Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına - 4
Önceki yazıyla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
Hemen 7 Ekim sonrası yani 8 Ekim’den itibaren günlerce, haftalarca “Gazze Soykırımı” ile ilgili yazılar yazdım; öncesinde ve sonrasında “dünyada zalim soykırım sömürü sistemi” var, bundan dolayı “çöken dünya düzeni” var, çare ve çözüm de var, bu çare ve çözüm “Adil Dünya Düzeni” ile “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” çözümüdür…
“Srebrenitsa Soykırımı” insanlık tarihindeki soykırım sembollerindendir…
“Gazze Soykırımı” da insanlık var oldukça anılacak soykırımlardan olacak…
“Srebrenitsa Soykırımı” sebebiyle Sırplar tarafından orada vahşice katledilenlerin anısına her yıl 8-10 Temmuz günlerinde düzenlenen “Marş Mira Yürüyüşü” yapılmakta…
“Gazze Soykırımı” sebebiyle Siyonist İsrailliler tarafından hem Gazze’de hem de bütün Filistin’de İsrail terör devleti kurulduğundan beri “yapılan her türlü vahşi soykırımlar” da değişik etkinliklerle insanlık var oldukça anılmalı ki tekerrür etmesinler…
Bosna’daki taze bir bilgi ve anekdot ile devam edeyim: Saraybosna’da, savaş sırasında Sırplar tarafından ateşe verilen tarihî kütüphane binasının tam karşısına kocaman bir afiş asılmıştı. “Sakın kimsenin size her şeyin 7 Ekim’de başladığını söylemesine müsaade etmeyin” başlıklı afişte, 1930’lardan bugüne İsrail tarafından Filistin topraklarında işlenen katliam ve cürümlerin isimleri sıralanmıştı. Soykırımı, katliamı ve kuşatmayı en iyi anlayan şehirlerden biriydi Saraybosna, şefkat elini uzaklardaki kardeşi Gazze’nin omzuna atıyordu.
Bu vesileyle Boşnaklara karşı tarih boyunca Sırp ve Karadağlılar tarafından yapılan soykırımları hatırlayıp hatırlatalım ki bir daha tekerrür etmesinler…
İlk soykırım, 1683-89 yılları arasında, Osmanlı ve Avusturya İmparatorlukları arasındaki Viyana Savaşı esnasında ve sonrasında meydana geldi.
İkinci soykırım, 1711 yılı Ortodoks Noeli arifesinde, Karadağ’daki Müslüman Boşnaklara karşı girişilen ‘devşirme operasyonu’ esnasında yaşandı.
Üçüncü soykırım, 1804-20 yılları arasında, Birinci ve İkinci Sırp Ayaklanmaları neticesinde Sırbistan’daki Müslümanlara yönelik etnik temizlik girişimidir.
Dördüncü soykırım, Sırbistan’ın otonomi elde etmesinin ardından, 1830-1867 yılları arasında Uzice, Sabac, Sokola ve Belgrad’daki Müslümanların sürgün edilmeleri esnasında meydana geldi.
Beşinci soykırım, 1878 Berlin Antlaşması’ndan sonra oldu. Karadağ ve Sırbistan, bölgedeki Müslümanları sürgün ettiler, öldürdüler, Müslümanlara ait yapıları da yok ettiler.
Altıncı soykırım, Avusturya-Macaristan’ın Bosna Hersek’i işgal etmesiyle yaşandı. Boşnaklar, Sancak, Kosova ve Makedonya’ya göç etmeye zorlandılar. Öyle ki, ülkedeki Müslüman nüfusu yüzde 7 azaldı.
Yedinci soykırım, 1912-13 yılları arasında, Plav-Gusinye bölgesindeki Müslümanları zorla Hıristiyanlaştırma girişimi esnasında yaşandı. Bin civarında Sancaklı Boşnak Müslüman idam edildi.
Sekizinci soykırım, 1919 yılında yine aynı bölgede yaşandı. Bu sefer, 450 civarında Boşnak idam edildi.
Dokuzuncu soykırım, 1918-41 yılları arasında Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’nda yaşandı. Sadece 7 Kasım 1924’te, Biyelo Polye’nin Sahovici köyünde, 600 civarında Sancaklı Boşnak Müslüman şehit edildi.
Onuncu soykırım, 1941-45 yılları arasında, İkinci Dünya Savaşı esnasında meydana geldi. Çoğunluğu Çetnikler eliyle, nüfusun yüzde 8.3’üne karşılık gelen, 106 bin Boşnak Müslüman şehit edildi.
On birinci soykırım, 1992-95 yılları arasında Sırp, Hırvat ve Karadağlıların saldırganlıkları esnasında yaşandı. Boşnaklar bundan önceki soykırımlarda hiçbir silahlı direniş göstermediler, ancak bu sefer Çetniklere ve Ustaşalara karşı silahlı direniş gösterdiler...
Aynı dönemde ‘Bosna Soykırımı’ sonrasında bir de ‘Kosova Soykırımı’ yaşandı…