‘Çöken dünya düzeni’ ve ‘Adil Dünya Düzeni’-12
Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam edelim…
-Bu yazı aynı zamanda 24.5.2021’de vefat eden Süleyman Karagülle’yi anma yazısıdır-
‘Siyonist Sömürü Sermayesi’nin ve/ya ‘Batı Batış Sistemi’nin ya da bizim günlerdir yazdığımız yazı dizisinde başlıkta ifade ettiğimiz ‘çöken dünya düzeni’ çökmeye devam ediyor ve bu çöküş özellikle ‘Gazze soykırımı’ vesilesiyle ayan beyan görünüyor…
- ‘Batı Batış Uygarlığı’ batmaya devam ediyor…
- ‘Doğu Doğuş Medeniyeti’ üçüncü milenyumda doğuyor…
- Adil Düzen çalışanları her gün ve her hafta çalışmaya devam ediyor…
- ‘Adil Dünya Düzeni’ işte bu sayede ‘çöken dünya düzeni’nin alternatifi oluyor…
Biz de bu son yazı dizimizle ve bundan önceki binlerce yazılarımızla -yarım yüzyılı aşan zamandan beri- bu ‘ilmî ve amelî çalışmalarımızı’ hatırlatmaya devam ediyoruz ki…
Bu sayede hem kendi insanımız hem de bütün beşeriyet yani insanlığın tamamı daldığı derin gaflet uykusundan bir an önce uyanıp var olan ‘Sosyal Tufan’ seviyesindeki sorunlarına, Necmettin Erbakan Hocamız ile birlikte ürettiğimiz çare ve çözümlerle son versin…
Bizim genel olarak haftalık “Adil Düzen” ile “Adil Ekonomik Düzen” ve özel olarak da “Adil Dünya Düzeni” ile “Adil Düzene Göre İnsanlık Anayasası” seminerlerimiz son almış haftayı da aşan zamandan beri bu maksatla devam ediyor...
ESAM’ın ‘Çarşamba Konferansları’ DEVAM EDİYOR…
ESAM ‘Çarşamba Konferansları’ devam ediyor demiştik, önceki yazımızda…
İşte o konferansta derlenen notları kaldığımız yerden aktarmaya devam edelim…
Bu haftaki konu şuydu: “Tasarruf Tedbirleri: Ekonominin Dünü, Bugünü, Yarını”.
Mehmet Fahri Özkan tarafından hazırlanan konu ile ilgili haberin başlığı da şöyle:
“Dışarıdan borçlanmaya bağımlı bir ülkeyiz”
Maalesef borçlanmaya devam ediyoruz, ‘faizli borç’ bağımlılığımız devam ediyor…
Osmanlı Cihan Devleti’nin bile batış sebeplerinden biri olan faizli dış borçlar…
Türkiye’deki işsizlik konusuyla devam... Konferansta anlatılan “Türkiye’de iş gücüne katılım oranı yüzde 50, OECD ülkelerinde yüzde 70. Bir gece ansızın iş gücüne katılmayan kişiler iş aramaya başlasa işsizlik oranı yüzde 20’ye çıkacaktır” ifadesi de var. Bize göre ise ülkemizdeki gerçek işsizlik oranı yüzde 50’dir; bunu defalarca yazdık…
MART’tan MART’a ÖDENMESİ GEREKEN DIŞ BORÇ 223 MİLYAR DOLAR
Türkiye’nin büyürken cari işlemler açığı verdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Fatih Özatay, cari işlemlerin açık vermesinin temelinin ise gelirden çok harcamadan geldiğinin altını çizdi. Özatay dış borçlanma verilerine de dikkat çekerek, “Dışarıdan borçlanmaya bağımlı bir ülkeyiz. O borcu ödemek üzere az borç bulursak o kadar az harcama yaparız. Türkiye’nin Mart’tan Mart’a ödemesi gereken dış borcu 223 milyar dolar. Dolayısıyla tipik bir özelliktir, Türkiye’nin ekonomisi konusunda 3 nokta öne çıkıyor. Bunlar; enflasyonu yüksek, işsizlik oranı yüksek, dışarıdan borçlanmaya bağımlı bir ülkeyiz” dedi.
ENFLASYONU DÜŞÜRMEK İÇİN NİYET YOK!
Enflasyon oranlarına dikkat çeken Özatay, Türkiye’nin dünyada 5’inci sırada olduğuna vurgu yaparak, “Bence enflasyonu düşürmek için niyet yok. Düşünün, kurun düşüklüğünden şikâyet eden birçok şirket sahibi var ama bunlardan enflasyon ile ilgili şikâyet duymadım. İş insanlarından böyle bir şikâyet gelmiyorsa, iş gücünden gelebilir, onların da sesi çıkmıyor. Geriye hükümet kalıyor ve hükümet de hareket etmiyor. Aslında bakarsanız bazı iyi niyetli girişimler dışında bir adım yok. 2002 Ocak ayında enflasyon yüzde 72 idi. 2004’te yüzde 7’ye düştü. 2015’e kadar yüzde 15 civarında dalgalandı. Düzgün bir program tasarlayarak işinizi yapıyorsanız büyümeden feragat etmeden düzenlemeye gidebiliyorsunuz…” (Devamı var)
SONUÇ yani bu yazının sonucu olarak tekrar hatırlatıyor ve öneriyorum…
Adil Düzen çalışanları olarak “bu sorunların çözümü” ile ilgili olarak özellikle Süleyman Karagülle Hocam ile çok çalışma yaptık; keşke onlardan istifade edilse…