suçluların ve onları koruyan ve yüceltenlerin adalet yerleri. Bizi yalnızca gerçeğin kurtarabileceğine inanırsak iyileşmenin yolunu buluruz.
Bosna-Hersek'te hepimiz, özellikle Srebrenica ve Prijedor'da işlenen suçun manevi sorumluluğunu taşıyoruz. Komşularımızdan, bizimle birlikte kendilerindeki gücü bulmalarını istiyoruz ki, cesurca ve açıkça gerçeğin ve adaletin yanında dursunlar. Umudumuzu yitirmeyelim, cesaretimizi yitirmeyelim ve halkımızın gücünden şüphe etmeyelim. Yüce Allah şöyle buyuruyor: Zorlukların arkasında mutlaka bir kolaylık, bir rahatlık ve ferahlık vardır!
Sadece üzerinde çalışmamız ve sabırlı olmamız gerekiyor.
https://saff.ba/reisul-ulema-u-kozarcu-zlo-je-jos-zivo/