27 Mayıs 1960’dan 15 Temmuz 2016’ya darbeler…-3
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
“27 Mayıs 1960’dan 15 Temmuz 2016’ya ülkemizde ve dünyada darbeler, suikastlar ve ABD, NATO ile bunların arkasındaki gizli güçler” gibi uzunca (ilk yazıda yazdığım başlık önerisinden daha da uzun) bir yazı başlığı da konuyu daha açıklayıcı olabilir…
“15 Temmuz darbe teşebbüsü” vesilesiyle ülkemizdeki ve dünyadaki “darbeleri” değerlendirirken, 14 Temmuz günü “ABD başkan adayı Trump’a suikast teşebbüsü” vesilesiyle de hem ülkemizde hem ABD’de hem de dünya ülkelerinde yapılan “suikastlar” da derinlemesine değerlendirilmeli ki; bu gibi “musibetler” ya da “tarih” tekerrür etmesin…
- “Musibet” dedim; atalarımız ‘bir musibet bin nasihatten evladır’ demişler…
* Osmanlı döneminden beri nice “darbeler ve suikastlar” yaşadık, bu “darbe ve suikastlar” Cumhuriyet döneminde de yaşanmaya devam ediyor; demek ki bütün bu yaşanan “musibetler” maalesef henüz “nasihat “olamamış ki devam ediyorlar…
- İstiklal şairimiz Mehmet Akif Ersoy “tarihin tekerrürü” konusunda ne demişti: ‘Geçmişten adam hisse kaparmış. Ne masal şey / Beş bin senelik kıssa yarım hisse mi verdi / Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar… / Hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?’
* Osmanlı döneminden beri nice “darbeler ve suikastlar” yaşadık, bu “darbe ve suikastlar” Cumhuriyet döneminde de yaşanmaya devam ediyor; demek ki bütün bu yaşananlardan “ibret” alınmamış olduğundan tarih “tekerrür” etmeye devam ediyor…
Bu tespit teşhis ve sadece ‘ülkemiz’ için değil bütün ‘insanlık’ için geçerlidir...
Sadece ülkemizde değil bütün dünyada ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde sorunlar var...
Hem ülkemiz hem de bütün dünya, hayatımızın dört ana alanını da sarmış olan ilmî-dinî/ahlâkî-iktisadî-idarî/siyasî sorunlarla boğuşmakta olmasına rağmen, bu ‘musibetler’ maalesef henüz ‘nasihat’ olamamış ki; ‘insanlık âlemi’ var olan çare ve çözümlere yönelmiyor ya da durmamacasına devam eden darbeler ve suikastlardan ‘ibret’ alınamadığı içindir ki ‘tarih’ hem ülkemizde hem de diğer dünya ülkelerinde ‘tekerrür’ etmeye devam ediyor…
Söz ‘teşhis’ olarak buraya gelmişken ‘tedavi’ reçetesini de bir kere daha hatırlayalım…
* Ülkemiz -ve bu tedavi reçetesini uygun gören her ülke için- genel olarak ‘Adİl Düzen’ ile özel olarak ‘Adİl Ekonomİk Düzen’ tedavi reçetesi…
* Bütün beşeriyet yani insanlık için de ‘Adİl Dünya Düzenİ’ ile ‘Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası’ tedavi reçetesi uygulanmalıdır diyoruz…
- Bu tedavi reçeteleri uygulanıncaya kadar ‘tufanda yaşamaya’ devam edeceğiz…
- Hayatımızdaki ilmî-dinî/ahlâkî-iktisadî-idarî/siyasî sorunlar devam edecek…
- Ülkemizde ve dünya ülkelerinde darbeler ve suikastlar devam edecek…
- ‘Adil Dünya Düzeni’ kurulduğunda ‘zalim dünya düzeni’ bitecek…
‘Gerisi teferruat’ diyorum ve ‘Adil Dünya Düzeni’ kuruluncaya kadar bugüne kadar yaşanan ‘musibetleri’ veya ‘tekerrür eden tarihi’ maalesef yaşamaya devam edeceğiz…
- Cumhuriyet tarihimizin nasıl başladığı ve nasıl devam ettiği herkesin malumu…
- 27 Mayıs 1960, 12 Eylül 1980 darbeleri ile nice darbe teşebbüslerini yaşadık…
- 28 Şubat 1997 darbesinin neleri engellediğini aklı olan herkes iyi biliyor…
- 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü de değerlendirilmeye devam ediyor…
Bu arada biz de “Kur’an ve ilim” merkezli ve “Teşhis-Tedavi” metodu içerikli çalışmalarımızı sürdürüyor, bunların sonucu olarak da hemen hemen her gün yazmaya ve yine hemen hemen her hafta hem söylemeye hem de yazmaya devam ediyoruz…
Onlar hem ülkemizde hem kendi ülkeleri ABD’de hem de bütün dünya ülkelerinde ‘darbeler ve suikastlarla’ siyaset başta olmak üzere hayatın her alanına müdahale ediyorlar…
- Ülkemiz bu müdahalelerden en fazla etkilenen ülkelerin başında geliyor…
- Onlar müdahale planları yapıyor ve yandaşları ile uyguluyorlar…
- Allah yani inananlar da elbette gereğini yapıyorlar…
- “Ve mekeru ve mekerallah…” (Ali İmran 54)