Srebrenitsa soykırımından Gazze soykırımına - 1
Tam da günlük yeni yazımı yazacakken bir mesaj geldi: “Selamünaleyküm değerli başkanım, nasılsınız? Srebrenitsa katliamı ile ilgili yazdım… Selam ve dua ile…”
Kosova, Bosna ve Balkanlı biri olarak yazının konusu bana yetti; yazı ana başlığı şöyle:
“Srebrenİtsa: 8372 yalanı!”
Yazıyı okumaya ve adeta otuz yıl önceki doğum yerim ve memleketlerim olan “Bosna, Kosova ve elbette Srebrenitsa soykırımlarını “yeniden yaşar oldum…
Bosna ve Kosova savaşları yani soykırımları yıllarındaki duygu ve düşüncelerimi, “Bosnalı, Kosovalı yani Balkanlı” biri olarak, o zaman imkân bulduğum yerlerde hem yazdım hem de toplantılarda anlattım da anlattım…
- Özellikle de Türkiye’nin savunmasının Balkanlar’dan başladığını…
- Anavatanımız Türkiye’nin güçlü olmaması halinde neler olduğunu ve olacağını…
- Biz Balkan Müslümanlarının aynen Endülüs’te olduğu gibi;
- Tamamen “soykırıma” maruz kalabileceğimizi hep vurguladım…
- Bu tehlike o zaman söz konusu olduğu gibi bugün de durum öyledir…
Bu vesileyle…
Son gelişmeler ışığında…
Hem yakın yıllardaki geçmişimize…
Hem de yüz yıllık geniş geçmişe bir hülasa yapalım…
Özellikle geçen yüzyıl başında Osmanlı Devleti sonrasında, Anadolu ve Trakya yani anavatan Türkiye yedi düvel (İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan ve diğer sömürgeci Batı devletleri) tarafından işgal edildiyse; günümüzde de aynı işgal denemeleri yapılıyor, hatta son günlerde bu amaçla üçüncü dünya savaşından bile söz ediliyorsa…
Yine geçen yüzyıl ortalarında Filistin’e yani bölgedeki İslam ülkelerinin tam orta yerine hançer gibi yerleştirilen Siyonist ve soykırımcı İsrail terör devletinin o zamandan beri ve özellikle de Batılı yandaş devletlerin de desteğiyle “Gazze’deki soykırım” aylardan beri bütün dünyanın gözleri önünde ve adeta canlı yayın yapılırcasına devam ediyorsa…
- Bundan önce tam 21 köşe yazısında da yazıp vurguladığım üzere…
- “Çöken dünya düzeni” söz konusudur, ana teşhisimiz budur…
- “Adil Dünya Düzeni” de çözüm ve tedavi önerimizdir…
- Sekiz milyarlık insanlık âlemi bunu beklemektedir…
Bu BİR!
Gazze soykırımı başladığı günden beri her vesileyle yazıyorum…
Gazze soykırımının başladığı ilk günden itibaren önce 72 yazı yazdım…
Gazze soykırımı devam ettikçe ve yeri geldikçe de yazı yazmaya devam ettim…
Gazze soykırımı -başta da yazdığım üzere- dünyanın gözleri önünde devam ediyor…
Gazze soykırımı devam ettikçe -yazdığım yazıların veya bazı çalışma arkadaşlarımla çekip yayınladığımız videoların etkisiyle- davet edildiğim ulusal televizyon kanallarında da anlattığım üzere; Filistin’de olanlar özellikle Gazze’deki soykırımdan dolayı İsrail ve yandaş ülkelerin sonunun başlangıcıdır, konu ile ilgili yazılarımda bunu vurgulayarak yazdım… Bunun böyle olduğunu veya olacağını başkaları da hem anlattı hem de yazdı…
Gazze soykırımı vesilesiyle anlaşıldı ki; irili ufaklı bütün dünya devletlerinin yöneticileri Siyonist Sermaye tarafından esir edilmiş durumda ama Gazze soykırımı aynı zamanda bu ülke halklarının yani bütün insanlığın uyanmasına vesile olmakta…
- Gazze soykırımı musibeti bütün insanlığa nasihat mesabesinde…
- Gazze soykırımı vesilesiyle “çöken dünya düzeni” anlaşıldı…
- Alternatif “Adil Dünya Düzeni” düşünülmeye başlandı…
- Zalim dünya sona erecek, Yeni Bir Dünya kurulacak…
- Dünyadaki soykırımlar da böyle sona erecektir…
Bu İKİ! (Devamı var; bana gönderilen söz konusu SREBRENİTSA gelecek yazıda…)