‘Çöken dünya düzeni’ ve ‘Adil Dünya Düzeni’-16
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
-Bu yazı aynı zamanda 24.5.2021’de vefat eden Süleyman Karagülle’yi anma yazısıdır-
‘Çöken dünya düzeni’ varlığını sürdürürken hem ülkemize hem de bütün dünyaya zarar vermeye devam ediyor ve bu zarar giderek arttığı için de bu gibi vesilelerle hep hatırlattığımız üzere ‘sonuç’ olarak sorun ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde yaşanıyor…
‘Türkiye’ gibi sadece kendi seksen beş milyon vatandaşı için değil, sekiz milyarlık bütün ‘insanlık âlemi’ için de çok önemli olan bir ülkede ilim/eğitim, din/ahlâk, iktisat/ekonomi, idare/siyaset alanlarında yani hayatın dört bir tarafında ‘Sosyal Tufan’ seviyesinde var olan sorunlar bir türlü çözüme kavuşturulmuyor veya kavuşturulamıyorsa; dünyanın diğer ülkelerinin yani insanlık âleminin durumu ne olacak…
‘Türkiye’ demişken, aynı üniversitenin (Ege Üniversitesi) aynı fakültesinden (İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi) mezun olduğumuz ve kendisinin daha sonra aynı fakültede profesör olarak Maliye Bölüm Başkanlığı yaptığı Prof. Dr. Sabri Tekir arkadaşımın son olarak Saadet Partisi Genel Başkan Vekili olarak yaptığı değerlendirmelerden söz edeceğim ki; bu sorunlar bir an önce giderilsin ve ‘Türkiye’ asıl yapması gereken görevleri yerine getirsin…
Önceki yazımın en sonunda “Türkiye’nin savunması Gazze’den başlar ama bir kere daha SORU-YORUM” dedim ve beş soru sordum; bu soruların her biri de çok önemli ama ülkemiz açısında iki soru ve/ya sorun daha da önemli ve onlar da şöyledir:
- ‘Adil Düzen’ ve ‘Adil Ekonomik Düzen’ olmadan nasıl başarılabilecek…
- ‘Adil Dünya Düzeni’ felsefesi dünyaya anlatılmadan nasıl olacak…
Şimdi bu soru ve sorunların ışığında ilerleyelim ve meramımızı anlatalım…
Saadet Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi haftalık olağan grup toplantısında konuşan Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir iktidarın ekonomi politikasını eleştirdi. KKM nedeni ile Merkez Bankası’nın zarar ettiğini hatırlatan Tekir, Türkiye'nin yüzde 10'luk kısmının ülke servetinin yüzde 69'una sahip olduğunu vurguladı.
“DÜNYA'NIN EN YÜKSEK ENFLASYONU TÜRKİYE'DE”
Dün açıklanan TÜİK Mayıs ayı enflasyon verilerinin yüzde 45 olarak açıklandığını hatırlatan Sabri Tekir, halkın geçim derdine dikkat çekerek gerçek enflasyonun çok daha yüksek olduğunu dile getirdi. “Yüzde 75, yüzde 76’lık enflasyon oranının gerçeği yansıttığı söylememiz mümkün değil” diyen Sabri Tekir, ENAG’ın enflasyon rakamlarının çok daha farklı olduğunu söyleyerek, söz konusu Enflasyon Araştırma Gurubunun rakamlarının yüzde 120'leri bulduğunu vurguladı.
İstatistik kurumlarının asıl amacının hükumetlere yol göstermek olduğunun altını çizen Sabri Tekir, “Hükumetlerin programları veya görüşleri istikametinde veri düzenleme değildir” dedi. Asgari ücretlinin alım günün yandaşlara verilen birkaç maaş ile kıyaslamanın mümkün olmadığını söyleyen Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir, iktidarın ileriyi kestiremeyen ekonomi politikaları nedeni ile Türkiye'nin dünyada enflasyonun en yüksek olduğu ülkeler arasında yer aldığını ifade etti.
BİRİLERİ ŞÖYLE İFADE EDİYORDU ‘ALMANYA BİZİ KISKANIYOR’
Yeni kurulan ülkelere göre dahi Türkiye’nin ciddi bir enflasyon oranına sahip olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sabri Tekir şu kıyaslamayı yaptı:
“Türkiye'de açıklanan TÜİK enflasyonu yüzde 75! Ama dün bağımsızlığını kazanan Zimbabve ile mukayese edildiği zaman yüzde orada 57, Kongo'da yüzde 46, Sierra Leone'da enflasyon yüzde 41. Birileri şöyle ifade ediyordu, 'Almanya bizi kıskanıyor'. Almanya bizi neden kıskansın ki? Kıskanılacak bir durum, bir tablo söz konusu değil ki. Ama keşke Almanya'nın bizi kıskanacağı yerde siz Zimbabve'yi kıskansaydınız enflasyon oranları itibari ile. Keşke iktidar olarak siz Kongo'yu kıskansaydınız. Kongo denilen yer daha düne kadar Belçika kolonisi olan yerdi. Ama buna rağmen ekonomiyi düzenlerlerken bize göre ekonomiyi daha aklı selim düzenleme beceresimi gösteriyorlar? Artık ne anlama geliyorsa!” (Devamı var)