Domino dizimi ile demokratik vekalet sistemi
bir birine benziyor. Biri, ölçülü eğimle ardışık yıkacak mesafeyi; öteki, toplumsal kalkınma vaatli vekalet seçimlerine bağlanmış.(18)
Her iki dizim, vaat içeriyor:
Domino dizimi, harmonik düşürme; demokratik vekalet ise dengeli/adil kalkınma.
*
Ters hedefli ilerleyiş; mühendislik-tersine mühendislik. Biri Kalkınmış ülkelerin ARGE çıkarsamaları; diğeri geri kalmışlığın ‘GEAR’ taklitçiliği.
Vekalet, amaç/vaat esaslı süreli yetkilendirmedir. Verildiğinde kullanma süresi başlar.
Siyasal vekaletler, toplumsal yaşam gereği dört- beş yıllık sürelere; kişisel, ticari vekaletler, anlık kontrole tabidir.
Çok ilginç değil mi?: Bireyler için “borsa” mı, siyasal tercihler mi daha değerli ? (19)
Biri, anlık müdahaleye; diğeri oto yol etablı edimlere bağlanmış. Biri, “aç-kapa” güdümlü; diğeri, “merak etme sen,” tembihli.
*
Borsa kişisel birikimlerin verimliliğini; siyasal vekaletler, geçmiş, mevcut nesillerin birikimini, ek olarak geçmiş, mevcut ve gelecek nesillerin emellerini konu ediyor.
Birinde bütün toplumun yaşamını etkileyecek vekiller, yetkilerini dört, beş yıl süreyle kullanırken; diğeri bireyin, ticari ortaklığın kazanım ve yatırımları anlık tercihle yönlendiriliyor.
Hangisinin daha değerli ve önemli ?
Hangisi asıl; kişisel olan mı, toplumsal olan mı?
Hani zaman zaman, kamusal yönetimler toplumsal yarar için kişisel hakları askıya aldığı uygulamalar yapar. Peki, kişisel değerlerimizi her yönden belirleyen ve etkileyen kamusal yetkilendirmeleri neden bir kerede beş yıllığına emanet ediyoruz. ‘Yukarıdaki’ belirsizliği neden daha belirgin kılmıyoruz. Sonunda ‘yukarısı’, bireylerin toplamından oluşuyor.
Neden kendimize yapmak istemediğimizi, toplumumuz ve gelecek nesilleri için yapıyoruz; bu, alışkanlıklardan bağımsız düşünenler için umut uyandırıcı bir soru olmalı.
Yanı sıra, “ipin ucu bir kere kaçmaya görsün”. Atalarımızın bu tutumlara yönelik uyarıları damıtılmış ve ender değerde:
“Her şeyin kıymeti zamanındadır.”
“Öteleme gaflettir.”
“El, elin eşeğini türkü çağırarak arar.”
“Kontrolsüz güç, güç değildir.”
“İstismar, güvenin güvesidir.”
…
Devam edelim.
Kapsayıcı yetki, daha dar yetkiyi belirliyor.
Belirleyen, kapsananın liyakatini de etkiliyor.
Çevremizde örneklerini çok görürüz:
Kapsayıcı olanın liyakati, kapsadığının liyakatini sınırlar. Aksi halde kapsanan, kapsayıcının yetersizliğini (kara delik) ortaya çıkarmış olur. ‘Doğal olarak’ kapsayan, bunu kendi varlığına tehdit görür.
Bu yüzden, işler vaat edildiği gibi ilerlemez.
Bu yüzden, kapsam ve kapsayıcılığı aşağıdan yukarıya, içerden dışarıya doğru düzenlemek gerekir.
Çünkü her varlık, gelişmeye koşullu. Gelişimden azade tutum takınamaz; takındığında, varlık kendisiyle çelişir.
*
Siyasal seçimlerin, demokrasi şöleni olduğuna dair sözleri çok işitiyoruz. Nedenini hiç sorguluyor muyuz?:
Demokratik haklarını kullananlar; devletin, çatı ilkelerine ve vatandaşlara yönelik ödevlerini, vekalet alanların etaplı vaatlerini ne düzeyde seçmenler lehine sonuçlandığının cevabı dışında tüm şölenler manipülasyondur. Çünkü hakikat, olgusaldır; olgular, geleceği içinde taşır.
Günümüz demokratik uygulamaları siyasal seçim süreleri, tıp dilinde seçenin sağlıklı dönemlerini değil, patolojik dönemlerini andırıyor. Çünkü seçmen siyasal seçimlerden sonra seçtiklerine tabi, edilgen ve itaatkar olurlar. Bu iradenin patolojisi değil midir?!
*
Camilerde günde beş vakit namaz yükseltme öncüsü imamların, farz namazlarına vekalet süreleri, en fazla on beş dakika olması; imamı uygun görmeyenlerin, vaktin ibadetini kendi icra etmeleri; farklı mezheplerin toplu ibadetlerde dahi kişisel okumaları terk etmemeleri gibi uygulamalar ‘ilgili kesimler’ için önerimize dayanak olması bakımından öğreticidir.
Sonuç olarak vekaletler, eş zamanlı kontrole tabi tutulmalıdır.
Demokratik cumhuriyetlerde veya demokrasilerde iktidarın ve yönetimin mutlak sahibi millettir.
Bu yetki hiçbir surette devredilemez.
O halde, asaleti an’da tutalım. (20)
Açıklamalar:
(18) Domino: 1.Siyah renkli papaz başlığı ,kukuletalı pelerin 2.Dikdörtgen taşlarla oynana oyun.İtalyan’cada ‘domino’ sözcüğü egemen kişi, papaz, hoca sözcüğünden alıntıdır, Latincesi ‘dominus’ aynı anlama gelir.’Domina’ (lat) ev sahibesi kadın. ‘Dom’o’s, (Hint Avrp) ev,hane (Nişanyan)
Görüldüğü üzere, din adamı kisvesi, dik dörtgen taşlarla oyun, ev sahibesi kadın dörtlüsünün kavşağı ardışık yıkıma ulaşmış.
(19) Borsa: yatırım araçları (pay/hisse senetleri),borçlanma araçları (tahvil, bono) döviz benzerlerinin belirli kurallarla alınıp satıldığı organize pazar. Bu pazarda yapılan alım-satımlarda alıcı –satıcılar bir araya gelmez; alım satımlar anlık talimatlarla aracı kurumlarca yapılır.
Günümüzde vekalet ve yatırımların anlık dijital ortamda yönlendirilmesi en büyük yatırım olan siyasal temsil sistemine uyarlanması tüm gecikmeleri atıllığı ve yetki istismarlarını engelleyecek çözümler içeriyor.
(20) Adil Düzen çalışmalarında Karagülle’nin “sürekli seçim” önerisine tanık oldum. Ütopik değil; çünkü günümüz teknolojisi ve yalnız yasakları tarif eden anayasa ile pek ala uygulanır. Zaten küçük ölçekli çoğu yönetimler kararları “sürekli katılım” ile gerçekleştiriyor.